Hayvan mı tradutor Português
1,999 parallel translation
Acayip hayvan mı?
Animal selvagem?
... saat 17 : 00'de, laminasyon makinesinden yeni çıkmış olarak masamda istiyorum eğer bir dakika geç kalırsa hayvan barınağına gidip, sana yavru bir kedi alacağım.
E se entregar 1 minuto atrasado, vou ao abrigo dos animais e trago um gatinho para você.
Hayvan olduğunu sanmıştım.
Pensei que fosse um animal.
Tanrım, beyinsiz bir hayvan bile daha fazla acı çekerdi.
Oh Deus! Uma besta privada de razão teria feito um luto mais longo.
Belki de bir politikacının kafatası, bu hayvan herifin alıp fırlattığı. - Oysa adam sağlığında kendini Tanrıdan daha akıllı sanmış olabilir, olamaz mı?
Talvez seja o crânio de algum político, capaz de enganar o próprio Deus, não é possível?
Albatrosu kapan hayvanın gücü bir yandan korkunçtu ama diğer yandan bizi tamamen yerimize mıhladı.
O poder do animal quando levou o albatroz, era, por um lado, aterrador, mas por outro completamente aterrador.
Bu hayvanın gerçekten var olduğuna dair izleri görmek heyecan verici, bir tür gizli efsane gibi hissettiriyor çünkü, özellikle son birkaç haftadır burası için harcadığımız çaba filme alabilme şansı, çok ince bir his, fakat şimdi gerçekten şansımızın olduğunu hissediyoruz, bu harika!
É realmente emocionante ver um sinal de que este animal realmente existe, porque estávamos pensando que era apenas um mito, especialmente nas duas semanas que levamos para chegar aqui e as chances de filmá-lo pareciam remotas, mas parece que agora temos a oportunidade, e isso é muito bom!
Şimdi takım hayvanın sağlığından endişeli.
Agora a única preocupação da equipe é o bem-estar do animal.
.. sanırım hayvan üzerine sıçmış. - Kokuyor
Sempre que o carro lhe faz cócegas
- Neyim ben, senin deney hayvanın mı?
- Pensas que sou o quê, um idiota?
Yeni mutant hayvanımız geldi!
Temos uma nova espécie evoluída.
Hayvanın biri tarafından filme alınan biricik kızımın görüntüleri internette dolanıyor.
A minha menina está na Internet, porque um animal filmou-a...
İnsan yapımı zehir, hayvan zehri veya bakteriyel.
As criadas pelo homem, venenos ou por bactérias.
Birileri hayvan barınağını mı aradı?
Alguém chamou o canil?
Bayım, hayvan hasta mı?
Senhor, o animal está doente?
Peki. Ben yeni bir komşuyum ve sen de benim ev hayvanı olan insanım Hotchkiss'sin.
Bem, eu sou um novo vizinho, e tu és o meu animal de estimação humano chamado Maroto.
Hayvan şekilli balonlar mı?
Balões de animaizinhos?
Bir süper asker yaratmak amacıyla insan ve hayvan DNA'larını birleştirecek olsam işe at solucanı ile başlardım.
Se eu combinasse o ADN humano e o do animal com o objectivo de criar um supersoldado, faria um lombricídeo.
Her hafta sonu, bölgenin hayvan barınağından gönüllü çalışırım ve orada yardıma çok ihtiyaçları var
Todos os fins-de-semana eu voluntario-me no abrigo animal local, e eles precisam de muita ajuda lá.
Geçen pazar 150'den fazla hayvanı itlaf etmek zorunda kaldım. Peki.
No Domingo passado tive de abater cerca de 150 animais sozinho.
Yoldaşlar, John O'Heron'ı şehirdeki hayvan doldurucularıyla karşılaştırdım.
Camaradas, cruzei informação do John O'Heron com embalsamadores de animais na cidade de Okie.
Hiç evcil hayvanın olmadı mı?
Não tiveste animais de estimação?
Hayvan Bakım'ı bağlayın.
Passe-me ao Controlo Animal.
İlk insanım yani hayvanlar da vardı insanlardan önce bir sürü hayvan öldürdüm.
O meu primeiro humano, quero dizer. Animais... Antes disso, foram dezenas de animais.
Heifer projesi fakir ülkelerdeki ailelere hayvan sağlayan bir yardım projesi.
O Projecto Heifer é uma instituição que dá matéria-prima bovina a famílias que pertençam a países pobres.
