Düşünceler tradutor Português
790 parallel translation
Eskimiş düşünceler dünyası.
O mundo das ideias ultrapassadas.
Kalbimizdeki saflık ve aklımızdaki dürüst düşünceler bizi şeytanın ahlaksızlığından koruyacaktır.
Com pureza nos corações armamo-nos com a intolerância contra todo o mal.
Kadınlar maddenin akla üstünlüğünü temsil ederken, erkekler aklın ahlağa üstünlüğünü temsil ediyor. Bunlar korkunç düşünceler bayan Agatha!
As mulheres representam o triunfo da matéria sobre a inteligência, assim como os homens representam, o triunfo da inteligência sobre a moral.
Ama ruhu karanlık düşünceler ve günahlarla dolu olan zavallılar... Öğle güneşi altında bile karanlığı yaşarlar.
Mas uma criatura preversa cuja alma está repleta de negros pensamentos e acções impuras terá de viver na escuridão ainda que caminhe sob o sol do meio dia.
- Evet. Kötü, karanlık düşünceler.
Pensamentos negros, como :
Kim ne derse desin, onlara bu aptalca düşünceler için yeterli neden verdin.
Seja lá quem disse, você lhe deu razão de sobra para lamentar tamanha tolice.
Bu tür düşünceler beni iğrendiriyor.
Agora tornaste isso algo impossivel. Este tipo de coisa desagrada-me.
Yanlış düşünceler, seninkiler gibi.
A pensar em coisas más, como você.
Ve aklına saçma sapan düşünceler getirme olur mu?
E não metas nenhuma idéia estranha nessa tua cabeça.
Siyah olduğuna dair düşünceler var.
Teve a impressão de que era negra.
Aklımdan hızla geçen nahoş düşünceler sayesinde en başa döndüm. Daha önce defalarca yaptığım gibi onunla tanışmamış olmayı diledim.
E com a rapidez dos pensamentos indesejados, a minha mente voltou a si, e desejei, tal como tantas vezes, nunca tê-la conhecido.
Sammy, aklına böyle kötü düşünceler getirme.
Sammy, isso é a ideia mais horrível que já teve.
Dalın şimdi düşünceler, ruhumun derinliklerine. İşte geliyor George Clarence.
Desçam, pensamentos, a minha alma, que Jorge Clarence vem.
Fırtınaya yakalanmış beyninden hangi düşünceler geçiyor?
Que pensamentos passam por sua mente atormentada?
Düşünceler mi? Fırtınaya yakalanmış mı?
Pensamentos... mente atormentada?
Bir daha hasis düşünceler yok.
Nada de ressentimentos.
Düşünceler ticarette iyi değildir.
As opiniões prejudicam os negócios.
Herkesin sadece nazik hoşgörülü, cömert düşünceler içinde olduğu günler.
Uma época em que toda a gente... só tem pensamentos bondosos, tolerantes e generosos.
Kendini asmış demek. Böyle düşünceler niye olur bilirim...
Eu é que me enforcava...
Yeni düşünceler için yolun açılması.
Vamos desimpedir o caminho para novas ideias.
Düşünce açısından ne kadar ilerlersek o kadar da cesur olmalıyız gerçekleri düşünmek için çünkü düşünceler bize gerçeğin özünü verir ve gerçek, mühim olan tek şeydir.
Quanto ao pensamento, temos que ter o valor de pensar com justiça, porque isso nos conduz para a verdade, e a verdade é a única que tem valor.
İnsanların yüreklerinden taşan en asil düşünceler... bu dilin olağanüstü, yaratıcı ve müzikal... seslerinin oluşturduğu bütünün içinde.
Os pensamentos mais nobres que já saíram dos coraçöes dos homens... estäo contidos nesta extraordinária, imaginativa... e musical mistura de sons.
"Hayat ; kitaplarda yazıldığı gibi değil." Bana bunu söyleten bu düşünceler işte.
Pois, mas o que me põe triste, é que a vida e os romances são diferentes.
Benimkinden daha genç bir kuşağın yüreğinin yanında... ısınma ayrıcalığına eriştim, bu sayede kendi düşüncelerimden... daha yeni, daha farklı... ve muhtemelen içimizden bazılarına hala tuhaf gelecek düşünceler edindim.
Tive o privilégio de aquecer-me com o calor de uma geração mais jovem que a minha, lidando com ideias que nunca foram minhas, e diferentes e talvez estranhas para alguns de nós.
Eski düşünceler sönükleşir
As velhas ideias Apagam-se
Rica ederim, bunlar güzel düşünceler değil.
