English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Bunlar gerçekler

Bunlar gerçekler tradutor Português

132 parallel translation
- Bunlar gerçekler işte.
- Esses são factos.
İşte bunlar gerçekler.
Ora, isto são factos.
Bunlar gerçekler.
São factos.
Bu basın için bir açıklama da değil, bunlar gerçekler.
E não é nenhuma notícia para a imprensa. É a verdade.
- Bunlar gerçekler.
Que estás a fazer?
Hayır, dostum, hayır. Bunlar gerçekler!
Não, pá, é a verdade!
Bunlar gerçekler.
Esses são os factos.
- Kanıtlayabileceğin kadarıyla yetin. - Bunlar gerçekler.
Limita-te ao que podes provar em tribunal.
Çünkü bunlar gerçekler. Atlanta, Amerika'ya bağlı değilmiş gibi konuşuyorsun.
Eles estão pouco se fodendo.
Onunla tanışmadım ama görünüşe göre öyle, bunlar gerçekler.
Não conheço a tua irmã mas claro que não há regra sem excepção.
Bunlar gerçekler.
Isto são factos.
İşte bunlar gerçekler ve veriler.
Estes são os factos e os números.
Acımasız değilim, bunlar gerçekler.
Não sou cruel, sou realista.
- Bunlar gerçekler, Frank.
- Os factos são estes, Frank.
Bunlar gerçekler, Frank.
Os factos são estes, Frank.
Bunlar gerçekler.
É a verdade.
Bunlar gerçekler. Ben alıyorum.
Estes são os factos.
Ama bunlar gerçekler değil, rüyalar.
Mas estes não são factos, são sonhos.
Burası gürültülü ama bunlar gerçekler ve gerçekler seni özgür kılar.
Aqui há barulho, mas é a verdade. E a verdade liberta-nos.
Bunlar gerçekler...
- para os menos favorecidos.
- Bunlar gerçekler, düşünce değil.
- Isto são factos, não são opiniões.
Bunlar gerçekler.
É apenas a verdade.
- Evet, adil. Adilden de öte bunlar gerçekler.
É mais do que justo.
Bunlar tarihi gerçekler. IKitaplarda yazilan tarih degil, ama bu da tarih iste.
Isto são factos, factos históricos... não de livros escolares, não uma história... de Mr.
O zaman, bunların gerçekler olduğunu varsayabilirim.
Então suponho que estes são os factos?
Bunlar Gök Kancası Operasyonu'ndaki patlama hakkındaki tüm gerçekler.
Estes são os factos que levaram á explosão da área da Operação.
Bunlar tabii ki önemli gerçekler... ama yine de önemsiz konular.
São certamente assuntos importantes, mas ainda assim assuntos factuais.
Şimdi bunların basit gerçekler olduğunu görüyorum.
Agora vejo-as como verdades.
- Gerçekler bunlar.
- É verdade!
Sahip olduğum tek gerçekler oğlumun ellerinde ve o da bunları Dax'e karşı kullanmak istiyor.
Os únicos factos que tenho estão nas mãos do meu filho, e ele tenciona usá-los contra o Dax.
Bunlar aslında evrensel gerçekler, kimse bahsetmiyor ama.
Estas são praticamente experiências universais. Ninguém fala delas!
Ama gerçekler bunlar.
Mas garanto-lhe que é verdade.
Evet, gerçekler bunlar, onaylanan gerçekler.
Falo de factos, factos comprováveis.
İşte bunlar gerçekler.
E são esses os factos.
Gerçekler bunlar.
Estes são só factos.
Gerçekler bunlar.
Os factos são estes.
Gerçekler ise, Scripps, unut bunları.
Quanto à verdade, Scripps, esquece.
İşte hakkımdaki gerçekler bunlar.
"Devo levar-me a casa?"
Bunu size söylemek istemezdim. Ancak gerçekler bunlar.
O que vou dizer não vos vai agradar, mas é a realidade.
Hiçbir şey, sadece gerçekler bunlar.
Nada. É só um facto.
Burada boş konuşmuyoruz, tatlım. Bunlar, gerçekler.
Não é treta, é um facto.
Bunlar gerçekler!
Estes são os fatos!
Bunlar Clay, gerçekler.
Esta, Clay, é a realidade.
Bunlar gerçekler!
Estes são os factos!
Bastıbacak, gerçekler bunlar!
É assim mesmo, meio metro!
bunlar gercekler.
Estes são os facto.
- Bunlar acı gerçekler. - Bu bir şaka.
- Falo de factos!
Bunlar ilginç gerçekler, çocuklar, bunlarla eğlenmeliyiz.
Isto são factos engraçados, pessoal, vamo-nos divertir com eles.
Tüm objektifliğini kaybetti. Gerçekler bunlar.
Ela andava a dormir com o Graham, perdeu a objectividade.
Bunlar benim hayatımla alâkalı gerçekler.. ... Alex'in tedavisiyle değil.
Isso diz respeito a mim, não ao tratamento de Alex.
Gerçekler bunlar, bu ise hayal ürünü bir şey.
Aquilo é real, isso é ficção.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]