Hareket ediyorlar tradutor Português
308 parallel translation
Sadece o insanların kuralları var ve bunlara göre hareket ediyorlar.
Há regras e eles seguem-nas. Tal como qualquer pessoa.
Neden böyle hareket ediyorlar?
Porque estão a reagir daquela maneira? Então, tu não sabes?
Çok zekice hareket ediyorlar. Bu beni çok korkutuyor.
São tão espertos, é isso que me assusta.
Saatlerin kadranlarının ilerleyişini de görmüyorsun ama hareket ediyorlar.
Bem, você não vê os movimentos dos ponteiros do relógio, mas eles se movem.
Sanki bir suçluymuşum gibi hareket ediyorlar.
Não o entendo. Tratam-me como a um delinqüente.
O ve Spangler birlikte hareket ediyorlar.
Ele já trabalhou com o Spangler.
Bize göre çok hızlı hareket ediyorlar.
Estão a mover-se muito depressa.
Bize göre çok hızlı hareket ediyorlar.
São velozes demais para nós.
- Çok uzaklar ve hızlı hareket ediyorlar.
- É longe demais.
Japonlar, Fransız Çinhindi'ni işgal etmek üzere güneye hareket ediyorlar.
Os Japoneses estão a avançar para sul para ocupar a Indochina Francesa.
Yukarı ve aşağı giderek gerçeğe uygun bir şekilde hareket ediyorlar.
Vão subindo e descendo, mas ao contrário dos Hunos, estão sempre no bom caminho.
Bize karşı hareket ediyorlar ve bizi köleleştirmeye çalışıyorlardı.
Eles queriam fazer de nós escravos.
Çok hızlı hareket ediyorlar.
Vêm muito depressa!
Kitaba göre hareket ediyorlar.
Estão fazendo tudo como mandam as regras.
Doğuya doğru hareket ediyorlar sanıyorum, Midway'in uzağına.
Seguiram para Leste, afastando-se de Midway.
- Çabuk ol oğlum... Hareket ediyorlar...
- Rápido, rapaz... eles já estão em movimento.
- Emin değiliz. Ama bombacılarının sayısına bakılırsa 3 üs gemisi ile hareket ediyorlar.
- Não temos certeza... pelo aspecto da força dianteira... temos pelo menos três naves-mãe a aproximarem-se.
Sadece öfkesiyle hareket ediyorlar ve bu bilinçli ya da bilinçsiz olabiliyor.
A sua única mãe. - Raglan, não lhe vou dar ouvidos.
Hareket ediyorlar.
Estão a acenar para descermos.
Birlikte uyumlu hareket ediyorlar, değil mi?
Eles dançam bem, não?
Ve dışarı çıkıyorlar, hareket ediyorlar ve altıncı patlayıcıya, bir Claymore mayınına tosluyorlar.
Começam a emergir e a mover-se, e dão com a carga seis, uma mina Claymore.
- Yavaş mı hareket ediyorlar?
- Diga-me, chefe, eles são lentos?
Şu Flannery'ler, hepsi birer yılan. Gecenin karanlığında hareket ediyorlar. Ve herkesi de suçluyorlar.
Os Flannerys são umas cobras, e movem-se na escuridão da noite, e viram-se sempre contra toda a gente.
Bakın, Pleistosen alüvyonda çok rahat hareket ediyorlar.
Eles movem-se muito depressa nas aluviões do Pleistoceno.
- Pike ve adamları hapishaneye doğru hareket ediyorlar.
- Pike e seus homens são chefiadas para a prisão.
Boyutlar arasında hareket ediyorlar.
Eles estão a mover-se entre dimensões.
Korkmadıkları zaman çok yavaş hareket ediyorlar.
Eles andam tão devagar, quando não têm medo.
Sanki sadece hoşlarına giden müzikle hareket ediyorlar.
É como só se movessem com música que mexa com eles.
Hareket ediyorlar.
Estão a afastar-se.
- Ama ağır hareket ediyorlar.
Comportas abertas.
Bisikletçiler buraya ulaştı... harika bir hızla Baramulla Hills'a doğru hareket ediyorlar
Os ciclistas passaram por aqui e avançam a grande velocidade em direcção a Baramulla Hills.
- Ve hızlı hareket ediyorlar ve savaş için toplanıyorlar.
Deslocavam-se rápido. Era um destacamento de guerra.
O taraftan hareket ediyorlar.
Estão se movendo para outro lugar.
Ve sürekli sola doğru hareket ediyorlar.
Virão mais para a esquerda.
Hâlâ hareket ediyorlar.
Continuam em movimento.
İçgüdülerine göre hareket ediyorlar.
Eles agem por instinto e impulso.
Daha güzel konuşup, daha zarif hareket ediyorlar.
Sua conversa é mais refinada, seus movimentos mais graciosos.
Tamamen yabancı insanlara sadece hareket ediyorlar diye el sallama isteği güçlü değil mi?
A necessidade humana de acenar a estranhos em andamento é muito forte, não é?
Hareket ediyorlar.
Eles estão em movimento.
Her 5 dakikada bir hareket ediyorlar.
Eles se movem a cada sete minutos..
Tekrar aynı sedanla hareket ediyorlar.
estão se movendo novamente. O sedan também.
Çok az hareket ediyorlar.
Estão se movendo muito pouco.
Gerçektende hareket ediyorlar.
Estão se movendo.
Alt yörüngeye girmek üzere hareket ediyorlar.
Estão se movendo para uma órbita mais baixa.
Vincent, hareket ediyorlar. Haydi.
Há qualquer coisa a mexer-se á nossa frente!
Hem de düzgün adamlar. Uyuşturucu kullanıyorlar, delice hareket ediyorlar.
As pessoas normais drogam-se, fazem loucuras.
O, onların sadece Birlik Ordusu için çalışıyor gibi hareket ederek böylece iyi insanları öldürüp soyma şansını elde ediyorlar, derdi.
Fingem trabalhar para a União. Para poder matar e roubar às pessoas.
Yani aslında hareket mi ediyorlar?
Você quer dizer que eles podem estar agora se movendo?
Çok sessiz hareket ediyorlar.
Vão-se embora em bicos de pés.
Çok rahat hareket ediyorlar.
E de forma muito descansada. Talvez não nos tenham detectado.
- Hareket mi ediyorlar?
- Eles moveram-se? - Sim, sir.