English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ H ] / Her neyse işte

Her neyse işte tradutor Português

528 parallel translation
Yani her neyse işte.
Bem, seja o que for.
Her neyse işte!
Bom, o que quer que te diga?
Her neyse işte.
Não interessa.
Her neyse işte. Eğlenmekti niyetim.
Estava ali para me divertir, embora fosse entre desconhecidos.
Her neyse işte, bir keresinde George'un dediği gibi :
Em todo o caso, é como o George um dia disse num discurso :
Etrafı yerle bir edip, sonra da paralarına sığınırlar, ya da düşüncesizliklerine, onları birlikte tutan her neyse işte. Bıraktıkları pisliği temizlemek başkalarına kalır.
Cometem os erros e refugiam-se no dinheiro, na total inconsciência ou seja lá no que for que os mantém juntos, deixando aos outros a tarefa de reparar os estragos.
FBI ya da her neyse işte.
O FBI ou o que fosse, vamos.
Her neyse işte.
Podes ser o que quiseres.
- Her neyse işte.
- Seja lá o que for.
Adın her neyse işte.
Lobisomem ou como te chamas.
Ya da bir kısmı, her neyse işte.
Ou, pelo menos, a parte dele.
Babu, adı her neyse işte. Ve Kramer.
O Babu, não sei das quantas e o Kramer.
- Her neyse işte.
- Sei lá...
- Her neyse işte!
Adiante!
Bu küçük şeyleri salıyorlar... bademcikleri, adem elması ya da her neyse işte.
E quando bate nas... Nas amigdalas ou no esófago, ou raio que aquilo é?
- Her neyse işte.
- Ou isso.
Ama ne hapistesin, ne de hücrede. Adı her neyse işte.
E tu não estás na cadeia ou solitária ou não importa como lhe chamam?
Her neyse işte, nasılsa hafta sonunda hepsiyle tanışırsınız.
Mas que diabo, vão conhecer-se no fim-de-semana.
Her neyse, evleneceğim işte.
Vou-me casar.
Her neyse, planımız bu şekilde işte.
Seja como fôr, É para onde vamos.
Şey her neyse, izin vernez işte.
De certeza que adivinho o que estás a pensar.
Her neyse, işte bu yüzden domuzlar kraliçesiyle evlenmeye karar verdi.
Foi por isso que ele decidiu casar-se com a rainha das pessoas porcinas.
İşte burada. Her neyse, kimse asıl işinden fazla uzak kalamaz.
De qualquer maneira, ninguém deve estar distante por muito tempo.... de sua verdadeira profissão.
Her neyse, işte böyle.
Seja como for, cá estamos.
Ama her neyse, oldu işte.
Mas, seja como for, cá estamos.
Neyse, İngiltere son derece iyi oynadı, boş yere bir sosis bile İzlanda ise ilk devrede toplam 722 sayı yaptı. Bunlar dün 2 eksik oyuncuyla, hayal kırıcı bir hızla, sadece 21 sette bir sürü güçlü vuruş ve sınır ve her türlü saçma sapan şey işte.
De qualquer forma, a Inglaterra jogou bem para nada nem uma salsicha em resposta aos primeiros turnos da Islândia, um total de 722 a dois, marcados ontem, tristemente rápido, em apenas 21 séries,
Her neyse, hep bunu düşünürüm işte.
De qualquer modo, penso sempre nisso.
Her neyse, işte gidiyor.
Seja como for, cá vai.
Her neyse, işte o zaman başladı.
- Sim. Montei isto!
Anjin işte, her neyse.
Angina, seja o que for.
Her neyse, hepsi burada işte.
De qualquer modo, estão todos cá.
Her neyse, işte bunlar.
De todo modo, aqui estão elas.
Her neyse, kendine çekidüzen ver, işte iyi bir adam.
Seja como for, trate disso, Lowry. É um bom homem.
Her neyse, buradayım işte.
Sempre me agradou um certo risco.
Brocker mıydı, Brower mıydı, Flowers mı, işte her neyse.
Brocker, ou Brower ou Flowers, seja lá qual for o nome.
Her neyse, işte orada.
Querida, não podemos fazer isso.
Her neyse, kendisi işte böyle görünüyor. Bu o.
De qualquer modo, é essa que aí vêem.
Her neyse, işte burada işler garipleşiyor.
De qualquer forma, aqui é que começa a ficar estranho.
Al işte söyledim. Her neyse karıma sutyen alacağım
Mas eu quero um sutiã para a minha esposa.
İşte adı her neyse.
Aí está a "como-se-chama".
Her neyse, eski dostlar hakkında işte.
De qualquer modo, é acerca de velhos amigos.
- Her neyse, işte anahtarların.
-
Evet. Her neyse. İşte cinsellikte dönülmez kararımız buydu.
Portanto, aquele foi o nosso Rubicão sexual, que nos abriu montes de novas perspectivas.
Şimdi balonunda ya da iglusunda, her neyse, işte onda oturmuş seni bekliyordur.
Vai ficar horas à tua espera lá na bolha, no iglu ou lá o que é!
Her neyse. İşte burada ve inşa edildi.
Ele é uma realidade e está concluído.
Ama işte kafa yapıları.Her neyse.
Mas mentalmente...
Her neyse, işte bu yüzden yanımda her zaman bir cep telefonu taşıyorum.
É por isso que tenho sempre um telemóvel à mão.
Eh, her neyse onun icabına baktım işte
Bem, de qualquer das maneiras, imobilizei o tipo.
Her neyse, işte bahsettiğim yara izleri...
Querem ver as cicatrizes?
"İşte bu yüzden..." Her neyse.
Quero lá saber.
Her neyse, bunun, ilk demeti, son demeti kim bilir kaçıncı demetse işte, bağlayan adama bahşedilmiş kutsal, geleneksel bir sunum olduğunu söyleyerek kutsal şey neyse onu Başkan'a verir.
Bem, ela dá ao presidente o sagrado sei-lá-o-quê... dizendo que é uma oferenda sagrada tradicional... para quem amarra o primeiro fardo, último, sei lá qual...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]