Daha yukarı tradutor Português
1,062 parallel translation
Hayır, biraz daha yukarıda.
Não, um pouco mais para cima.
Biraz daha yukarıda.
Um pouco mais alto.
Oradan biraz daha yukarıyı beğendim.
Eu gosto disto aqui em cima.
Daha yukarı! Kaldırın!
Mais alto!
Bu nedenle içeride, ısı çok daha yukarılarda idi. 150 derecenin üzerinde.
Lá dentro, a temperatura disparou, passou os 66 graus.
Daha yukarı.
Mais alto.
Bugün uçabildiğimizden daha yukarı en yüksekteki bulutların üzerine çıktım.
Eu simplesmente voei hoje mais alto que jamais fizemos, muito acima das nuvens mais altas.
Seni daha yukarılara çıkarmaya geldik.
Viemos mostrar-lhe um lugar mais alto.
Şey, biraz daha yukarı gidelim orada daha az..
O que conclui disso? Quanto mais subimos o rio... menos organismos há...
Daha yukarı bakın general.
Olhe para cima, General.
Daha yukarı Şimdide derinden ve yavaşaça "Dolores" deyin.
Mais alto. E dizer : "Dolores" profundamente e suavemente.
- Daha yukarı kaldır.
- Levante mais.
Daha yukarı kaldırmaya çalış.
Tente um pouco mais alto.
- Neden daha yukarılarda değilsiniz Bay Higgins?
Porque é que ainda não subiu?
Daha yukarı...
Vamos assim. Assim.
Daha yukarı. Daha yukarı!
Mais alto, mais alto!
Dekolteler biraz daha aşağı indi. Etekler biraz daha yukarı çıktı.
Os decotes tendem a descer e as saias a subir.
Daha yukarı.
Bem, bem para cima.
Bacaklarını daha yukarı kaldır.
Suba mais essas pernas.
Bacaklarını daha yukarı kaldır.
Levante mais essas pernas.
Daha yukarı, şimdi kalk.
Port de bras. Para frente.
- Daha yukarı tırmanamayız!
- Não podemos continuar a subir!
- Biraz daha yukarı kaldırması lazım.
- Mais um bocado acima.
Haydi, daha yukarı!
Vamos, para cima agora!
Daha yukarı!
Mais!
Daha yukarı, daha yukarı!
Mais e mais!
Davullar çalsın, trompetler Ben senden daha yukarıdayım
Bate o tambor, panela d'aço, qu'eu vou drogado com o que tu sabes
Daha yukarıda, kulaklarım patlayacak.
Se subirmos mais, Sr. Bond, os ouvidos vão-me explodir.
Biraz daha yukarı.
Um pouco mais alto.
Yani, beni daha yukarı.
Eu, mais alto, quis eu dizer.
Kızarmadan önce kendini adapte edebilirsen, hava akımları yumurtalarını daha yukarıdaki serin kısımlara taşıyacaktır.
Se um organismo se reproduzir antes de ficar cozido, a turbulência vai transportar os seus filhos para as camadas mais altas e frescas.
Bacakları daha yukarıda olmalı.
As pernas têm de estar mais alto.
- Sanırım yukarı eve çıkıp annene yardım etsen daha iyi olacak.
Vá até a casa, ajudar a mãe.
Seni yukarı asıcam ve biraz daha yaşlandırıcam.
Vou te pendurar, para te refrescar um pouco.
Biraz daha yukarı.
Mais acima.
Çık yukarı! Daha çok kova gerekli!
Ok, mas despache-se!
Yukarı mı? - Daha yemek yemedik.
- Ainda não jantamos.
Yoksa bize yukarıdan baktıklarını söylesem daha mı doğru olur.
Ou será melhor dizer que são eles que olham para nós com desprezo?
- Yukarı gitmek daha iyi olmaz mı? - Ne demek istiyorsunuz?
- Não é melhor subir?
Burada yani aşağıda olandan daha farklı bir şey mi var yukarıda?
Há algo diferente lá em cima do que existe aqui?
Yukarıda çok rahatız. Gemini ve Mercury projelerine kıyasla hareket alanımız çok daha fazla.
Estamos até muito confortáveis aqui, se comparados com os programas Gemini e Mercúrio.
Burada, yukarıda daha yüksek paralar dönüyor.
As apostas são mais altas aqui.
On dört kat yukarıdayız, ama metronun gürültüsü yerin altındakinden daha fazla geliyor.
Aqui acima ouça-se mais o metro que abaixo.
Daha yukarı.
Não, assim.
Seninle yukarı çıkıp çalışmaya başlasak daha iyi olmaz mı?
É mais fácil ir para o seu quarto.
Bir daha da yukarıdan bahsettiğini duymayayım.
Não quero ouvi-lo mais a falar no cantinho lá de cima.
Ben biraz daha yukarıya olmasını istiyorum.
- Aí em cima.
Davullar çalsın, trompetler Ben senden daha yukarıdayım
Bate o tambor, panela d'aço, qu'eu vou drogado com o que tu sabes Marijuana
Şey, her an ölebilir, ama iyi bakılsa, aşağı yukarı bir yıl daha yaşayabilirdi.
Bem, pode morrer a qualquer instante, mas com tratamento... ele pode ainda viver um ano ou mais.
Daha sonra olup bitenleri aşağı yukarı tahmin edebiliyoruz.
Sabemos o suficiente para esboçar um pouco dos pormenores subsequentes.
şimdi ise düz arkadaşlarını ve dünyasını yukarıdan görmekte : Daha önce kimsenin bakmadığı bir açıdan bakmakta ve kimsenin bilmediklerini öğrenmektedir.
Pode ver o interior dos seus companheiros planos, está vendo a Planilândia de uma perspectiva, que nunca ninguém viu antes, ao seu conhecimento.
yukarı 789
yukari 32
yukarıda 424
yukarı bak 74
yukarıya 106
yukarıdayım 26
yukarıdan 22
yukarı ve aşağı 20
yukarı çek 30
yukarı gel 146
yukari 32
yukarıda 424
yukarı bak 74
yukarıya 106
yukarıdayım 26
yukarıdan 22
yukarı ve aşağı 20
yukarı çek 30
yukarı gel 146
yukarı çık 160
yukarı gelmek ister misin 19
yukarı aşağı 19
yukarı çıkıyor 29
yukarı geliyorum 39
yukarıda ne var 19
yukarı kaldır 23
yukarı çıkmak ister misin 16
yukarı çıkıyorum 38
yukarıda mısın 16
yukarı gelmek ister misin 19
yukarı aşağı 19
yukarı çıkıyor 29
yukarı geliyorum 39
yukarıda ne var 19
yukarı kaldır 23
yukarı çıkmak ister misin 16
yukarı çıkıyorum 38
yukarıda mısın 16