Hava sıcak tradutor Português
684 parallel translation
- Hava sıcak.
- Está calor.
Acele edin! - Bu gece hava sıcak.
Que calor faz hoje...
Hava sıcak.
Está um dia quente.
Dünden beri hava sıcak değil mi?
Ainda ontem estava quente.
- İçimde yarın hava sıcak olacak hissi var.
Pressinto que amanha ja esta quentinha.
Hava sıcak.
Está quente.
Merhaba. Hava sıcak, değil mi?
Está muito calor, não está?
Hava sıcak. Bunlar da ağırlık yapıyor.
Faz calor, esta roupa é muito grossa.
Hava sıcak.
O dia está quente.
Hava sıcak, iyilik yapmak istemiştir.
Era um favor que lhe fazia, com este calor.
Aniden, kimsenin ne olduğunu anlamadığı bir şekilde "Bugün hava sıcak." diye bağırdı ve atladı.
De repente, sem ninguém perceber porquê, ele gritou : "Hoje está calor,"
Bu gevezeyle ağız dalaşı için hava çok sıcak.
Está muito calor para brigar com o gabarolas.
Hava çok sıcak.
Que sol tão forte.
Sıcak bir öğleden sonra, Hindistan sınırındaki bir hava üssünden... kalkan keşif uçağı Japon istilasındaki ormanın üzerinde dolaşıyordu.
Numa tarde quente, um avião de reconhecimento de uma base avançada... perto da fronteira Indiana, esquadrinhou a selva infestada de Japoneses.
Taxco'da hava çok sıcaktı. Kendine, "Daha ne kadar sıcak olabilir ki?" diye soruyorsan.
Em Taxco estava calor e pensei que não piorava.
- Teşekkür ederim, efendimiz, hava pek sıcak da.
a cabeça. - Agradeço-vos. Está calor.
Nasıl oluyor da gece, hava gündüzden daha sıcak oluyor?
Porque faz mais calor de noite do que de dia...?
- Hava da ne kadar sıcak.
- Está mesmo calor.
Dediklerine göre 30 yıldır böylesine sıcak hava dalgası gelmemiş.
Estão dizendo que nunca ficou tão quente em 30 anos.
Hava çok sıcak.
Está demasiado calor.
Ben sıcak hava için yaratılmamışım.
Eu não nasci para o calor.
Hava çok sıcak oldu, Bay Hammer insanın boğazını kurutuyor.
Oho, espera sabe... Está muito quente hoje, Sr. Hammer, e um homem precisa refrescar a garganta.
Hava çok sıcak değil.
Não faz tanto calor.
Hava sana çok sıcak gelir. Ona da öyle dedim.
Estaria demasiado calor para ti.
Jeff, ata sakın çok fazla su içirme, hava çok sıcak, o da terli.
Não o deixe beber demasiado, pois ainda está suando.
Yan hatlarımızda sıcak hava emdiricileri var.
É fácil, os alimentadores possuem saturadores de ar, de ar quente...
- Donmak için hava çok sıcak.
Vou passar aqui a noite e enregelar.
- Bugün hava nekadar sıcak.
- Meu Deus, está calor hoje.
Off, bugün de hava amma sıcak!
Isto é que está um calor.
Yani, hava oldukça sıcak ve boğucu.
Afinal está muito quente.
Ama buna alışık olsanız gerek, Kenya'da sıcak değil mi hava?
Mas deveria estar acostumada Não é assim no Quênia?
Hava korkunç sıcak.
O calor é horrível.
Hava müthiş sıcak.
Este calor é terrível.
Sıcak hava dalgası geliyor.
Uma frente quente a avançar.
Hava o kadar sıcak ki çamaşırlar daha asarken kurudu.
Oh, está tão quente lá fora, que a roupa lavada secou enquanto eu a pendurava.
İnsanlar ölüyor, hava o kadar sıcak.
Já morreram pessoas, com o calor.
Gururla sahip olacağınız evinizde bütün yıl sıcak ve güneşli hava.
Clima quente e luminoso todo o ano numa casa sua da qual sentirá orgulho.
Hava çok sıcak.
Muito calor.
Hava zaten sıcak!
Está calor.
Bugün hava pek sıcak değil ha, George?
Não está muito calor, hoje, pois não, George?
Bugün hava çok sıcak.
O calor continua, mesmo com essas nuvens.
Sadece sıcak hava üflüyor.
Ele só está a expelir ar quente.
Hava cehennem gibi sıcak olacak.
Vai esquentar muito.
Hava çok sıcak, töreni bekliyorum.
Está calor, à espera da cerimónia.
Bakın sıcak hava, hadi.
É o calor. Já passou.
Montgolfier kardeşler sıcak hava balonuyla ilk kez uçuyor, yıl 1783.
A primeira subida em balão de ar quente pelos irmãos Montgolfier em 1783.
- Gitmek için hava çok sıcak.
- Está demasiado calor para ir.
Somurtmak için hava çok sıcak.
Está muito quente para discutir.
Hava çok sıcak, daha hızlı gidip serinleyebilir miyiz?
Está tão quente. Dá para ir mais depressa para refrescar?
Sıcak hava dalgası etkisini sürdürüyor. Şehir, sekiz gündür 35 dereceyi geçen rekor sıcaklıklarla kavrulmaya devam ediyor.
O calor segue e a cidade ferve... no oitavo dia de temperaturas muito altos.
- Sıcak hava, sonra yağmur, sonra don.
- Ar quente, depois chuva e depois gelo.
sıcak 416
sıcaklık 48
sıcak çikolata 23
sıcak su 41
sıcak mı 47
sıcak değil mi 17
sıcak dudak 25
hava çok güzel 31
hava durumu 19
hava çok sıcak 61
sıcaklık 48
sıcak çikolata 23
sıcak su 41
sıcak mı 47
sıcak değil mi 17
sıcak dudak 25
hava çok güzel 31
hava durumu 19
hava çok sıcak 61