Gittin mi tradutor Português
2,294 parallel translation
Doktora gittin mi?
Consultaste o médico?
- Hiç memleketine geri gittin mi?
Já voltaste a casa, em visita?
Elephanta mağaralarına gittin mi?
Ei, já foste às cavernas de Elephanta?
- Polise gittin mi?
Não contaste à polícia?
- Hiç baleye gittin mi?
- Alguma vez foste a um ballet?
Tayvan'a gittin mi?
Já foste a Taiwan?
D.C'ye daha önce gittin mi hiç?
Já alguma vez estiveste em Washington?
İçeri girdin, büyük sunumu birbirine kattın, eşyalarını topladın, veda ettin ve öylece yürüdün gittin mi?
Então, arrebentaste com uma excelente apresentação, pegaste nas tuas coisas, disseste adeus e vieste-te embora?
Hiç çılgın bir partiye gittin mi? Hoşça kal.
- Já foste a alguma rave?
- Hiç Şehir Hastanesi'ne gittin mi?
- Já foste ao hospital municipal?
- Evet. Sen hiç gittin mi?
- Já foi lá?
- Hiç Paris'e gittin mi Chuck?
- Já foi a Paris, Chuck?
Daha önce gittin mi?
Já estiveste lá?
Maranello'daki fabrikaya gittin mi hiç?
Já alguma vez estiveste na fábrica em Maranello?
Hiç oraya gittin mi?
Já esteve lá?
Bu kompartımanın kapısını açık bırakıp bir yere gittin mi bugün?
Deixou este compartimento sem vigilância durante algum tempo?
Bak, belki de kreplerle başlayabiliriz. Şu krep yapan yerlere gittin mi?
Ouve, talvez pudéssemos começar com crepes.
Hiç "Kebap Krallığına" gittin mi?
Já esteve no Reino Kabob?
- Rooftop Grill'e gittin mi hiç?
Já esteve no restaurante do hotel?
Son zamanlarda sahile gittin mi?
Tens ido à praia ultimamente?
Sheldon, hiç okyanusa gittin mi?
Você já viu o oceano?
Gerçekten üniversiteye gittin mi?
Andaste mesmo na Universidade?
Hiç gittin mi Bosna'ya?
Alguma vez estiveste na Bósnia?
- Dişçiye gittin mi?
- Já foi ao dentista?
Şu yeni Yankee Stadı hakkında ne düşünüyorsun? Hiç oraya gittin mi?
E o novo estádio dos Yankees, já lá foste?
- Oradaki Paştınlu bir aileyle çok güzel bir Noel geçirmiştim. - Afganistan'a gittin mi?
Já esteve no Afeganistão?
Gittin mi hiç oraya?
Já estiveste lá?
Av alanımızın ötesine gittin mi?
Será que foste além da nossa área de caça?
Hiç gittin mi?
Já foste?
Hiç güneye gittin mi?
Eles não querem ajuda. Você já foi ao sul?
Samuel'in onları götürdüğü yere gittin mi?
Como é que isso tem alguma coisa... Já foste ao local para onde o Samuel os leva?
Bertha'yı öldürmeye gittin ve onu öldürmedin mi? - Bunun görünüşü...
Levaste a Bertha para o mato para a matar, mas não o fizeste.
Baban yeni araba alınca BMW akademisine mi gittin?
Na escola da BMW onde o teu pai comprou o teu novo carro?
- Yine Paris'e mi gittin?
- Outra viagem a Paris?
Babanı görmeye gittin mi?
Você foi ver o seu pai?
Sana biraz eşya getireyim dedim. - Evime mi gittin?
Achei que pudesse precisar de algumas coisas.
Yani, aslında sen Hindistan'a o kadar yolu sırf alt sokağında oturan bir kızla tanışmak için mi gittin?
Então, basicamente, fizeste este caminho todo até à Índia para conhecer uma rapariga que vive na rua abaixo de ti?
Üniversiteye mi gittin?
Andaste na faculdade?
Guadalcanal'a gittin mi?
Estiveste em Guadalcanal?
Hiç Büyük Kanyon'a gittin mi?
Já foste ao "Grand Canyon"?
O motele kendi şeytanını öldürmek için gittin değil mi?
Foste para aquele motel para prenderes o teu próprio demónio, não foi?
- Dört kez mi gittin?
Foi quatro vezes?
Wilkie'nin eski sevgilisini görmeye gittin, değil mi? Evet.
- Foste falar com a ex do Wilkie?
Sana yapmamanı söylediğim halde o çiftçilere yardım etmeye gittin, değil mi?
Voltaste para ajudar aqueles lavradores mesmo tendo-te dito para não o fazeres, não foi?
Bir yere mi gittin?
Foste a algum lado?
Hiç gittin mi?
Já lá estiveste?
Sigara içmek için ta Shenzhen'e mi gittin?
Foste beber um copo a Shenzhen?
Ama sen gittin, beni soydun, ne içindi, 500 bin mi?
Mas tinhas de te armar em esperto e lixar-me, por 500 mil dólares, não?
Gittin mi hiç Cape Cod'a? *
Já lá estiveste?
Eve gittin mi?
Foste a casa?
Ölüm Vadisi'ne mi gittin?
Já estiveste no... no Vale da Morte?