Evet yapacağım, benim nefesi ton balığı kokan hayvanım.
Vou, pois, meu familiar com hálito a atum.
Sanırım vahşi bir hayvan tarafından öldürülmüşler.
Acho que foram mortos por algum tipo de animal selvagem.
Çünkü ben vahşi bir hayvanım.
Porque sou um animal selvagem.
Bunu kabul et, hayvan zekası üzerine inanılmaz işler başardım.
Tem de admitir, fiz umas coisas fantásticas em relação à inteligência animal, ali.
Hayır, hayvan şekilli balon yapacağım, dünyalı.
Não, vou fazer um animal de balões.
Kafa yapma, çünkü hayvan gibi acıktım.
Não te ponhas com brincadeiras. Eu estou faminto.
Bölüm ajanları izimizi sürüp bizi hayvan avlar gibi avlamak ve ailelerimizle arkadaşlarımızdan ayırmak için eğitilmişti.
Os agentes da Divisão são treinados para nos localizar e apanhar como animais separando-nos das nossas famílias e amigos.
Teksas'ta bir hayvan yetiştiricisi Julius ve Stanley'den bahsettiğim kitaplarımdan birini okumuş, bu köpeğe yardım edebileceğimi düşünmüş.
Esta criadora no Texas. Ela leu um dos meus livros, onde mencionei o Julius e o Stanley. Pensou que eu podia ajudar este cão.
Ben bir hayvanım.
Eu sou de fora, sou um animal.
Dünyadaki her hayvanın iyiliğinden benim sorumlu olmadığımı.
Que eu não sou responsável pelo bem-estar dos animais perdidos de todo o planeta.
Hayvan genetiği laboratuarımızda çalışan bilim adamı.
Brilhante cientista que trabalhou no lab. genético de animais.
Eğer oradan bir hayvan çalacak olsaydım pandalar en son alacağım hayvanlar olurdu.
Se eu fosse roubar um animal do zoológico, o panda seria o último que eu levaria.
- Mesela soyu tükenmekte olan bir hayvan türünü kurtarmak mı? - Olur.
- Está bem.
" Yani kıçım Cosmo'nun kapağına uymuyor diye ateşli bir hayvan sever olamayacağımı mı düşünüyorsun?
"O meu rabo não cabe na revista Cosmo " Não achas que eu possa ser uma amante de animais boazona?
Sence otele evcil hayvan alırlar mı?
Achas que autorizam animais de estimação no Plaza?
İnsanlar vahşi bir kedi görmeden yedi yaşam devirirler ama ben aynı hayvan tarafından üç kez saldırıya uğradım.
Por vezes passa-se uma eternidade sem se ver um lince... mas fui atacado pelo mesmo três vezes.
Ama bu karışımı, bahtsız bir amfibi hayvan üzerinde denememiş olsaydı bunu çözmek benim için hayli çetrefilli olurdu.
Isso teria sido um desafio para mim, se ele não o tivesse também testado nuns anfíbios desafortunados.
Sanat yönetmenliği hatta hayvan besiciliği bile yaptım.
chefe de lavanderia, director artístico, criei cavalos...
Ben hayvanı bokundan tanırım.
Confie em mim, Eu conheço o esterco.
Yardım etmek istiyorsanız hayvanı iyileştirin.
Zborowsky se você quer ajudar, trate do'pterodactyl'.
Evcil hayvan dükkanım var.
Sou dona de uma loja de animais.
Onu pahalı bir evcil hayvan dükkanından aldım.
Comprei-o numa loja de animais toda gira, perto da minha casa.
Eee, bir haftalık kabuklu bir deniz hayvanı, salatası ve kızartmasından sonra, sonunda biraz ev yapımı yemek güzel.
- Pois, depois duma semana a comer... camarões fritos, salada de camarões, camarões assados, por fim como algo caseiro.
Hayvan Taksi'yi aradım.
Apanhei um táxi.
Uykumda dudağımı ısırmışım. Kanyonda bir hayvan bulmaya çalışıyordum herhalde.
Mordi o lábio enquanto dormia, devia estar a sonhar sobre arranjar um animal de estimação nos Canyons.
"Hadi gidelim de biraz hayvan avlayalım oğlum." denen bir evim olmadı.
Nada do género "Hoje vamos caçar e matar animais pequenos, meu filho." Nunca senti a falta de um pai.