Bu kadar erken mi tradutor Português
156 parallel translation
Bu kadar erken mi gidiyoruz?
Vamos embora tão cedo?
Bu kadar erken mi gidiyorsun?
- Já se vai embora?
Bu kadar erken mi?
Já?
- Zaten gitmem gerek. - Bu kadar erken mi?
- Tenho de ir, em todo o caso.
- Bu kadar erken mi?
- Tão cedo?
Bu kadar erken mi?
- Tão cedo? - Estou um pouco cansado.
Bu kadar erken mi yatıyorsun?
Vais para a cama tão cedo?
- Hadi kızlar. - Ne! Bu kadar erken mi?
- Pronto, meninas.
- Bu kadar erken mi gidiyorsunuz?
- Já vão partir? .
Bu kadar erken mi gidiyorsun?
Já se vai embora?
Bu kadar erken mi?
Já terminou?
Bu kadar erken mi?
Täo cedo?
Bu kadar erken mi kalkmış yoksa?
- Ela levanta-se tão cedo?
Onu tutamadım. Bizden bu kadar erken mi ayrılıyorsun büyücü?
Vais deixar-nos já, mágico?
Bu kadar erken mi?
Já estão indo?
Truvy, bu kadar erken mi gidiyorsun?
Truvy, vais-te embora tão cedo?
Kızım bu kadar erken mi demlenmeye başladın?
Bolas, já te estás a charrar?
- Bu kadar erken mi?
- Vamos. - Tão cedo?
- Geri döneyim mi? - Bu kadar erken mi?
- Quer que volte para trás?
- Bizi bu kadar erken mi bırakacaksın?
- Vai deixar-nos tão cedo?
Bu kadar erken mi?
Como consegues ir dormir tão cedo?
Bu kadar erken mi halloldu?
- Então, já acabaste?
Gerçekten bu kadar erken mi ayrılıyorsun?
Está realmente disposto a deixá-la outra vez tão depressa?
Kızım bu kadar erken mi demlenmeye başladın? Daha saat iki.
Porra, já na fumaça?
- Bu kadar erken mi?
- É cedo?
Onu hep bu kadar erken mi çıkarırsın?
Leva-lo sempre a passear tão cedo?
- Bu kadar erken mi gidiyorsun?
- Vais sair tão cedo? - Tenho um avião para apanhar.
Bu kadar erken mi?
Tão cedo?
Bu kadar erken mi gidiyorsun?
Vai partir tão cedo?
- Hep bu kadar erken mi kalkar?
- Ele levanta-se sempre tão cedo?
Provayı bu kadar erken mi yapmalıyız?
Temos de ensaiar assim tão cedo?
- Bak, ben gideceğim. - Bu kadar erken mi?
- Acho que me vou embora.
Partiye bu kadar erken mi gidiyorsun?
Vais agora para a festa?
- Hep bu kadar erken mi uyanıyorsun?
- Acordas sempre assim de repente?
Vaktini ziyan etmeye bu kadar erken mi başladın?
Já a engana-la tão cedo
Bu kadar erken mi?
Já vai?
O yüzden mi bu kadar erken kalktınız?
Por isso está acordado tão cedo?
- Bu kadar erken mi?
- Tão depressa?
bu kadar erken burada ne işin var? Çok erken değil mi?
O que faz aqui tão cedo?
Bizi bu kadar erken terk etmiyorsun, değil mi?
pois não?
Bu kadar kesin konuşmak için biraz erken değil mi?
Não acha que é muito cedo para ter tantas certezas?
Bu kadar erken mi?
Mas já?
Niçin evden bu kadar erken çıktık, sırf kirli bir teknede takılmak için mi?
Saímos assim tão cedo para navegar num barco nojento?
Bu kadar erken mi pes ettiniz?
Sériamente não gosta muito de Deric, não é?
Ne bok yemeye bu kadar erken geldik? Erken mi ki?
- Porque raio viemos tão cedo?
- Bu kadar erken mi?
- Esta manhã?
12 yaşımda dans ediyordum ben... 12 yaşımda dans ediyordum ben dışarıdayken dans ediyordum dışarıdayken dans ediyordum hatta annemin karnından, dans ederek çıkmışım hatta annemin karnından, dans ederek çıkmışım bu kadar erken dans etmek garip mi?
Já dançava aos 12 anos Já dançava aos 12 anos Dancei assim que pude
...... mezarıma dans ederek girdim mezarıma dans ederek girdim bu kadar erken dans etmek garip mi?
Dançava ao som da música Dançava ao som da música Será normal começar tão cedo?
Bu günlerde havanın ne kadar erken karardığını farkettin mi?
Claro. Tu é quem sabes.
Bu kadar erken mi ayrılıyorsun, asker?
Já vai sair, cadete?
Ölümle bu kadar erken karşılaşmak şaşırtıcı değil mi?
É surpreendente, não é, quão cedo na vida a nossa sorte é lançada?
bu kadar 1215
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeter mi 31
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar çabuk mu 71
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeter mi 31
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar çabuk mu 71
bu kadar komik olan nedir 26
bu kadarı da fazla 67
bu kadar komik olan ne 88
bu kadar konuşma yeter 21
bu kadar hızlı değil 17
bu kadar saçmalık yeter 43
bu kadarı yeterli 87
bu kadar üzülme 23
bu kadar kolay mı 16
bu kadar basit değil 34
bu kadarı da fazla 67
bu kadar komik olan ne 88
bu kadar konuşma yeter 21
bu kadar hızlı değil 17
bu kadar saçmalık yeter 43
bu kadarı yeterli 87
bu kadar üzülme 23
bu kadar kolay mı 16
bu kadar basit değil 34