Dikkatlice tradutor Português
1,632 parallel translation
Şimdi değil. Dikkatlice.
- Adam, Agora não!
Dikkatlice. Ah, tanrım.
- Cuidado, cuidado.
Dikkatlice dinlemeniz gerekiyor.
Preciso que tome atenção.
Nesneyle temastan doğacak bir oluşum gelecek bir kaç ay boyunca geçerli tasarının ilerlemesini engeller. Hepsi dikkatlice tasarlanıp, onaylandı. Sizin tarafınızdan.
O plano actual para entrar em contacto com o artefacto segue um número de passos durante uns meses, todos cuidadosamente criados e aprovados, por si.
Saçıma dikkatlice bak tamam mı?
Você repara no meu cabelo, certo?
Şimdi, bu kişinin yüzü biraz karışmış gibi,... ama, dikkatlice izleyin.
Agora, eu sei que esta pessoa parece um pouco desordenada, mas observem com atenção.
Pekâlâ, dikkatlice dinleyin!
Muito bem, ouçam!
Dikkatlice baktım,... orada üzgün Carl Lewis bakışlarını görmek için dikkatlice baktım.
Quanto mais olhava, bem, cada vez mais via ali um pequeno Carl Lewis a olhar-me de volta.
Onu kaçırdım, eğer onu tekrar görmek istiyorsan, ağzını sıkı tutup, söyleyeceklerimi dikkatlice dinleyeceksin.
Eu levei-o, e se o quiseres ver outra vez é melhor não contares nada a ninguém e prestar muita atenção ao que te vou dizer.
Pekala kızlar, sadece dikkatlice dinleyin.
Muito bem, ouçam com atenção, raparigas.
Darryl, seni son gördüğümde, görebilmek için dikkatlice bakmak zorunda kalmıştım.
Darryl, a última vez que te vi, passavas muito despercebido.
İşi ağırdan alıp dikkatlice ilerlemek istiyoruz Sayın Yargıç, hepsi bu.
O senhor sabia, Agente Booth? Gostávamos de fazer isto com calma e cuidado, Juiz.
Marvin Beckett meselesinin neden daha yavaş ve dikkatlice halledilmediğini, daha fazla kafa yorulmadığını sordu.
Acabei de ser repreendido pelo procurador-geral dos EUA. Quer saber porque é que esta história do Marvin Beckett não foi feita com calma, com mais tacto e prudência.
Bu taraftan, dikkatlice, lütfen.
Continuem a andar, depressa, por favor.
Yerlere dikkatlice baktın mı hiç?
Já viste bem a superfície disto?
Turtacı soluğunu tuttuğunun farkında olmadan dikkatlice haberleri dinledi.
O fazedor de tortas escutava atentamente as noticias, sem perceber que havia parado de respirar.
Gözümün altındaki morluğa dikkatlice bak.
Repara bem no inchaço por baixo do meu olho. O que foi?
Bu Tom denen herifi dikkatlice incelememiz lazım.
O Tom está a ser vigiado.
Dikkatlice dinleyin, çünkü iki hafta sonra, aynı şeyleri tekrarlamak istemiyorum.
Presta atenção, porque não quero voltar a dizer a mesma coisa daqui a 2 semanas.
Ben bir Darling dalıyım, ağaçlarına dikkatlice aşılanmış onlarsız yaşayamayan.
Sou um ramo dos Darling, um rebento que está preso a uma árvore, sem a qual não pode viver.
Onlardan biri için ölmüş, diğerinin de öldürdüğü adamın başında durduklarında Chuck ve turtacının sözleri dikkatlice tasarlanmıştı.
Enquanto estavam ao lado do homem que morreu por um deles e que foi morto pelo outro, a Chuck e o "Fazedor de tartes" pensaram bem no que iam dizer.
Güneş lekeleri, en ciddi güneş fırtınalarının tetikleyicisidir. Bu sebeple tahminciler, Güneş yüzeyindeki devirlerini dikkatlice takip ediyor.
Manchas Solares são gatilhos para as mais severas tempestades solares, pelo que são monitorizadas cuidadosamente pelos meteorologistas enquanto rodam através da superfície do Sol.
Beni dikkatlice dinle.
Ouve-me com muita atenção.
Eğer haçını tekrar görmek istiyorsan ; beni dikkatlice dinlemeli ve doğru olanı yapmalısın.
Se quiseres voltar a ver a tua cruz, é melhor ouvires e fazeres o que está certo.
