De mi tradutor Português
127,047 parallel translation
Siz de mi?
Também?
- Silahlar ateşlenmiş, mahkumlar müdürü rehin almış, sizse otoparkta parti mi veriyorsunuz? İnanamıyorum Ricky. - Müdür içeride mi?
- Foram disparados tiros, as reclusas capturaram o diretor e vocês organizaram um convívio no parque de estacionamento?
- Sen de mi istiyorsun?
- Também quer levar?
- Gamzesini de mi beğenmiyorsun?
- Não o achas atraente?
Sen de mi böyle hissediyorsun?
É assim que as coisas são para ti?
Evet ama kış sınavlarını yüksek notlarla geçti, değil mi?
Mas passou nos exames de Inverno com distinção, correcto?
Boltzmann sabiti mi?
B de Boltzmann?
Dikiş arkadaşlarıyla sohbet mi edecek?
- Conversaria no grupo de costura?
Faraday'ın metotları ilgini mi çekti yani?
Os métodos de Faraday despertaram-lhe o interesse?
Bu minik gaz molekülleri neredeyse akıl almaz bir hızla ilerlemesine rağmen neredeyse hiç mesafe kat etmemeleri sizce müthiş değil mi? Saç teli kalınlığı kadar bile değil!
Não acha fascinante que embora as moléculas pequenas de gás se movam a uma velocidade quase incompreensível, quase não percorram qualquer distância?
Bütün gün bez değiştirip, burun silip ninni mi söyleyeceksin?
Passas os dias a mudar fraldas? A limpar narizes? - Com canções de embalar?
Evde bir karınız ve yeni bir bebeğiniz de var, değil mi?
Também tem uma esposa e um recém-nascido em casa, não tem?
– Sence de biraz kibirli değil mi?
- Não acha arrogante?
O şişirilmiş gevezeler bunu yapmamızı engelleyemez, değil mi?
Os chatos inchados não nos impedem de fazer isso.
Senin için söylemesi çok kolay, değil mi?
Isso é fácil de dizeres, não é?
Lorenz dönüşümleri mi?
Transformações de Lorentz?
Ama orada saygın bir işi var, değil mi?
Mas tem um cargo de prestígio, não?
Daha yeni Zürih'te bir işe girmedi mi?
Não acaba de aceitar um cargo em Zurique?
Mümkün mü, yapılabilir mi, gücün öyle mi çalışıyor bilmiyorum prensibi, sınırı nedir bilmem yani. Kahrolası kuralları nedir bilmem ama...
Não sei se é possível, ou até mesmo exequível, ou como o teu poder funciona em termos de diretrizes e parâmetros, quais são as regras, mas...
Biri buradan çıkıp, Cehennem'de olanları anlatacak öyle mi? Asla.
Alguém sai do Inferno para contar a história?
Sefil bir yarım akıllının gülümsemesi mi?
O sorriso de um puto indigente?
Baban, Louisiana valisi, değil mi?
O seu pai é o Governador de Louisiana, certo?
- Bahar temizliği mi?
Limpezas de Primavera?
Tamam. Ödevini bitirdi ama, değil mi?
Ela acabou os trabalhos de casa, certo?
Dünün kıyafetleri mi bu?
Arrasando nas roupas de ontem.
Bir utanç yürüyüşünün nihâi delili olabilir mi bu?
Finalmente uma prova de uma caminhada da vergonha?
Balina yağı ve ahşap dişlilerden mi?
Usando gordura de baleia e dentes de madeira?
Kimin ağlayacağını görelim mi?
Que tal ficarmos de igual para igual?
İşine gerçekten dönmen gerekiyor, değil mi?
Tens de voltar para o trabalho, não é?
Yani onu etkisiz hale getirince üçü de etkisiz hale mi gelecek?
Então, se o desactivarmos, desactivamos elas?
- Berlin mi? Neden öyle dedin?
Porque fala de Berlim?
Seksten mi bahsediyoruz, ilişkiden mi?
Estamos a falar de sexo ou de relações?
Çikolata Şehri'nden mi?
Pela Cidade de Chocolate?
Vanilya Semti'nden mi?
Os pelos Subúrbios de Baunilha?
Lahana turşusu, değil mi?
Pickles de couve, certo?
- Gözüne kalem çeksek mi?
- Colocamos-lhe lápis de olhos?
Nöbetiniz sırasında kapının önünde bir yığın kutu belirdiğini söylemek aklınıza gelmedi mi?
Não se lembraram de avisar que deixaram aqui um monte de caixas, enquanto estavam de vigia?
"K" ile yazılan Kandy Büyük Ödül'ü Tanrı vergisi dişleriyle kazanabilir mi sence? Tabii ki hayır!
Achas mesmo que a Kandy com "K" vai ganhar o concurso de beleza, usando os dentes que Deus lhe deu?
Siyahların gücünü gösteren sessiz bir muamele mi bu?
Não falas comigo por causa de tretas racistas?
O çatlak anne babaların çocuklarını tuvalet süsü gibi giydirdiği kanal değil mi o?
Também dá um programa em que os pais vestem as filhas, como se fossem bonecas de enfeitar?
Jessie, vize sınavlarını ve müzik grubunun baskısını kaldıramaz değil mi?
A Jessie não conseguia lidar com a pressão dos exames e do grupo de canto, não era?
O insanlar seni sevecek mi sanıyorsun?
Achas que aquelas pessoas vão gostar de ti?
Evlerinde oturmuş güzelce hayatlarına devam ederken bir mahalle kızı yanlarına taşınacak ve Cosbyler gibi mi takılacaksınız?
Estão sentadas em casa, têm uma vida agradável, de repente, aparece lá uma pelintra e achas que serão felizes como os Cosby?
Bir yemin ettin, Vinnie'ye bağlı kalmalısın, böyle şeyler mi?
És comprometida e tens de ser fiel ao Vinnie ou algo parecido?
Özel haber ve korku filmlerine konu olan şu köstebek insanlardansın, öyle mi?
És daquelas pessoas que vivem como toupeiras e que costumam aparecer em notícias e filmes de terror?
Topuklu ayakkabı gibi mi?
Gostava de saltos altos ou assim?
Helotlar, Lakonya'da Sparta egemenliğini devirmeye çalıştığında Gerousia heyeti savaş meydanına koşmadı, değil mi?
Quando os Hilotas tentaram derrubar os Espartanos na Lacónia, a Gerúsia não foi a correr para o campo de batalha, pois não?
- İnsan etinin tadını hiç merak etmedin mi?
- Não gostavas de provar carne humana?
Yoksa mesai saatleri sonrasında marketteymiş gibi mi pazarlık edeceğiz?
Ou vamos negociar como se estivéssemos numa bomba de gasolina a uma hora tardia?
- Yine mi erken çıkıyorsun Galina?
- Galina, a sair mais cedo de novo?
Hayat becerileri mi?
Aptidões de vida?