Hava çok güzel tradutor Português
193 parallel translation
Hava çok güzel.
O tempo está tão bom.
Son zamanlarda hava çok güzel.
O tempo tem estado muito bom.
Hava çok güzel.
Está um lindo dia.
Hava çok güzel. Yürüyüşe çıkmıştım!
O dia está bom, está quentinho e andando, andando, já sabe...
Leo, hava çok güzel.
Leo, está um dia tão lindo...
Mevsime göre hava çok güzel.
Belo tempo para esta época do ano, devo dizer.
Bugün hava çok güzel değil, ama yarın daha iyi olacak.
Hoje o tempo não é dos melhores, mas amanhã melhorará.
- Dışarıda hava çok güzel.
- Está agradável, lá fora.
Hava çok güzel. - Ne kadar zamanın var?
- Quanto tempo tem para almoçar?
Ama hava çok güzel.
Mas é um ar maravilhoso.
Bugün hava çok güzel.
Está bom tempo.
Lumberton'da hava çok güzel, hadi çıkartın testereleri
Está um dia soalheiro em Lumberton, portanto, vamos lá sacar essas serras.
Şikago'da hava çok güzel.
Está um dia lindo, hoje em Chicago.
Hava çok güzel, değil mi?
Está mesmo bonito cá fora, não está?
Dolunay var, tahminen hava çok güzel olacak.
É lua cheia, o tempo deve estar óptimo.
Bugünlerde hava çok güzel öyle değil mi?
Hoje o tempo está muito bom.
- Dışarı çık. Hava çok güzel.
- Por que não sais um bocado?
Vay canına, bu... Bugün hava çok güzel, değil mi?
Está um dia lindo, não está?
Hava çok güzel gitti.
o tempo tem estado lindo!
Hava çok güzel, muhabbet te edemedik, hadi yürüyelim.
Está um dia lindo, não temos conversado, vamos a pé.
Galiba biraz yürüyeceğim.Hava çok güzel.
Eu penso que eu caminharei. É tempo agradável.
Dışarıda hava çok güzel.
Está um dia maravilhoso na vizinhança.
Bu gece hava çok güzel.
Está uma noite linda.
- Hava çok güzel, değil mi?
- Lindo dia, não?
Evde çocuklar var... hem ormanda hava çok güzel.
Há crianças em casa, e o ar é saudável na floresta.
Tüm Doğu Sahilinde hava çok güzel.
A Costa Leste está a gozar de um tempo fantástico.
- Hava çok güzel bu akşam değil mi?
- A noite está bonita, não está? - Está mesmo.
Ama bu gece gezmek için çok güzel bir hava var.
Mas a noite pedia um passeio.
Dışarısı çok güzel, yatmadan önce biraz hava alırım diye düşündüm.
Sim, Pai. Está tão bom cá fora, que vim tomar ar antes de ir para a cama.
- "Hava hala çok güzel."
"O tempo continua bom."
Aslında sana anlatmak istediğim şu, bu konuda çok ciddiyim, Lloyd eğer bütün istediğin babalarımızınki gibi bir hayatsa Hava Kuvvetleri'nde yüksek bir rütbeyse annelerimizin sahip olduğu gibi sosyetede bir pozisyonsa benimle sadece güzel ve akıllı olduğum, cesur olduğum için evlenmekse benimle evlenmek istediğini sanmıyorum, Lloyd.
O que eu te estou a tentar dizer - e estou a falar a sério - é que se aquilo que tu queres é uma família como a dos nossos pais, e ser promovido na força aérea, e uma posição na sociedade como as nossas mães têm, e te casas comigo, porque sou bonita, inteligente, corajosa e sei as regras... então não me parece que devas casar comigo, Lloyd.
Sis yok, hava 29 derece ve çok güzel.
O céu está limpo, estão 28 graus, o dia está maravilhoso.
Eğer çok sarı kullanırsam güzel bir hava verecektir.
Ponho o amarelo na cara para que se veja que está doente.
Kesinlikle çok çekici, güzel bir ülke ve bol temiz hava.
Literalmente encantador, um país amoroso e muito ar puro.
Bu gece hava hakikaten çok güzel.
Está uma noite linda.
Burası çok güzel, yemyeşil, temiz hava.
O campo é tão bonito, tão verde, com ar fresco.
Hava sahiden çok güzel.
O dia está lindo.
Hava bunun için çok güzel.
Pois está um belo dia para isso.
- Hava Allah'tan çok güzel.
- Este tempo é uma benção divina.
Görünüşe göre, ortada çok büyük bir başarı vardır... tâ ki Dr. Henry Mayerson masumâne bir şekilde... hava durumundan söz edip güzel bir gün olduğu yorumunu yapana kadar.
O encontro parece ser... um estrondoso sucesso... quando o Dr. Henry Mayerson... comenta sobre o tempo... a dizer que o dia está belo.
- Orada hava nasıI? - Gerçekten çok güzel.
Como é que está o tempo lá?
Ama dışarıda çok güzel bir hava var.
Mas está um dia lindo lá fora.
- Hadi ama, the Beverly Hills ailemiz için çok iyi gelecek çok güzel bir hava var, palmiye ağaçlarinin yanında... daha fazla palmiye ağacı var
Então, Beverly Hills vai ser óptimo para a nossa família. Temos a temperatura, temos as palmeiras, com mais palmeiras. Mais palmeiras.
Hava çok güzel, yolda öyle.
Seja bem-vinda.
- Piknik için çok güzel hava.
- Um tempo bom para um piquenique.
Çok güzel taze hava kokuyor.
É assim que cheira o ar puro.
Gerçekten çok güzel bir hava.
É tão bonito com o sol a brilhar!
Ismarlasan hava bu kadar güzel olmazdı. Çok şanslılar.
Não poderiam ter escolhido um dia melhor, é o mínimo que posso dizer.
Yoldayken havanın güzel olması çok iyi oldu. Batı Virginia'da yol alırken hava biraz bulutlandı sonra Virginia'da hâlâ bulutluydu.
Bom clima na maior parte do tempo um pouco nublado quando passamos West Virginia.
Dışarıda hava çok güzel.
- Está um dia tão bonito!
O günü çok kez hatırlarım. hava çok güzel, babam da oldukça keyifli.
O tempo é sempre magnifico tal como a disposição do pai
hava çok soğuk 32
hava çok sıcak 61
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
hava çok sıcak 61
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel olur 30
çok güzel oldu 36
çok güzel bir şey 32
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel bir yer 50
çok güzel bir gece 22
çok güzel kokuyor 49
çok güzel olacak 59
çok güzel bir kadın 44
çok güzel olur 30
çok güzel oldu 36
çok güzel bir şey 32
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel bir yer 50
çok güzel bir gece 22
çok güzel kokuyor 49
çok güzel olacak 59