Gitme zamanı geldi tradutor Português
333 parallel translation
- Gitme zamanı geldi.
Todos vão ir. - Eu não.
Eve gitme zamanı geldi.
Temos de voltar, agora.
- Gitme zamanı geldi mi?
- Chegou a hora de ir?
- Eve gitme zamanı geldi.
- São horas de ir para casa.
Parka gitme zamanı geldi.
Vamos passear no parque.
Gitme zamanı geldi.
É melhor irem andando.
Ugo, mutfağa gitme zamanı geldi.
Ugo, é hora de ir para a cozinha.
- İşe gitme zamanı geldi mi?
- Já está na hora do trabalho?
Robinson'ın Singer'e gitme zamanı geldi.
Está mais do que na altura de Robinson passar a Singer.
Sanırım gitme zamanı geldi, Donna.
Acredito que já é hora de ir, Donna.
- Sanırım eve gitme zamanı geldi.
- Acho que está na hora de ir para casa.
- Hadi, gitme zamanı geldi.
Anda, é hora de te ires embora.
Evet. Eve gitme zamanı geldi.
Sim, está na hora de ir para casa.
Gitme zamanı geldi.
Está na altura de sair daqui.
Gitme zamanı geldi.
- Está na hora. - Perdão.
Gitme zamanı geldi.
Estä na altura de ir.
Gitme zamanı geldi.
Vamos embora.
Artık eve gitme zamanı geldi. Geç oldu.
Agora vou andando para casa.
- Eve gitme zamanı geldi. - Evet, hep birlikte gidelim.
- Está na hora de voltarmos a casa.
Gitme zamanı geldi.
É altura de ir
İyi geceler hayatım. Gitme zamanı geldi.
Bem, é altura de ir
Gitme zamanı geldi.
Bem, é altura de ir
Zurich'e gitme zamanı geldi.
Significa que é tempo de ir para Zurique.
O zaman gitme zamanı geldi demektir.
Então é altura de eu ir.
Bak, çekip gitme zamanı geldi.
Olha é tempo de irmos.
Gitme zamanı geldi.
É hora de ir para casa.
Eve gitme zamanı geldi.
São horas de ir para casa.
Havaalanına gitme zamanı geldi.
Acho que são horas de irmos para o aeroporto.
Gene bankaya gitme zamanı geldi.
Está na hora de outra corrida ao banco...
- Gitme zamanı geldi.
- Já era tempo de se mandar daqui.
Gitme zamanı geldi. Eğer benim olsaydın, Deianeira, asla yalnız kalmazdın.
Está na hora de ir.
Gitme zamanı geldi Tommy Callahan.
É assim mesmo, Tommy Callahan!
Gitme zamanı geldi Nicole.
Está na hora, Nicole.
Gitme zamanı geldi.
Horas de irmos...
Eve gitme zamanım geldi. Yatağına git, David.
Está na hora de voltar para casa.
Şimdi, benim gitme zamanım geldi.
E agora, chegou a hora de eu partir.
Sanırım, artık eve gitme zamanımız geldi, öyle değil mi, sevgilim?
Acho que são horas de irmos para casa, não são, querido?
Gitme zamanımız geldi, Crow.
É hora de nós dois pararmos.
Eve gitme zamanım geldi.
São horas de eu ir para casa.
Gitme zamanın geldi.
Chegou a altura de partires.
Gitme zamanın geldi.
Hora de você ir embora.
Gitme zamanın geldi.
Tempo para você nos deixar.
Gitme zamanımız geldi sanırım.
Acho que está na altura de irmos.
Artık buradan gitme zamanım geldi, Bayan Celie.
Acho que estae na altura de eu me ir embora, Miss CeIie.
Gitme zamanı geldi.
Que tal irmos para casa?
Gitme zamanın geldi Tommy.
Está na hora de ir, Tommy.
Kuşunu alıp gitme zamanın geldi, ucube.
Leva o teu passarinho e pira-te, marado!
Gitme zamanım geldi.
Temos de ir.
- Gitme zamanın geldi.
Tem de ir embora. Ir embora?
Gitme zamanın geldi.
É hora de te ires embora.
- Gitme zamanımız geldi evlat.
Está na hora da partida.
gitme zamanı 170
zamanı geldi 236
zamanı geldiğinde 69
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiğinde 28
geldiniz 33
zamanı geldi 236
zamanı geldiğinde 69
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiğinde 28
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldim işte 33
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldim işte 33