Düşünüyorsun tradutor Português
30,523 parallel translation
Marcus'u benim öldürdüğümü düşünüyorsun.
Achas que matei o Marcus.
Cevabını mı düşünüyorsun tekrar?
Estás a repensar o "sim"?
Zeki olduğunu mu düşünüyorsun?
Achas-te esperto?
Caroline'ı rızası olmadan götürmekle gerçekten doğru şeyi yaptığımı mı düşünüyorsun?
Achas mesmo que eu fiz a coisa certa levando a Caroline contra a vontade dela?
Bir pislik oluğumu düşünüyorsun.
Mas achas que sou um idiota.
Ne yani, kabul etmeyi mi düşünüyorsun?
O quê? Achas que devemos fazer isto?
Hala solakların... sağ ellerini kullanmayı öğrenmediklerini düşünüyorsun.
Ainda achas que os canhotos só ainda não aprenderam a usar a mão direita.
Ya sen, bütün gün burada oturup bunları mı düşünüyorsun?
Passas o teu dia a inventar estas coisas?
Ayrıca gerçekten de istediğim zaman içki içemediğimi mi düşünüyorsun?
E tu achas mesmo que não me embebedo quando quero?
O serseriyi sağ bırakacağımı mı düşünüyorsun?
E pensar que deixei esse rufia viver.
Bu odada ne tuttuğumu düşünüyorsun?
O que é que pensas que guardo aqui?
Bir kişiye karşı sekiz kişi, yine de yardıma ihtiyaçları olduğunu mu düşünüyorsun?
Oito tipos contra um e achas que precisavam de ajuda?
Ne düşünüyorsun Falcon?
O que achas, Falcão?
Sen ne düşünüyorsun Hulk?
O que achas, Hulk?
Ee, ne düşünüyorsun?
O que achas?
Marissa'nın katilinin hala dışarıda olduğunu mu düşünüyorsun?
Acham que o assassino da Marissa continua à solta.
- Sana onun tuzak kurduğunu düşünüyorsun. - Marissa'nın cesedinde DNA'mın olduğunu söylüyorlardı ama bu imkansızdı.
Disseram que o meu ADN estava no corpo da Marissa, mas isso era impossível.
Tuzak kurduğunu mu düşünüyorsun?
Acha que ele anda à caça.
Şantaj planına onun da dâhil olduğunu mu düşünüyorsun?
Acham que ela fazia parte do plano da chantagem?
Yani senin sayende iki yeri biliyordu. Ama onları onun seçtiğini düşünüyorsun, öyle mi?
Então, ele conhecia os dois locais, graças a si, mas acha que os escolheu sozinho?
Takma bir adla Tahiti'de bir yer aldığını ve oraya sensiz gideceğini mi düşünüyorsun?
Acha que ele comprou uma propriedade no Taiti sob um nome falso e se ia mudar para lá sem si?
Roxanne Ortiz'in tam olarak küçümsenmiş kadın efsanesini yok etmediğini biliyorum ama neden cinayetlerin ardında lda Talt'ın olduğunu düşünüyorsun?
Eu sei que a Roxanne Ortiz não afastou propriamente o mito da mulher desprezada, mas porque achas que foi a Ida Talt?
Ne düşünüyorsun?
O que achas?
Brian'ın üvey kız kardeşinin tişört çaldığı gibi Zadie'den de bunu çaldığını mı düşünüyorsun?
Acham que o Brian tirou-os à Zadie tal como roubou a camisola da irmã adoptiva?
Pardon ama Tanrı Kompleksi, acaba Vietnam'da nasıl soğutmayı düşünüyorsun?
Desculpa, "Complexo de Deus", como exactamente é que pretendes - resfriá-lo no Vietname?
Seni takip ettiğimi mi düşünüyorsun gerçekten?
Tu... Tu, achas mesmo que eu te estou a perseguir?
Bu boş restoranı ben hayalimde mi canlandırıyorum? Ne yani, kimsenin bu restorana gelmeyeceğini mi düşünüyorsun?
O restaurante vazio é só imaginação minha?
Çok prensiplisin. Sen sürekli Tommy'nin içmesinden şikayet etmemin kötü olduğunu düşünüyorsun ama bu benim onbeşinci votkam.
É mau eu estar sempre a queixar-me por o Tommy beber mas esta ser a minha quinta vodca?
- Toplantı hakkında ne düşünüyorsun?
- O que achaste da reunião?
Öyle mi düşünüyorsun?
Diria que sim, certo?
1863'ün şartlarını kaldıramayacağımı mı düşünüyorsun?
Porque pensas que, eu voltar para 1863, que não o consigo aguentar.
- Ne düşünüyorum, biliyor musun? - Ne düşünüyorsun? Birinin, yerini doldurması fikrinden hoşlanmıyorsun.
Acho que não gostas da ideia de ser substituído.
- Cezalandırılman gerektiğini düşünüyorsun.
Achas que precisas de ser punido?
... düşünüyorsun?
- Oliver Queen - está morto.
Sen o olduğunu mu düşünüyorsun sen o adam mısın?
Achas que és ele? És aquele tipo?
- Caymayı mı düşünüyorsun?
- Está com medo?
Prometheus'un Justin Claybourne olduğunu mu düşünüyorsun?
Achas que o Prometheus é o Justin Claybourne?
O zaman Lars ne kaçakçılığı yapıyordu, ne düşünüyorsun?
O que achas que o Lars contrabandeou?
Baba, ne düşünüyorsun?
Pai, o que estás a pensar?
Ee ne düşünüyorsun?
Então, o que achas?
Yanlış düşünüyorsun dostum.
Pois, percebeste mal a coisa, amigo.
Ne yani, uyuşturucu kartelinden olduğunu mu düşünüyorsun?
Achas que ela faz parte de um cartel de droga?
Hedef alınan kişi olduğunu düşünüyorsun.
Achas que ele era o alvo.
Ruslan Krasnov'u bulmasına yardım edecek kişiye vereceğini mi düşünüyorsun?
Achas que ele ia dá-lo a alguém para o ajudar a encontrar o Ruslan Krasnov.
- Sen de benim düşündüğümü mü düşünüyorsun?
Estás a pensar o que eu estou pensar?
Bizim onu buraya kadar takip edeceğimizi planladığını mı düşünüyorsun?
Achas que ele planeou que o seguíssemos até lá?
Eminim şu anda tüm bunlardan sonra yaşamanın anlamı olmayacağını düşünüyorsun.
Tenho certeza que está a achar difícil de aceitar.
- Ne düşünüyorsun?
- O que é que achas?
Kocaman olduğunu mu düşünüyorsun?
Achas que és grandalhão?
- Ne düşünüyorsun?
- Olá.
Sen arkada neler düşünüyorsun öyle?
Em que pensas aí atrás?
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünüyorum 297
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşünmeliyim 39
düşününce 41
düşünüyordum 129
düşünüyorum ki 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşünmeliyim 39
düşününce 41
düşünüyordum 129
düşünüyorum ki 20
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47