Her ne olursa tradutor Português
1,540 parallel translation
O, her ne olursa olsun, benim arkadaşımdı.
Ele era, contra toda a lógica, meu amigo.
İtiraf odasında her ne olursa olsun olanların hepsi burada kalır.
E o que se passar aqui, fica aqui
Her ne olursa.
Pode ser qualquer coisa.
Her ne olursa olsun, onun düşüncesini bilmeden bir cevap veremem.
Seja como for, não posso responder sem saber o que ela pensa.
Her ne olursa olsun.
Nem nunca iremos, seja porque for.
her ne olursa olsun, sizi bırakmayacağım. söz veriyorum.
Seja o que for que acontecer, eu nunca te deixarei. Eu prometo.
- Her ne olursa mı?
- O que quer que seja?
Her ne olursa seninleyim.
Estou contigo, aconteça o que acontecer.
Sebep her ne olursa olsun bana güveneceğini biliyorum.
Sei que confiou em mim, mesmo quando não tinha razões para o fazer.
Her ne olursa olsun beraber olacağımızı bilmeni istiyorum.
Quero que saibas que, aconteça o que acontecer, estamos nisto juntos.
Ne demek. - Her ne olursa.
Qualquer coisa.
Afganistan'daki biri eğer "Bu adam oldukça değerli bir hedef" derse her ne olursa olsun, o adamdan nefret eden ve oradan götürülmesini isteyen, ki bu sayede o kişinin afyon tarlasını ele geçirebilecek olan bir başka Afganlının söyledikleri dikkate alınır ve ardından paketlenip Guantanamo'ya gönderilmek için hazırlanırdı ve bunun sonucunda kişi asla kendini savunamazdı.
Quando alguém no Afegasnistão, dizia que, certa pessoa era, um objectivo importante, por qualquer razão, ou baseando-se no, testemunho de algum outro afegão, que odiava essa pessoa, e quisesse livrar-se dela, para se apropriar da sua plantação de ópio, era enviada para Guantânamo, e essa pessoa já não, tinha maneira de alegar nada, e ficava sem nada conseguir.
Cennette ölümsüz bir hale geleceğine inanıyor musun? ... her ne olursa olsun inanıyor musun?
Acreditas que te tornarás imortal no céu ou seja lá o que possa ser?
Kim olduğumu asla unutmamak için. Her ne olursa olsun.
Para nunca esquecer quem sou, aconteça o que acontecer.
Her ne olursa, üçümüz bir arada olmalıyız.
Seja como for, nós três faremos juntos.
Sıradan bir vatandaş olarak, asla va asla... her ne olursa olsun politikaya karışmayacakmış.
Residirá tranquilamente no Egipto com um cidadão anónimo e promete nunca mais se envolver seja de que forma for na política...
Dinle beni. Bugün Durum her ne olursa olsun, Rita'yı motele falan götürme.
Hoje, não leves, em circunstância alguma, a Rita para perto de um motel.
Kararın her ne olursa olsun, seni destekleyeceğim.
Olha, independente da sua decisão, eu te apoio!
Yani, henüz bilmiyorum ama her ne olursa, dert etmem. Çünkü oturup gülüşeceğim bir sürü arkadaşım... aklımı oynatmamamı sağlayacak bir kaç gizli avuntum olacaktır... mesela her eve gelişimde beni karşılayan kocaman bir tekir kedim olsun isterim.
Ainda não sei, mas seja o que isto for, vai estar tudo bem por que tenho amigos fantásticos com quem posso rir e um conforto secreto que me mantêm viva.
Jack. Her ne olursa olsun bütün bunlar bittiği zaman bilmeni isterim, senin için orada olacağım.
Aconteça o que acontecer, quando isto acabar quero que saibas que podes contar comigo.
Lanet olsun Chloe, her ne olursa olsun sana bu konuda destek olurum.
Bolas, Chloe. Seja o que for, vou ajudar-te a ultrapassar isto.
Lütfen. Her ne olursa.
De todo, faça favor.
Onu sayacağına, rahat ettireceğine hastalıkta ve sağlıkta, yoksullukta ve zenginlikte ve her ne olursa olsun, ölüm sizi ayırana kadar onu sevmeyi kabul ediyor musun?
Promete amá-lo, confortá-lo, honrá-lo e respeitá-lo, na saúde e na doença, na riqueza e na pobreza, e ser fiel em todos os dias das vossas vidas?
Onu sayacağına, rahat ettireceğine koruyacağına, hastalıkta ve sağlıkta, yoksullukta ve zenginlikte ve her ne olursa olsun, ölüm sizi ayırana kadar onu sevmeyi kabul ediyor musun?
Prometes amá-la, confortá-la honrá-la, protegê-la, na doença e na saúde, na riqueza e na pobreza, ser fiel em todos os dias da vossa vida?
Onu sayacağına, rahat ettireceğine koruyacağına, hastalıkta ve sağlıkta, yoksullukta ve zenginlikte ve her ne olursa olsun, ölüm sizi ayırana kadar onu sevmeyi kabul ediyor musun?
Prometes amá-lo, confortá-lo honrá-lo, protegê-lo, na doença e na saúde, na riqueza e na pobreza, ser fiel em todos os dias da vossa vida?
Tanrım, biliyoruz ki her ne olursa olsun kaderimiz ve geleceğimiz senin ellerinde güvendedir.
Senhor, ajuda-nos a prosseguir em frente sabendo que aconteça o que acontecer o nosso destino e nosso futuro está seguro nas Vossas mãos, Deus.
her ne olursa olsun wallace'ı esirlere yaklaştırma.
Aconteça o que acontecer, não permita que o Wallace se aproxime destes prisioneiros.