Por favor, Merlot, isso lá é coisa que se diga!
Bunu yaparken birçok şey düşünüyorum yarışın nasıl geçeceği konusundaki düşünceler ve bunun gibi şeyler.
E penso muito ordenando os meus pensamentos, sobre como gerir a corrida, todo esse tipo de coisas.
Hiç aklıma gelmeyen düşünceler.
Pensamentos que nunca tive.
İlkel düşünceler bir engel mi yaratıyor?
Os pensamentos primitivos criam um bloqueio?
Çok ilkel düşünceler dışardan gelecek her şeyi bloke ediyor.
Pensamentos tão primitivos que não deixam entrar nada.
Düşüncelerimi daha ilginç bulacaksınız, bunlar anlayamayacağınız kadar ilkel düşünceler.
Acharás os meus pensamentos mais interessantes! São tão primitivos que não os entenderás!
- Ne kadar kötü düşünceler öyle.
Maus pensamentos.
Giderek derin düşünceler varoldu ; Onlar gibi şeyler görüyorum.
Tenho andando a pensar e vejo as coisas como elas são.
Demek senin büyük, engin çiftliksel beyninde bu tür düşünceler var.
Entäo é isso que vai nesse grande cérebro de homem das pradarias.
Şarap ve havai fişekler... ve beynininizde kelebek gibi uçuşan düşünceler..
Vinho e fogos de artifício... pensamentos que brilham em sua mente.
Bir polisten gelen ilginç düşünceler.
Isto é surpreendente, vindo de um chui.
- Düşünceler hakkında düşünmeye.
- Reflexões de pensamento.
Sonunda bu budalaca yeni düşünceler biçim kazanıyor.
E com ele vieram finalmente essas ridículas ideias modernas.
- Nasıl başka düşünceler?
Mudou de ideias como?
- Aklınıza kötü düşünceler gelmesin Komiser.
- Não fique com ideias.
Buraya geldin ve amacının eşimi benden çalmak olduğunu söyledin, benim sınırlarıma girdin, alçak düşünceler konusunda bana ders verdin ve hayatımın yaratımı olan
Vem aqui e diz-me que pretende roubar-me a minha mulher. Investiga a minha masculinidade, dá-me aulas sobre mentes nobres Sinjin Lorde Merrydue...
Gününüzü soylu düşünceler içerisinde tembelce uzanarak geçiriyorsunuz.
Vocês se passam o dia inteiro em sua cama de nobres pensamentos,
Onları geliştiresiniz diye. Örnek olarak özgür dünyanın tüm polislerine bakın. Farklı düşünceler ve deneyimlere sahip olabiliriz.
Para que os melhores representantes de todas as polícias do mundo livre possam reunir-se, trocar idéias, experiencias, e chegar a uma visão mais profunda, mais global dos graves problemas que enfrenta hoje em dia a sociedade.
Bunlar denenmiş düşünceler. İyi bildiklerinizden.
Estes são os temas tratados, que conheces bem.
Hasmane düşünceler beslemek için çok yorgundum ancak savaştan nefret ettim. Savaştan nefret ettim.
Estava demasiado cansada e estava... para pensar em... mas detestava a guerra.
Bu düşünceler yapıcı eleştiri içeriyor.
Estas ideias säo críticas construtivas.
Ve şu işe bakın ki, çoğunlukla olduğu gibi... bu düşünceler, bir hanıma göz koymasıyla aynı zamana denk geldi. Bu kadın, Barry'nin hayatının dramında önemli bir rol oynayacaktı.
E como tantas vezes acontece... coincidiram tais pensamentos com o encontro com uma senhora... que desempenhará importante papel na sua vida.
Somut hiçbir mesaj yok elimizde, sadece düşünceler ve tahminler, Yamamoto'nun susmaya devam etmesi de onları gerçek yapmıyor.
Não temos informações concretas, apenas opiniões e estimativas, que nem o silêncio de Yamamoto pode transformar em factos.
Düşünceler aktarılabilir.
O pensamento é transferível.
En derin ırkçı iç güdüleri tarafından yönetilen birisinin olduğu yerde... diğer bütün düşünceler bir kenara kaldırılır.
então, qualquer outra consideração é posta de lado.
Düşünceler kutsaldır.
Por favor não insista.
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşünmeliyim 39
düşününce 41
düşünüyordum 129
düşünüyorum ki 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşünmeliyim 39
düşününce 41
düşünüyordum 129
düşünüyorum ki 20
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47