Cesaret mi tradutor Português
297 parallel translation
Cesaret mi?
Coragem?
- Gerçek mi cesaret mi?
- Verdade ou consequência.
Gerçek mi cesaret mi?
Verdade ou consequência?
- Gerçek mi cesaret mi?
- Verdade ou consequência?
Medeni cesaret mi?
Falsa coragem?
Fort Smith'de buna cesaret mi diyorlar?
Chama a isso de valor em Fort Smith?
Sana yardım göndereceğim. - Cesaret mi efendim?
Enviarei auxílio após ter concretizado o audacioso e heróico resgate... no meu próprio...
Kahramanlık mı, cesaret mi?
Heroísmo, bravura?
Tamam. Doğruluk mu cesaret mi zamanı geldi. İlk sen sor.
Vamos jogar ao verdade ou consequência.
Cesaret mi?
Tomates?
- Siz kızlar takıI... Sonra da "doğruluk mu cesaret mi" oynamıştık.
E jogámos o jogo da verdade, lembras-te?
- "Gerçek mi, cesaret mi" böyle oynanır.
- O " "Verdade ou Consequência" " é assim!
Tamam. Doğruluk mu, cesaret mi?
Verdade ou consequência?
Bu Amerikalıların yaptığının cesaret mi, yoksa aptallık mı olduğunu bilmek isterdim.
Quero saber se é burrice ou muita coragem... que motiva esses americanos.
Eğer sana gerçek mi cesaret mi oyununun cevabını verirsem..... babanla beraber eve gider misin?
Vai-te lixar, Ben! Isto é tudo culpa tua!
Gerçek mi, cesaret mi?
Verdade ou consequência?
- Cesaret mi gerekir?
- Tomates?
Hiç biriniz azcık cesaret gösterecek kadar viski de mi içmediniz?
Nenhum de vocês bebeu o suficiente para ganhar coragem?
Cesaret kırıcı, değil mi?
Desencorajador, não é?
Tam tersi. Ama içmeye nadiren cesaret ederdi, değil mi?
ele gostava muito de vinho da Borgonha mas raramente se atrevia.
İşte bu yüzden onun, çalmaktan ziyade çalınmış olması daha cesaret kırıcı olduğundan hatırlamaya değer, değil mi?
Por isso é bom lembrar-se que é muito mais desagradável... ter que roubar... do que ser roubado.
- Cesaret kırıcı, değil mi?
- Desanimador, não é?
Problem mi var? Adamları ve kanoları alıp, o garip ülkeye gidebilmek için bwana mkubwa, büyük şef, Victor'dan cesaret seremonisi olarak da bilinen bir sınavdan geçmesini istedi.
Para obter os homens e as canoas para ir áqueIe estranho território, o bwana mkubwa, o grande chefe, o melhor entre os melhores, ou seja, o nosso amigo Victor, tem de submeter-se á chamada cerimónia de coragem.
Cesaret seremonisi mi?
Cerimónia de coragem?
Tüm cesaret testlerinden geçti mi?
Ele passou nos testes de bravura?
- Bu şişenin çare olmadığını biliyorum. Viskinin, sana cesaret vereceğini mi sanıyorsun?
- Não encontra a coragem numa garrafa.
Buraya yalnızca bunu bana söylemek için mi cesaret edip döndün?
Atreves-te a voltar só para me dizeres isso? Não.
Yarım milyon Sestertius sana cesaret verir mi?
Chegaria meio milhão de sestércios para te dar coragem?
Bakalım sizin gibi bir adamı yargılamaya cesaret edebilecekler mi?
Veremos se têm a coragem de condenar um homem como o senhor.
Yarım saattir yardım istemeye cesaret edemeden içeride mi bekledin?
Estiveste ali fechado meia hora... e com vergonha de pedir ajuda?
- Biraz cesaret kırıcı, değil mi?
É desencorajador, não é?
Yüzüme karşı söylemeye cesaret edemediniz mi?
Não teve coragem de me dizer cara a cara, não é?
- Cheyenne mi, demek istediğin - hayır iyi cesaret doğrusu, buraya gelerek kendini öldürttmek.
- Devias ouvir-me em Cheyenne. Rapaz valente.
Meksika sınırını geçmeye cesaret etmezsin, öyle değil mi?
Nunca atravesses a fronteira mexicana. Não te atreverias, pois não?
Küçük kiz yüzünden, ilk günden onu eve götürmeye cesaret edemezdim anladin mi?
Não me atrevi a levá-lo para casa, por causa da miúda. - Espero que não te importes.
Watts, cesaret yoksa kazanç da yoktur. Öyle mi?
Olha, Watts, quem não aposta, não ganha, certo?
Bayanlar ve baylar milli programda ortaya çıkıp insan zaaflarını itiraf etmek müthiş bir cesaret istiyor değil mi?
Senhoras e senhores, é ou não precisa muita coragem para chegar aqui à difusão nacional por cabo e confessar as fraquezas humanas?
Cesaret mi?
Se tivermos coragem?
Yoksa bilim ve cesaret o canavarı kontrol altına alabilir mi demek istiyorsun?
Então, está a dizer que a ciência e coragem domesticarão essa besta?
Neyim mi var, cesaret!
O que eu tenho, são tomates!
Cinsel bir beklenti için ona cesaret verdi mi? Belki.
Ela encorajou-o a um avanço sexual?
Bu it böyle bir şeye cesaret edebilir mi?
Aquele estupor teria coragem de tentar uma coisa destas?
Bunları kendi hür iradenizle mi yaptınız, yoksa bir başkası mı bundan sorumlu? Bir başkası mı size cesaret verip bunu yapmaya zorladı?
Sairam para fora daqui da vossa própria vontade ou foi alguma outra pessoa responsável por isso... alguém os incentivou e forçou a fazer isso.
Bir kızı sevmeye kalkışmak cesaret ister mi?
Ousar amar uma rapariga requer coragem?
Bence bu korkutucu bir şey. Cesaret, yürek isteyen bir iş. Siz kanun kaçağısınız değil mi?
E se isso os assusta, ou vai contra as vossas regras vocês sendo quem são não sei, vocês também são foras da lei, não?
Sence bu da cesaret değil mi?
Penso que a coragem diz tudo.
- Beni öldürmeye cesaret edemezsin! - Öyle mi?
- Não ousaria me matar!
Bir çeşit cesaret gösterisi mi bu?
É um desafio?
Hiç Tanrı'nın adil olmadığını düşünmeye cesaret ettiniz mi?
Alguma vez se atreveu a pensar que Deus não é justo?
- Bu senin cesaret verici konuşma şeklin mi?
- Esta é a tua versão de conversa?
Dinleyin millet şimdi gerçek mi cesaret mi oynama vakti geldi.
Ouçam.