English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ G ] / Geri gelecektir

Geri gelecektir tradutor Português

170 parallel translation
Geri gelecektir.
Ele volta.
Geri gelecektir. İçecek bir şey alır mısın?
Ele voltará depressa!
Kaçan arkadaşlarını alıp geri gelecektir.
O que escapou vai voltar com os amigos.
Onun istediği de budur... ve onun için de geri gelecektir.
É isso que ele procura... e é por isso que ele vai voltar.
Geri gelecektir, bunu biliyorum.
Ele voltará, eu sei.
Panik yapma, geri gelecektir.
Não entres em pânico, ela vai regressar.
Geri gelecektir hem de yardımla.
Ele voltará... com ajuda.
Nerede olduğunu bilmiyorum. Mutlaka geri gelecektir. Buna şaşarım işte.
Eu não sei onde ele está, vai voltar de certeza.
Eminim almaya geri gelecektir.
Tenho a certeza que o iremos recuperar!
Öyleyse, geri gelecektir.
Então voltará.
Geri gelecektir.
Vai voltar.
Bir şeyler yemesi gerektiğinde geri gelecektir.
Ele regressa quando precisar de comer.
Geri gelecektir.
Bem, ele voltara.
Burada o kadar uzun zaman kalıyor ki, kendiliğinden geri gelecektir.
O Leão dourado pertence a esta escola, ele não vai sair daqui, certo?
Benim Westley'im daima benim için geri gelecektir.
O meu Westley virá sempre.
Ah tatlım. Geri gelecektir.
Querida ele vai voltar.
Her şey zamanla geri gelecektir, sadece ona karşı sabırlı olun.
Com o tempo recuperará a memória. É só preciso alguma paciência.
Geri gelecektir.
Em breve voltará para trás.
Hey, olaylar durulduğunda geri gelecektir.
Hey. Quando as coisas arrefecerem, ela volta, verás...
Önce öp, böylece sana geri gelecektir.
Beija-o primeiro, para que volte a ti.
İyi. Daha çok almak için geri gelecektir.
Ótimo, e voltará para comprar mais.
- Şimdilik ama tahminimce, kurt adam gelecek ayki dolunayda geri gelecektir.
Por agora, mas aposto que vai voltar na próxima lua cheia.
- Geri gelecektir.
- Ele há de aparecer.
Annen için Tanrıya dua edersen ve birgün annen geri gelecektir.
Rezas ao Menino Jesus pela tua mamã, e um dia ela volta para ti. - Mamã não vem.
Er ya da geç kız için geri gelecektir.
Mais cedo ou mais tarde, ela virá buscar a rapariga.
Kendi dünyanıza döndüğünüzde, hafızalarınız çok daha çabuk geri gelecektir.
A vossa memória regressará mais depressa se estiverem em casa.
Geri gelecektir.
- Ele volta, Michael.
Kaoru'yu gördüğünde hafızan hemen geri gelecektir.
Se te reencontrares com a Kaoru... a tua memória vai lembrar-se de tudo.
Eminim ki geri gelecektir.
Olha, eu tenho a certeza que ela vai aparecer...
Belki bir şey onu alıp götürmüştür, belki geri gelecektir.
Ele tem ido para alguma coisa, deve retornar.
- Belki geri gelecektir?
- Talvez volte.
Geri gelecektir.
Ela vai voltar.
Hafızası herhalde 24 veya 48 saat içinde geri gelecektir.
Ele deverá recuperar a memória entre 24 a 48 horas.
Geri gelecektir, eş yaları burada.
Ela vai voltar, as coisas dela estão aqui
Bu korumak için benim işim, ben onu durdurmak yoksa ve, Hawker geri gelecektir.
É meu dever protegê-lo e se eu não o deter, o Mercador vai voltar.
Elektrik birazdan geri gelecektir.
Tenho a certeza que a energia vai voltar não tarda.
O zaman hafızan tekrar geri gelecektir.
A tua memória irá voltar.
Bir süre yok olurlar, ama eminim geri gelecektir.
Afastam-se um pouco de nós, mas ele há-de voltar.
Birkaç gün içinde geri gelecektir.
Deve voltar dentro de dias.
Geri gelecektir, kocasını unuttu.
Ela vai voltar. Esqueceu-se do marido.
Sevgi yoksa bile geri gelecektir anne.
Se o amor não está aí, há-de acabar por voltar.
Birileri bunun için geri gelecektir.
É novo. Hão-de aparecer para a vir buscar.
Teğmen Thrace geri gelecektir. Apollo'nun okunu beraberinde getirecektir. Ve okun yardımıyla Dünya'nın yolunu bulacağız.
A Tenente Thrace vai voltar, trará consigo a seta de Apolo e vai ajudar-nos a encontrar o caminho para a Terra.
- Geri gelecektir!
- Há-de voltar.
Silahlarını kuşanıp, onları geri almak için buraya gelecektir!
Sacam das armas e vêm cá buscá-las!
Eğer geri dönerse, diğerleri de gelecektir.
Se ele retornar, outros virão.
Ciddi bir şey değil ama yanında olmam ona iyi gelecektir. Bu nedenle geri dönmeliyim.
Nada sério, mas minha presença pode lhe dar algum alento.
Bunun geri dönüşü devrim olarak gelecektir.
A retribuição virá depois da revolução.
Hiç ummadığın bir zamanda geri gelecektir.
Não.
Geri gelecektir.
Ela há-de voltar.
Geri gelecektir.
E se ela voltar, eu vou embora.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]