Hallediyorum tradutor Português
1,220 parallel translation
Vergi işlerimi de hallediyorum. Cuddy'i de.
Também estou a tratar dos impostos e da Cuddy.
Hemen hallediyorum.
- Eu trato disso.
Hallediyorum.
Vou tratar disso.
Kameralar tamam, şimdi alarmı hallediyorum.
Câmaras de segurança desligadas. A desactivar o alarme.
Hallediyorum.
Estou a verificar, verificar...
Hallediyorum.
- Já o estou a fazer.
Şimdi hallediyorum.
Vou já tratar disso.
- Hallediyorum, Henley.
Eu trato disso, Henley.
Hallediyorum.
É para já.
Ben hallediyorum.
Tenho tudo arranjado.
Tamam, tamam! Bak, hallediyorum!
Está tudo bem, está tudo bem.
- Hallediyorum komutanım.
- Deixa comigo, senhor!
Evet, evet, hallediyorum.
Sim, estou a tratar disso. Só...
Zavallı babamın mülküyle ilgili geciken bazı ayarlamaları hallediyorum.
Percebi que tem havido algum atraso na distribuição de bens do pobre Papa.
Küçük bir iş hallediyorum.
Estive a tratar de um negócio.
- Ben hallediyorum.
- Eu trato disto.
- Tamam, tamam, hallediyorum!
- Okay, okay, certo.
Ama uyutulacak çok köpek var. Ben de yardım ediyorum. Kalanları pazarları hallediyorum.
Mas são demasiados e abato os que ficam, aos domingos.
- Tam açılmadı! - Hallediyorum.
- Agarra-o bem!
Hallediyorum.
- Está seguro.
Evin birkaç tadilata ihtiyacı olduğu doğru ama ben hallediyorum.
Está certo que o sítio precisa de algumas reparações, mas estou a tratar disso.
Tamam hallediyorum.
- Já está. Já está.
Hallediyorum.
Estou a controlar.
- Tamam, hallediyorum.
- Está bem.
Bazı sahnelerin sırasını hallediyorum şu an.
Estou a ver a sequência de algumas cenas.
Küçük bir iş hallediyorum.
Vou só acabar de tratar de um pequeno assunto.
- Hallediyorum.
- Certo.
- Hemen hallediyorum.
- Vou já tratar disso.
- Hallediyorum.
Deixa comigo.
- Hallediyorum.
- Estou a tratar.
Hallediyorum, Skipper.
Estou no controle, Skipper.
Kahretsin. Sana, kendim hallediyorum dedim.
Mas que raio, eu disse-te que o fazia.
Hallediyorum. Ama yakalanırsam tüm bu iş elimizde patlar.
Tenho-o na mira, mas se disparar agora, será um caos.
Hayır, hallediyorum.
Não, eu safo-me.
Hallediyorum.
Eu lido com isso.
- Hallediyorum patron.
Já estou a tratar disso, chefe.
Ben hallediyorum. Teşekkürler.
Obrigado.
Hallediyorum.
Estou a tratar disso.
Ben hallediyorum.
Já estou a tratar disso.
Bunu ben hallediyorum.
- Eu resolvo, ajudante.
Şimdi hallediyorum. Sarah, Drone ile ilgili yeni bir şey var mı?
Sarah, temos mais alguma coisa sobre aquele Drone?
Tamam, hemen hallediyorum.
Sim, entendi. Entendi.
Hallediyorum.
- Vou tratar disso.
- Hallediyorum.
- Vou já fazer isso.
- Hallediyorum.
Vamos desarmá-la.
Onları ayartıyorum. İşimi hallediyorum. Tekmeyi basıyorum.
Sabes, mando nelas, coloco-as em sacos, marco-as e vão escada abaixo.
Hallediyorum.
Vou tratar disto.
Hemen hallediyorum.
Vou tratar disso.
Ben burayı hallediyorum çaylak.
Tenho tudo sob controle aqui.
- Ben hallediyorum.
- Eu vou.
- Hallediyorum.
- A localização?
hallelujah 92
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğiz 34
halledeceğim 67
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49
hallettin mi 27
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğiz 34
halledeceğim 67
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49
hallettin mi 27