Her ne olursa olsun, bir film yaptın, Christopher.
Independentemente do que possa acontecer, tu fizeste um filme Christopher.
Ve çocuklar, problemleri her ne olursa olsun birlikte okumalılar.
E em todo o mundo, as crianças, independentemente do problema que tenham, estudam juntas.
Bedeli her ne olursa bir iş anlaşması yaptık.
Bem, vale o que vale, mas nós fizemos um negócio legal.
Her ne olursa olsun, bunlar oturulup adam gibi konuşarak çözülürdü.
De qualquer forma, esta merda podia se ter resolvido a conversar...
her ne olursa olsun "dur ve gülleri kokla"?
O que aconteceu à sua noção de "curtir a vida"?
Ama ne olursa olsun... Tamamen felç olsan da, diğer her şey normal görünüyor. Yani umut var.
Mas de qualquer forma, apesar da sua paralisia total tudo o resto funciona normalmente, portanto há esperanças.
Yolumuza ne çıkarsa çıksın içimizde nasıl bir savaş olursa olsun, her zaman bir seçeneğimiz vardır.
Seja o que for que tenhamos que enfrentar... seja o que for que tenhamos que resolver, temos sempre uma opção.
Bir sürü şey için özür dilerim, ama en önemlisi bundan sonra ne olursa olsun seninle geçirdiğim her anı minnettarlıkla anacağımı söyleme fırsatım olmadığı için özür dilerim.
Lamento muitas coisas. Mas acima de tudo, lamento nunca ter tido a oportunidade de te dizer que, independentemente do que acontecer a seguir, só sentirei gratidão por todos os momentos que passei contigo.
Tasviyeci ya da onun örgütündeki herhangi biri her ne sebeple olursa olsun alarmı çalan otomobile rastladığı zaman - bu kısmın altını çizmiş, hasar görecektir. "
Toda vez que o Retificador ou alguém desta organização...'encontrar um veículo''com o alarme disparado...''pela razão que for,''está grifado...''ele será danificado.'
"John ile beraber gerçekleştirmek istediklerinizi..." "... her ne zaman olursa olsun, mutlaka yapın. "
" Não te coíbas de fazer o que quiseres com o John, como bem entenderem,
Her ne sebeple olursa olsun kardeşimi incitir onu ağlatır ya da bir kez olsun üzersen derini yüzer, üstüne limon sıkarım.
Se alguma vez magoares a minha irmã, por qualquer motivo se a fizeres chorar, se a magoares uma vez que seja vou atrás de ti com uma faca e sumo de limão.
Seni her zaman seveceğim, ne olursa olsun.
Vou gostar sempre de ti, aconteça o que acontecer.
Ama ben sevkiyatı yapmak zorundayım her ne pahasına olursa olsun.
Mas tenho de entregar. Não importa a que preço.
Ne kadar ıstıraplı olursa olsun, her türlü fedakarlık yapıldı.
Todo sacrificio, por mais doloroso que fosse, foi realizado.
Şimdi topluma gireceksin Fanny, asla unutmamalısın ki, durum ne olursa olsun, her zaman en alt seviyede olmalısın, en sonda.
Agora que você se cercará de pessoas, Fanny, não deves esquecer, que em qualquer ocasião, deves considerar-se sempre a mais inferior, a última.
Size her ne pahasına olursa olsun Teal'c'i bulmanızı ve onu durdurmanızı emretmekle görevlendirildim.
Fui encarregado... de ordenar a vocês que encontrem Teal'C... e o detenham, a qualquer preço.
Ne olursa olsun her şey yoluna girecek.
E penso, sabes, vamos ficar bem. Não importa o quê.
Ve bir şeye ihtiyacın olursa, yani her ne ihtiyacın olursa, başvuracağın erkek ben olmak istiyorum.
E se precisares de alguma coisa, qualquer coisa, eu quero ser o homem a quem irás recorrer.
Ve hayatımız ne kadar meşgul olursa olsun, her gün kendimize yirmi dakika ayıralım böylece Tanrı'nın bir çocuğu olarak kim olduğumuzu derinlemesine düşünelim.
E não importa o quanto complicado a vida se torna quero que tirem vinte minutos todos os dias para vocês mesmos para que possam reflectir em como vocês são - como um dos filhos de Deus, Ámen? - Ámen.
Her ne sebeple olursa olsun, kaderin seni buraya getirdi.
Por qualquer motivo, o teu caminho trouxe-te aqui.
Neye mal olursa olsun, her ne gerekiyorsa bu şehri yönetmek istiyorum.
Quero gerir esta cidade, a qualquer custo... - Por todos meios necessários.
Her halükarda, abin nerde olursa olsun ne yapıyor olursa olsun yaptığı işe inanıyorsa büyükannesi her zaman arkasında olur.
De qualquer maneira, independentemente aonde esteja o teu irmão. Independentemente do que ele esteja a fazer. Desde que ele acredite.
Ne olursa olsun Siyahmerikalılar her zaman Demokratlara oy verecek.
- Gosto deste ambiente. Está calor, falam alto, não há piza. É como Miami.
Ne olursa olsun, Majesteleri'nin devrinin her zaman hatırlanacağından hiç şüphem yok.
Não tenho dúvida de que de qualquer forma, o reinado de Vossa Majestade, sempre será lembrado.
her ne olursa olsun 80
her neyse 2842
her ne ise 107
her ne kadar 48
her ne istersen 16
her neredeyse 27
her neyse işte 22
her ne olduysa 22
her ne haltsa 24
ne olursa olsun 694
her neyse 2842
her ne ise 107
her ne kadar 48
her ne istersen 16
her neredeyse 27
her neyse işte 22
her ne olduysa 22
her ne haltsa 24
ne olursa olsun 694