English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ G ] / Geri geleceksin

Geri geleceksin tradutor Português

128 parallel translation
Geri geleceksin Harry.
Irás voltar, Harry.
Geri geleceksin.
Vai voltar.
Orayı beğenmezsen,... doğrudan geri geleceksin.
Se não gostares do lugar, regressas aquí imediatamente. Prometes? Prometo.
- Jameson, sen benimle geri geleceksin.
- Jameson, vai ter de regressar comigo.
Geri geleceksin Doktor.
Tu voltas, Doc.
Geri geleceksin, değil mi?
Voltará?
Yeni bir tekneyle geri geleceksin ve ikimiz Santo Domingo'ya gideceğiz.
Volta com um barco novo e ambos navegaremos para Santo Domingo.
Geri geleceksin. Geri geleceksin.
Tu hás-de voltar.
Cuma günü, geri geleceksin.
Na sexta-feira estará de volta,
Gelecek yıl geri geleceksin, değil mi?
Mas voltas para o ano, não voltas?
Bana geri geleceksin, Ray.
Avise-me, Ray.
Geri geleceksin! Ve sen ve sen... ve sen.
Vais voltar, e tu também, e tu e tu.
Bir blok sonra, farkedeceksin ki... aptalca hareket ediyorsun ve sürünerek geri geleceksin.
Mal chegues à esquina e te dês conta da tua loucura... voltarás a rastejar por perdão.
Fakat eminim, çok uzun süre geçmeden geri geleceksin.
Mas eu tenho a certeza de que estará de volta brevemente.
- Ne zaman geri geleceksin?
- Quando voltas?
Geri geleceksin.
Voltará.
Bir kaç hafta sonra geri geleceksin 40 veya 50 pound daha kaybettikten sonra!
Volte dentro de algumas semanas... depois de ter perdido outras 40, 50 libras!
- Ama geri geleceksin, değil mi?
Mas vais voltar, certo?
Geri geleceksin.
Voltarás.
Garip birşey olduğu ilk anda... herhangi birşeyde... geri geleceksin.
Se acontecer alguma coisa estranha o que quer que seja tu regressas.
Bu yüzden eninde sonunda sürüne sürüne Zapper'a geri geleceksin.
Por isso vais voltar a rastejar aos pés do Zapper.
Sonra biraz daha tatlı şeker için sürüne sürüne geri geleceksin.
Vergon 6 antes da vontade voltar por mais um pouco deste docinho suculento.
Geri geleceksin.
Está a voltar atrás.
Henry, tabiki geri geleceksin.
Henry, claro que vais voltar.
- Geri geleceksin.
- Hás-de voltar.
Benimle geri geleceksin. Ölü ya da diri...
Tu voltarás vivo ou morto.
Sen benimle geri geleceksin.
Você voltará para mim.
- Sanırım geri geleceksin.
- Então vão voltar?
- Geri geleceksin, değil mi?
- Mas voltas, não voltas?
Evet. Benim için geri geleceksin.
Claro que sim!
- Ve buraya geri geleceksin.
- E vais voltar para cá.
- Geri geleceksin değil mi?
Voltas, não?
Gidip, geri geleceksin, öyle mi?
Vais e voltas, é?
- Yarın geri geleceksin, değil mi?
- Mas voltas amanhã.
- Geri geleceksin, değil mi?
- Voltas?
Güçlü ol çünkü geri geleceksin.
Sê forte, porque voltarás.
Dorothy, geri geleceksin, değil mi?
- Dorothy, tu vais voltar, não vais? - Uh-huh.
Geri geleceksin değil mi?
- Vai ter de voltar, não?
Tekrar görüşünce alırım senden. Nasılsa geri geleceksin.
Dá-me... quando nos voltarmos a encontrar.
Geri geleceksin, değil mi?
Tens de voltar...
Anlaştık ama Akşam yemeği için geri geleceksin
Está bem, mas voltas para jantar.
Geri geleceksin değil mi?
Vai voltar, não vai?
Ama sana söz veriyorum son kiraz çiçeklerinin tamamen döküldüğü günde güneş batarken bana geri geleceksin.
Mas prometo-te... quando a última das flores da cereja tiver caído... que antes do sol se por, voltarás para o meu lado.
- Geri geleceksin.
- Tente voltar logo. - Sabe que sim.
Geri geleceksin, değil mi?
Tu voltas?
Bir gün geri geleceksin, Ling.
Um dia vais voltar, Ling.
Tabii hemen geri geleceksin.
Pode crer que volta cá logo.
Dediklerimi aynen yapıp her şeyi buraya geri yollayacak, sonra da sen geleceksin.
Manda tudo de volta e, depois, voltas.
Ama seni temin ederim buna bayılacaksın... ve arkadaşlarına buraya geri geleceksin.
Hás-de cá vir com os teus amigos.
Ne zaman geri geleceksin?
E quando você volta para casa?
Geri nasıl geleceksin?
- É verdade! Como é que vais regressar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]