Halledeceğim tradutor Português
2,033 parallel translation
Evet, endişeni anlıyorum ve halledeceğim bir şekilde.
Sim, ouço as tuas preocupações, e vou atendê-las. Sabes o quê?
Ben halledeceğim.
Eu tratarei disto, está bem?
Halledeceğim.
Vou tratar disso.
Bu işi halledeceğim.
Eu resolvo.
İşte, ben halledeceğim.
Espera, eu faço isso.
Merak etme, senin yanında olacağım ve her şeyi halledeceğim.
Estarei a teu lado e cuidarei de tudo. Não te preocupes.
Evet. Halledeceğim.
Vou tratar disso.
Endişelenmeyin, Paskalya'yı halledeceğim.
Mas não se preocupe. Eu trato da Páscoa.
Anladım. Koç, halledeceğim.
Eu trato disso, treinador.
Bu işi halledeceğini söylemiştin. Evet, halledeceğim.
- Espere, disse que ia tratar de tudo.
Her şeyi halledeceğim.
Vou tratar de tudo.
- Halledeceğim, dostum.
- Eu trato disto, meu.
Halledeceğim.
Sim, eu... ficarei bem.
Terfim gerçekleştikten sonra halledeceğim.
Depois disso, terei tudo resolvido.
Bunu ben halledeceğim.
Eu trato do assunto.
Bir şeyler ayarlamaya çalışacağım. Halledeceğim.
Vou arranjar uma solução.
- Halledeceğim.
- Consertarei.
Ben halledeceğim.
Eu resolvo isto.
- Ben halledeceğim.
- Eu consigo.
- Sonrasını ben halledeceğim.
- Eu resolvo a partir daí.
- Halledeceğim.
- Vou consertar isso.
Halledeceğim ben.
Vou tratar disto.
Halledeceğim, anne.
Vou dar um jeito, mãe.
Halledeceğim ben, Marsh.
Tenho tudo controlado, Marsh.
- Merak etme ben halledeceğim.
- Não te preocupes.
Bu sefer halledeceğim.
Desta vez eu trato disto.
Bunu halledeceğim.
Vou tratar disto.
Uh, ben DVD'ye geçirmeyi bitirmek zorundayım. Portföy baskıyı halledeceğim, scooter'ıma gaz dolduracağım.
Terminar de gravar os meus DVDs, imprimir o meu portfólio e abastecer a minha scooter.
Bunu halledeceğim, söz veriyorum.
Nós tratamos disto, prometo.
- Mükemmel. Ben gidip birkaç iş halledeceğim sonra hemen dönerim.
Vou dar umas voltas e já volto.
Seni hallettikten sonra onu halledeceğim.
Depois de tratar de ti, trato dela.
Ben halledeceğim.
Eu vou lidar com isto.
Öndekileri ben halledeceğim.
Vou tratar dos da frente.
Sonra halledeceğim.
Eu resolvo isso.
Ben halledeceğim.
Eu cuido disso.
Kendin halledeceğim bunu.
Eu própria acabo com ele.
Halledeceğim. Çünkü plânım var.
Trataremos disso, porque tenho um plano.
Bundan sonrasını ben halledeceğim. Dışişleri bakanlığına haber vereceğim.
Vou ligar ao Departamento de Estado.
Söz veriyorum, tüm bunları zamanında halledeceğim.
Eu prometo que vou cuidar desses problemas a tempo.
- Halledeceğim.
Eu... Está bem. - Eu trato disto.
Gidin dönüşün hadi, bir şeyler öldürün. Kurt adamlar ne yapıyorsa yapın. Halledeceğim ben.
Vão transformar-se, matar coisas, isso que fazem, eu trato disto.
- Bebeğim, ateşe körükle gitmeyelim. Merak etmeyin, halledeceğim. Bekleyin siz.
Querido, não, não vou lutar fogo com fogo, fica, deixa-o entrar.
Her şeyi halledeceğim Thomas.
Vou resolver isto, Thomas.
Pen, ben halledeceğim.
Pen, deixa-me fazer isto.
Ben halledeceğim.
- Eu sei. Tens que puxar porque tem rugas.
Ulaşımımı kendim halledeceğim.
Eu trato da minha deslocação.
Önce boşanma işini halledeceğim.
Acabar o meu divórcio,
Ben pilotu halledeceğim.
Eu fico com o piloto.
Meseleyi kendim halledeceğim.
Eu mesmo vou resolver.
( ajan ) Ben halledeceğim.
Vou cuidar dela.
Kendim halledeceğim.
Eu próprio tratarei disto.
hallelujah 92
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49
hallettin mi 27
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49
hallettin mi 27