Bunlar gerçek tradutor Português
1,124 parallel translation
Bunlar gerçek X-ray değil, değil mi?
Vamos repetir. - Não são raio-x a sério, pois não?
Bütün bunlar gerçek değil, ve gerçek zannettiğin bu şeyi yok etmezsen öleceksin.
Nada disto é real e a menos que você destrua esta nave que você pensa que está, você irá morrer.
Bütün bunlar gerçek değil.
Nada disso é real.
Bunlar gerçek kadınlar değil. Hepsi birer ucube.
Estas mulheres não existem, são aberrações da beleza.
Aman Tanrım, bunlar gerçek.
São mesmo verdadeiras.
Hey tüm bunlar gerçek mi, eğer gerçekse dikkatli olmalısın.
Se isso é real, tem que ter cuidado.
Joey, bunlar gerçek değil!
Joey, nao sao de verdade!
Bart, bunlar gerçek gözüküyor.
- Bart, parecem verdadeiros.
Bunlar gerçek değil. Bunların hiçbiri gerçek değil!
Isto não está a acontecer.
Umarım bunlar gerçek...
Imagina se fossem verdadeiras...
Bunlar gerçek değil.
Nada disso aconteceu.
Yani bunlar gerçek UFO mu? Dünya Fuarı örtbas mıydı?
Isto são mesmo discos voadores e a Feira Mundial foi uma capa?
Bunlar gerçek insanların resmi mi?
E usou modelos vivos?
Bunlar gerçek polisler mi?
Estes polícias são a sério?
Bunlar gerçek gözyaşıydı.
São lágrimas de verdade.
Bunlar gerçek. Normal bir şekilde devam edip gidiyor.
Eu não estou bem da cabeça.
Dostluk ve güven. Bunlar gerçek şeyler, Harry.
Um encontro.
- Vay canına, bunlar gerçek olsaydı, böcekler...
- Se isto fosse verdadeiro, os insectos seriam...
Bunlar gerçek değil.
- Nada disto é real.
Bunlar gerçek sen değilsin Ray.
Isto não tem a ver contigo, Ray.
Bunlar gerçek.
Não é falso!
- Bütün bunlar gerçek dışı.
- Tudo falso.
Ne hayalinden bahsediyorsun? Bunların hepsi gerçek!
Esta é a verdade absoluta.
Giuseppe Morelli, gerçek adı Romolo. 18 Ağustos 1913 Albano doğumlu. - Git! Bunları dinleme!
- "Giuseppe Morelli, nascido no Albano o 18 Agosto 1913..." - lhe dê!
Bunların hiç biri gerçek değil- - hepsi bir rüya.
Nada disso é real... é tudo uma ilusão.
Bunun gerçek bir isim olduğuna inanmamı mı bekliyorsunuz? Bunlar ne demek oluyor?
Quer que acredite que isso é um nome a sério?
Bunların hiç biri gerçek değil.
Nada disto é real!
Bunları gerçek araçlarla eşleştiremezsem parayı geri istemek durumunda kalacağım.
Se eu não conseguir correlacionar a promissória com os veículos, tenho de pedir a devolução do dinheiro.
Gerçek ve Beklenen nota karşılık gelen değer... Son üç döngüye göre-ki bunları Zaman düzleminde göremezsiniz...
Os parâmetros dos seus exâmes estão aquí, aquí e aquí... levando a expectativa vs. dados dos seus exames... aos três últimos ciclos, que não se podem ver porque... estão apenas factoreados no tempo.
Bunlar genellikle gerçek olur.
São quase sempre verdade.
Bunlar hayatımda gördüğüm en duyarlı rüyalardı... ve neredeyse gerçek gibiydiler.
Eles são os sonhos mais sensuais que tive em toda a minha vida... e parecem absolutamente reais.
Bütün bunlar, gerçek hislerimi gizleyebilmek içindi.
Eu estava usando tudo isso para encobrir meus verdadeiros sentimentos.
Ama bunların hiçbiri gerçek değil.
Mas nada disso é real.
Bunların hiçbiri gerçek değil. Bunların hiçbiri gerçek değil.
Isto não está a acontecer.
- Bunların hiçbiri gerçek değil. - Çeneni kapatır mısın?
És capaz de estar calado?
Bunların hiçbiri gerçek değil.
Isto não está a acontecer.
Bunların hiçbiri gerçek değil.
Não está a acontecer.
Gerçek insanlar bunlar.
São as pessoas reais no mundo.
Bu fotoğrafların hepsi gerçek ne bir medyumun ne bir inananın yaptığı bir iş bu bunlar fotoğraf uzmanı olan bay H.R. Snelling'in onayını aldı.
Aquelas fotografias foram proclamadas genuínas, não por um teosofista, não por um médium, não por um crente, mas por um perito em truques fotográficos, o Sr. H.R. Snelling, de Harrow.
Bunların gerçek olduğunu idrak edebiliyor musun?
Faz ideia das implicações, se ele estiver correcto?
Paul, bunların hiç biri gerçek değil. Küçük bir çocuk gibi davranıyorsun.
Paul, escuta, nada disto é real.
Bunların hiçbiri gerçek masaj salonu değil mi?
Então, estas massagens não são genuínas?
Bunların hiçbiri gerçek değil.
Nada disto é real.
Otobüs turu, ki bu gerçek seni gerçek yerlere götürür gerçek Peterman'ın, ki o sen oluyorsun, başına gerçekten bunlar gelmemiştir, hissedilemezler.
A viagem de autocarro, que é real, leva-nos a lugares que, embora sendo reais, não o são, porque nunca aconteceram ao verdadeiro Peterman, que és tu.
Eğer gerçek Phil Rizzuto orada olsaydı, bunlar olmayacaktı.
Se o verdadeiro Phil Rizzuto estivesse ali, isto não acontecia!
Tüm bunlar olurken, mutluluğun gerçek sırrı tam da burada karşımızda. - Ne?
Quando, durante o tempo todo o único segredo para a felicidade, tem estado mesmo diante de nós.
Tümü bunları gizlemek için. Sürekli inkar edildiğinde, cehalet gerçek kadar kabul edilebilir oluyor.
Anunciada com confiança, a ignorância torna-se tão aceitável como a verdade.
Gerçek olanları akşam olunca vitrinden alıp... yerlerine bunları koyuyoruz.
Nós tiramos as verdadeiras da janela à noite, e, uh, substituímo-las por estas.
Fakat bütün bunlar, acı ve gerçek kader!
Nós encontramo-lo. Isto foi o destino, de certeza.
Ah, lanet olsun, evet, Bunlar gerçek.
- É, sim.
Hayır, bunlar gerçek.
Este é verdadeiro.
bunlar gerçekler 17
gerçekten 4665
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçek 469
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekler 57
gerçekte 109
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten 4665
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçek 469
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekler 57
gerçekte 109
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçek mi 111
gerçekten çok komik 20
gerçekten bilmiyorum 225
gerçekten öyle mi 37
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten güzel 104
gerçekten çok hoş 30
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçek mi 111
gerçekten çok komik 20
gerçekten bilmiyorum 225
gerçekten öyle mi 37
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten güzel 104
gerçekten çok hoş 30