Buna ne diyeceksiniz tradutor Português
36 parallel translation
Buna ne diyeceksiniz?
- Que me dizem disso?
- Buna ne diyeceksiniz, Bay Şüpheci?
- O que acha disto, Sr. Dúvida Legítima?
Buna ne diyeceksiniz? Bu soruyu basın sözcümün cevaplamasını yeğlerim.
- Vou deixar essas questões para o meu acessor de imprensa.
- Buna ne diyeceksiniz?
- O quê tem a dizer?
Bakalım buna ne diyeceksiniz.
- Vou mostrar como é que se faz.
Buna ne diyeceksiniz?
O que é que me diz?
İşte, buna ne diyeceksiniz?
Aí está. O que chamam a isto?
Bazı insanlar size koruma görevlisi diyor. Buna ne diyeceksiniz?
Algumas pessoas chamam-vos de vigilantes.
- Buna ne diyeceksiniz?
- Agora, o que é que vocês chama a isso?
Buna ne diyeceksiniz?
Bem, o que é que tu sabes?
Peki, buna ne diyeceksiniz, Bay Pipinpadaloxicopolis?
O que tem a dizer em sua defesa, Sr. Pipinpadaloxicopolis?
Buna ne diyeceksiniz?
Querias explicar isto?
Demin birilerinin mikrofonumun yanına "Kafan kopacak" yazmış olduğunu fark ettim. Buna ne diyeceksiniz?
Do lado do microfone diz "cabeça cortada"..... e não sabe o que significa, não é?
Buna ne diyeceksiniz?
Que acha disso?
Sözünü ettiğiniz şeyin, insanların vatandaşlık haklarını ellerinden almak, Yabancıları Gözetim Altına Alma Kanunu'nu gevşetmek, ve Terörle Mücadele Kanunu'nun kapsamını genişletmek olduğuna dair bazı korkular var. Buna ne diyeceksiniz?
Há quem receie que a intenção seja cercear as liberdades cívicas, dando carta-branca à espionagem e alargando o âmbito do Patriot Act.
Bakalım buna ne diyeceksiniz?
Então... que tal tentarmos isto?
Buna ne diyeceksiniz?
O que acha sobre isso?
Maça ve karo. Buna ne diyeceksiniz?
Tentem fazer melhor.
Buna ne diyeceksiniz?
Tem algo a dizer sobre isso?
Buna ne diyeceksiniz çocuklar?
O que acharam, crianças?
Elimde bir silah var. Buna ne diyeceksiniz bakalım?
- Tenho aqui uma arma, e agora?
Buna ne diyeceksiniz, sayın Bailey?
Como responderia a isso, Conselheiro Bailey?
- Buna ne diyeceksiniz?
- Como soube?
Salaklar! Buna ne diyeceksiniz bakalım!
Ei, parolos, o que acham disto?
Buna ne diyeceksiniz sayın başkan?
Como vai reparar isto sr. Mayor?
Buna ne diyeceksiniz?
Como gostam de mim agora?
4 kızımdan üçünü göçmenlere verdim. Peki buna ne diyeceksiniz?
Recordo que dei três das minhas quatro filhas a descendentes de imigrantes!
Buna ne diyeceksiniz?
Mas tem muito jeito com os mais novos, o que se há-de fazer?
Söyleyin bakalım buna ne diyeceksiniz?
Que tal isto?
Buna ne diyeceksiniz?
E agora?
Buna ne diyeceksiniz?
O que tendes a ver com isso?
Buna ne diyeceksiniz?
E então?
Buna ne diyeceksiniz, Bay Holmes?
E então, Sr. Holmes?
Öyleyse, buna ne diyeceksiniz?
Estou todo lixado!
Eminim ki buna rağmen kendisine büyük bir hoşgeldin diyeceksiniz çünkü her ne kadar şu anda büyük bir Hollywood yıldızı olsa da aslında burada, Güney Afrika'da doğdu.
- Sim, é. Estou certo que apesar disto vamos na mesma dar-lhe umas enormes boas-vindas Adiante, ela é agora uma principal estrela de Hollywood ela nasceu mesmo aqui na África do Sul.
buna ne dersin 495
buna ne demeli 38
buna ne dersiniz 119
buna ne diyeceksin 48
buna ne diyorsun 131
buna ne diyorsunuz 38
diyeceksiniz 34
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna ne demeli 38
buna ne dersiniz 119
buna ne diyeceksin 48
buna ne diyorsun 131
buna ne diyorsunuz 38
diyeceksiniz 34
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna bayılıyorum 48
buna ihtiyacım yok 72
buna göre 57
buna ihtiyacın yok 25
buna inanmıyorum 513
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna bayılıyorum 48
buna ihtiyacım yok 72
buna göre 57
buna ihtiyacın yok 25
buna inanmıyorum 513