Bedene oturmamış bir sütyen dikkatlice seçtiğiniz elbisenizi de mahvedebilir.
Um sutiã que não cai bem pode arruinar o teu conjunto cuidadosamente selecionado.
Yavaş ve dikkatlice hareket et, tamam mı?
Vai com calminha, ouviste?
Ayaklar kesip atılmamıştı. Dikkatlice ayrılmışlardı.
Os pés foram amputados meticulosamente.
Dikkatlice bakın, bayanlar.
Prestem atenção.
Ama bu Tom'u dikkatlice incelememiz lazım.
Mas aquele Tom está a ser examinado.
Pekala, Maggie, sakince ve dikkatlice geri çekil.
Ok, Maggie, afasta-te calmamente e com cuidado.
Bu baloncuğu yavaşça ve dikkatlice kenara çekeyim.
Deixa-me sair desta bolha, suavemente e elegantemente.
" Bu dikkatlice ayarlanmış suni bir olaydı.
" Era uma situação delicada.
Eğer 16. yasa tasarısını dikkatlice okursanız, yeterli sayıda eyaletin tasarıyı hiç oylamadığını görürsünüz. " A.B.D Bölge Hakimi James C. Fox - 2003
"Se examinar bem a revisão constitucional 16, irá encontrar um grande número de estados que nunca a ratificou." U.S. Tribunal Distrital Judge James C. Fox, 2003
Dikkatlice onlara bakardım. Gözümün önünde renk değiştirirlerdi.
Quando olho para eles fixamente, mudam de cor ali mesmo.
Dikkatlice bakınca kalbim öyle Bir atıyor ki Gökyüzündeki gökkuşağına
" O meu coração salta quando olho para o céu e vejo um arco-íris
Bir dakikalığına bunu düşünecek olursan dikkatlice ihlâl ettiğin geleneksel milis kuvvetleri tablosu gerçek ve tam geleneklere göreydi.
É uma família cheia de segredos e conspirações. Titia, como sabes isso? O maior segredo público é que o Capitão Frans Banning Cocq,
Şimdi onu dikkatlice aç.
Agora, abre-a com cuidado.
beni dikkatlice dinle, kağıt gibi sil beni #
É cocô! Ouve-me com atenção, esfregando-me com papel
Şuraya. Dikkatlice.
Tem cuidado.
Küstah, bencil, kadın düşmanı bir boğaydı ve Rebecca onu dikkatlice katliama yönlendirecekti.
Um touro arrogante, egocêntrico e misógino, que ela cuidadosamente levaria para abate.
Aleti dikkatlice gözetlerim. Ve oraya gittikten sonra arkanı toplarım.
Eu observo e engenho... e depois vou, como um médico a acompanhar-me.
Şimdi, dikkatlice dinleyin çünkü size bir sır vermek üzereyim.
Ouça bem, pois irei contar-lhe um segredo,
Nasılsa, teklife dikkatlice baktığımızda, ve ihaledeki diğer katılımcıların "sorumsuz davranış" diye nitelendirdikleri lise öğrencilerinin sınırları her zaman zorlanmıştır.
No entanto, apesar da forte oposição à proposta e o apoio ao plano chamado irresponsável, gastos... os estudantes forçaram-me a seguir a linha como sempre
Kabzaya dikkatlice bak.
Repare bem no punhal.
Şimdi dikkatlice dinle.
Oiça com atenção.
O zaman lütfen bana dikkatlice anlat bunu.
Então, explique-me isto calmamente, por favor.
Dikkatlice dinleyin.
E escutem bem.
Şimdi dikkatlice dinleyin.
Agora escutem com atenção.
Hadi seni kaldıralım. Nazik ve dikkatlice.
Vamos levantá-lo devagar.
- Cesedi çok dikkatlice gizlemiş.
Ele cobriu o corpo muito cuidadosamente.
... dikkatlice takip ettiğiniz üzere suçun ehemmiyeti savunmanın aldığı...
Vocês estão cientes do... Membros do júri diante da gravidade para o testemunho...
dikkatlice dinle 24
dikkat 2385
dikkatli bak 33
dikkatli 76
dikkat et 3434
dikkatli ol 1949
dikkat ederim 20
dikkat edin 949
dikkatinizi verin 17
dikkat etmedim 27
dikkat 2385
dikkatli bak 33
dikkatli 76
dikkat et 3434
dikkatli ol 1949
dikkat ederim 20
dikkat edin 949
dikkatinizi verin 17
dikkat etmedim 27