Burda mı tradutor Português
1,962 parallel translation
Om Kapoor burda mı?
Om Kapoor está aqui?
Yani, kimse burda mıyım, değil miyim bilemeyecek. - Ben biliyorum ama.
Aí, ninguém vai saber se estou aqui ou se fui embora.
O burda mı?
Ele está cá?
Peki, hala burda mıyımdır bilmiyorum ama
Bem, eu não sei se ainda dá, mas...
Bu hep burda mıydı?
Isto esteve aqui este tempo todo?
- Hey, Bret burda mı?
- Olá. - Hey, o Bret está aqui?
Silahı burda mı duruyormuş?
Ele guardava a arma aqui?
- Mr. Monk hala burda mısınız?
- Sr. Monk, ainda aqui está?
Julie burda mı?
A Julie está aqui?
Bu hep burda mıydı?
Isto sempre esteve aqui?
Tessa, burda mısın?
Tessa, estás aqui?
Bütün gece burda mıydın?
Ficaste aqui a noite inteira?
Burda mı?
Aqui?
Hotch burda mı?
O Hotch está cá?
David Smith burda mı?
Estamos à procura do David Smith.
Burda mısın?
Estás aqui?
- İkiniz de o gece burda mıydınız?
- E estavam os dois cá, nessa noite? Sim.
Melinda, sen hala burda mısın?
Melinda, que... O que faz aqui?
O gerçekten burda mı?
Ela está mesmo aqui?
"Demir Aşçı" yarışmacılarından biri burda kalırken yaptırttım. Ne düşünüyorsunuz?
Foi remodelada quando um dos concorrentes de "Iron Chef" veio morar para cá.
Burda böyle duracak mısın?
Você simplesmente vai ficar aqui?
Burda bütün işleri ben mi yapacağım!
Aqui! Era suposto eu fazer todo trabalho por aqui?
İşte burda, ayaklarımın altında!
Ele aqui, a meus pés.
Burda mı?
Já!
Burda şaka mı yapıyoruz?
Isto é alguma piada?
Şimdi burda etik olmayan bir şey var mı söyleyin.
Diga-me o que não é ético!
Ben burda bilgisayarla hayatımın savaşını vermeye çalışıyorum.
Estou a travar a luta da minha vida contra este computador e todas as vendas contam.
Ne var burda bakalım?
O que temos aqui?
Burda durup arkadaşımı taciz etmenize dayanamam.
Não posso estar aqui enquanto chateiam o meu amigo.
Yani burda bir öğretmen var mı yoksa onu da kesintiler yüzünden mi kaybetmişler?
Há cá algum professor ou não por causa dos cortes nas despesas?
Tamam mı? Elektronik, zaten burda.
E aparelhos electrónicos são aqui.
Satış yarışması sonuncusu. Sana yardım edecek Chuck'ın burda değil mi?
Último na competição de vendas, e o Chuck não está aqui para te salvar desta vez?
Sence burda mıdır?
Acham que ele está lá dentro?
Hiç burda olmadık mı?
Uma reunião em que não tivemos presentes?
Senin özür dilemene ihtiyacım yok.Onu yere serdiğimde burda olmanı istedim sadece.
Não preciso que peças desculpa. Só quero que estejas aqui quando ele se passar.
Seattle dan uzaklaşın ilelebet, ya da burda kalın, ve ben de gidip polise sizin hakkınızda ihbar da bulunayım.
Ou fique, E eu faço queixa sua á polícia.
Kevin, benim ailem, hani şu nikahımıza gelmeyen ailem, yarın burda olacak.
Kevin, os meus pais... os mesmos pais que boicotaram a nossa cerimónia de união, vêm aí.
Bizimle oturacak mısın, mühim insan, yada burda yemek için çok mu büyüksün?
Então vais te sentar, vedeta, ou agora és demasiado importante para nós?
Buraya aramızdaki buzları kırıp birbirimizi tanıyabiliriz diye geldik sanmıştım, ama şuan sanki burda değilmişim gibi.
Desculpa, pensei que tivéssemos vindo aqui para quebrar o gelo e para nos conhecermos melhor, mas sinto-me como se nem sequer estivesse cá.
Ben gerçekte burda değilim, tamam mı?
Eu não estou aqui, ok?
- Sanırım burda işimiz bitti.
A nossa tarefa aqui terminou.
Yani, olur da gidersek burda ve buranın altında olan şeyleri öylece bırakacağımız için.
Se poderemos sair de Grandview, sabendo o que sabemos sobre isto e o que há aqui debaixo.
Bir süre daha burda kalsam? Bir sakıncası var mı?
Vou ficar aqui um bocado.
İşte burda, büyük fırsatım.
- Não, nem um bocadinho.
Sana gerçekten ihtiyacımız var burda.
Nós realmente precisamos de ti aqui.
Burda ve orda doğru olanı yapmaya çalışıyorum, ve ufacık bir destek görürsem çok memnun olacağım.
Eu estou a tentar fazer o mais correcto, aqui e ali, e eu adoraria ter um pouco de apoio.
- Aaron sana burda ihtiyacım var.
- Aaron, eu preciso de ti aqui.
- Burda olacağım... bu dosya kapanır kapanmaz.
- Eu estarei aqui... assim que este caso acabar.
Onu burda tutmam lazım. Babam kedilerden hoşlanmaz.
Tenho de a manter aqui, o meu pai não morre de amores por gatos.
O yüzden burda kalmalıydım.
Foi por isso que tive de ficar aqui.
Hayır olamaz, adamımız burda olsaydı araba temiz çıkmazdı.
Não, se o nosso homem veio nele, não pode.