Hapishane mi tradutor Português
198 parallel translation
Hapishane mi?
Prisão?
Hastane mi, hapishane mi?
Um hospital ou uma prisão?
- Hapishane mi?
- Na prisão?
Burası hastane mi, hapishane mi?
- Isto é uma prisão ou um hospital?
Oh, harika! Hapishane mi? Neden beni bir tabutun içine koymuyorsunuz?
Porque não me enfiam numa caixa de sauna?
Hangisi daha kötü bilmiyorum, kilise mi hapishane mi?
Não sei o que será pior, a igreja ou a cadela.
Gardiyansız bir hapishane mi?
E deu a eles meu nome.
- Hapishane mi?
- Penitenciária?
- Hapishane mi?
- É uma prisão?
Bir hapishane mi.
Uma prisão.
Hapishane mi? Güçsüz olduğumu mu sanıyorsun?
Julga que não tenho recursos?
Siz burayı hapishane mi sandınız?
Isto parece-lhe uma prisão?
Kilise mi hapishane mi?
É a igreja ou a prisão.
Hapishane mi, efendim?
Uma prisão, meu Deus?
Hapishane mi, efendim?
Uma prisão, senhor?
Burası, askerlerin koruduğu bir hapishane değil mi?
Não sabem que é uma cadeia de tijolo rodeada e guardada por soldados federais?
- Saygıdeğer mi? Sen, ağabeyleri... -... hapishane kaçkını mısınız?
Tu e os irmãos dele são alguns velhos criminosos, é?
- Burası bir hapishane mi?
- É uma cadeia?
Kalan günlerini bir hapishane hücresinde dama oynayarak geçirmeyi mi düşünüyorsun?
Você acha que vai gastar o resto dos seus dias a jogar damas numa prisão qualquer?
- Hapishane mi?
- Está preso?
Hapishane yemekleri mi?
É da comida da prisão...
Affedersiniz ama pek hapishane görmediniz, değil mi?
Peço desculpa, mas não tem passado muito tempo com prisioneiros, certo?
Bu hapishane, büyük bir yer mi?
A prisão é grande?
Hapishane böyle mi yönetilir?
Não é forma de se gerir uma cadeia.
Yazılı ifadende, işkence, hapishane ya da başka birşey korkusundan, herhangi bir yalan ya da sahtelikten bahsettin mi?
Proferiu falsidades, ou misturou mentiras no seu depoimento, por medo da tortura, da prisão ou de outras coisas,
Normal bir hapishane daha iyi mi olurdu?
Achas que uma prisäo normal seria melhor?
Cicili bicili kıyafetlerinle hapishane bitirimleri gibi... evime gelip bizimle alay edebileceğini mi sandın?
Achas que podes entrar na minha casa, com as tuas roupas caras... e os teus modos de encarcerado, e gozar connosco?
Onu hapishane morgundan canlı olarak çıkartmak gibi mi?
Tira-lo da cadeia com vida?
- Arkamda Jimmy Fingers oldukça beni hiçbir hapishane tutamaz. Tahliye mi edildin?
- Eles soltaram-te?
Afedersin... Burası hapishane, öyle değil mi?
Ouça, isto aqui é uma prisão, não é?
Hapishane de mi?
Prisão?
Kuzeydeki hapishane kaçışıyla alakalı, değil mi?
É um preso que fugiu da cadeia, não é?
Bir hapishane dava edilebilir mi?
Um presídio pode ser julgado?
Hapishane sizin talimatınızla yönetiliyor, yani cinayeti siz yarattınız, değil mi?
O presídio segue as suas regras e você criou um assassino! Não foi?
Sence onun "aşk çubuğu" "kumaş hapishane" den kaçabilir mi?
Achas que o "pau de amor" dele pode ser "libertado da prisão de ganga"?
Eğer gelmeyecek olsaydım, o hapishane kampında zamanını geçirip, organların için seni öldürmelerini mi bekleyecektin?
E no entanto, continua a ir atrás de você.
Hapishane dilinden bahsetmiyorsun değil mi?
Isso não é gíria de cadeia, pois não?
- Yani burası hapishane üniformalarının yapıldığı yer mi?
É aqui que fazem os uniformes da prisão?
Hapishane kolonisine mi göndermekle tehdit ettiniz?
Que você o enviaria a uma Colónia de detenção?
Federal hapishane sistemindeki sırası 32'dir. - Otuz iki mi?
Posto número 32 do sistema prisional.
- Hapishane avlusu gibi değil mi? - Aynen öyle.
É como quando estávamos dentro.
- Hapishane mi?
- Cadeia?
Ona hapishane günlerinden söz ettin mi hiç?
Alguma vez lhe contou sobre a prisão?
Sideshow Operasyon'u, Su Chou yakınındaki, hapishane yanında değil mi?
OPERAÇÃO SIDESHOW Comandante Wiley Operação Sideshow, fica perto da prisão, certo? Perto de Su Chou.
Hapishane gerçekten öyle bir yer mi?
A prisão é mesmo assim?
Bir hapishane yoldaşı ile çalışmak zorunda olmak şerefinize mi dokundu?
Tem algum problema em trabalhar com um colega prisioneiro?
Buna hapishane lobisinde otururken mi karar verdin?
Descobriu isso no lobby da prisão?
Hapishane arkadaşların geçen sefer sana pek kibar davranmadılar, değil mi?
Os presos não te trataram muito bem da última vez, pois não?
Bir hapishane hücresinde mi?
Numa prisão.
Muhtemelen artık değil, ama herhangi olağan dışı bir durum için gözlerinizi dört açın. Ne gibi, hapishane kıyafetli bir adam gibi mi?
Já não deve estar aqui, mas mantém os olhos abertos para alguma coisa anormal.
Hapishane esprisi mi bu?
Humor da cadeia?