Inanırım tradutor Português
3,135 parallel translation
Ben umuda inanırım.
Eu gosto de acreditar na esperança.
Bak, yaptığımız işte, hislerimiz karıştığı zaman, işlerin kötüleşeceğine inanırım. Katılıyorum.
Acredito que quando se misturam emoções neste tipo de trabalho as coisas correm mal.
Evet, Tanrı'ya inanırım.
Sim, eu acredito em Deus.
Ben kadere inanırım.
Eu acredito no destino.
Ben kanıtlara inanırım.
Acredito em provas.
Penelope, ben Vahşet Tanrısı'na inanırım. Fi tarihinden bu yana kuralları tartışmasız olarak kabul edilen Tanrı'ya yani.
Penélope, eu acredito no Deus da Carnificina, o Deus cujas regras permanecem incontestadas há tempos imemoriais.
Neye inanırım biliyor musun?
Sabes no que acredito?
Ben Tanrı'ya, yerin ve göğün yaratıcısı kudretli Baba'ya ve onun biricik oğlu efendimiz İsa Mesih'e Kutsal Ruh vasıtasıyla hamile kalan Bakire Meryem'den doğduğuna inanırım.
Creio em Deus Pai, todo poderoso, criador do céu e da terra, e em Jesus Cristo, seu único filho, Nosso Senhor, que foi concebido pelo poder do Espírito Santo, nasceu da Virgem Maria...
Sadece bir kitaba inanırım.
Eu só acredito num livro.
"Profesyonellikten uzak" tanımına inanırım.
Acredito que a palavra certa seja pouco "profissionais".
- Söylediğin herşeye inanırım.
- Acredito em tudo o que diz.
Günahlardan arınmak için itiraf etmek gerektiğine inanırım.
Acredito na absolvição pela confissão.
Buna inanırım.
Eu vou conseguir!
Eğer Logan silah gördüğünü söylüyorsa o halde ona inanırım.
Se o Logan disse que viu uma arma, acredito nele.
Gittim ama sigortalamaya inanırım bu yüzden yedeğini aldım.
Formatei, mas acredite que fiz uma cópia.
Hayır, ama kanıta inanırım.
Não, mas acredito em provas!
İyi hamlelere inanırım.
Acredito em boas jogadas.
Buna inanırım.
Pessoalmente, acredito nisso.
İkinci şanslara inanırım, Bayan Hunter.
Eu acredito em segundas oportunidades, menina Hunter.
Herkesin bir hikayesi vardır. Ben buna inanırım.
Todos têm uma história, é o que eu acredito.
Biraz karışık bir geçmişim olduğunu biliyorum ama ben ilk görüşte aşka inanırım.
Ouve, eu sei que tenho um passado cheio de vicissitudes, mas eu acredito no amor à primeira vista.
Tamam, nişanlın Gerard Peru'daki yarık dudaklıları ameliyat ettikten sonra döndüğünde birlikte bir fotoğraf çektirirseniz o zaman sana inanırım.
Quando o teu noivo Gerard voltar de arranjar fendas palatinas no Peru, tira uma foto com vocês juntos, e acreditarei em ti.
Eğer Dixie mafyasına inanıyorsan kuzey kutbunda yatırım yapman gereken bir oyuncak fabrikam var.
Acredita na Dixie Mafia. Tenho uma fábrica de brinquedos no Pólo Norte em que devia investir.
Tanrı'ya inanır mısın?
Acredita em Deus?
- Sanırım inanılmaz derecede üzücü olurdu.
Acho que seria incrivelmente triste.
Roberta, elimizde yeni Weeds var desem, inanır mısın?
Roberta, acredita em mim se lhe disser que temos o próximo "Erva"?
Lütfen inan ki o sıska küçük poponu yarıya ayırırım.
E, por favor, acredita que vou dar cabo do teu coiro.
Anlatırsam inanır mısın? Çocukken hayalini kurduğum hayat bu değildi.
Acredita em mim, se eu lhe contar... que essa não era a vida que imaginei quando era criança.
¶ işte benim itirafım ¶ burada bekle genç bayan resmen bir hafta alıkoyma cezası aldın inanılmaz hayır hayır yalnız duracaksın yürü şuraya hadi
Espera aqui, minha menina. Estás oficialmente de castigo durante uma semana. Inacreditável.
İnanır mısınız bilmem, bir amiral bile yolladılar.
Até mandaram um Almirante, se é que dá para acreditar.
- Efsanevi "Cygnus olor" hayatının çoğunu sessizlik içinde geçirir. - İnanırım. Ölme vakti geldiği zaman tek bir kez öter.
A lenda diz que o Cygnus Olor é silencioso na maior parte da sua vida até ao momento da sua morte, quando canta apenas uma vez.
Bazılarımız bir farklılık yaratabileceğimize inanırız.
Alguns de nós acreditam que podem fazer a diferença
Eğer ordumu Kabe'yi ele geçirmek için çöle sürseydim sence buna inanır mıydı?
Se me vir mergulhar com o meu exército no deserto para passar pela Casa de Alá Achas que acreditaria?
Buna inanır mıydı dersin?
Acredita nisso?
Morgan, Dürüstçe söyle, hayaletlere inanır mısın?
Morgan, dê-nos sua opinião mais honesta, acredita em fantasmas?
İnanmaya zorlanmayı sevmem. İnanırım. İnandığım şeyin bir mantığı olmalı.
Eu não perdi a fé Tenho fé em coisas racionais,
Sanırım inanıyor.
Acho que sim.
Sanırım artık hanımın daha çok ilkel güçlere inanıyor.
Acho que sua senhora coloca mais a fé dela em... forças primitivas.
Tamam, pekala. Hazır ol. İşte inanılmaz kısım.
Prepara-te para o mais espantoso.
İnanır mısın?
Acreditas nisso?
Peri masallarına inanır mısınız?
Acreditam em conto de fadas?
Arkadaşım Ben Parr her zaman doğrunun söylenmesi ve prensesin kalede hapsolması gibi şeylere inanır. Bu da bizi Kate Swanson'a götürüyor.
O meu amigo Ben Parr acredita em coisas como contar a verdade e princesas presas em torres, o que nos leva a Kate Swanson.
Hür iradeye inanır mısın?
Acreditas no livre-arbítrio?
İnan bana, genellikle uğraştığımız şeylerin yanında, bu arkadaş kedi gibi kalır.
- Acredita, comparado com os outros, este tipo é um gatinho.
Hayır, inan zerre kadar kalmayacağım
Não, Fé, não ficarei nem um pouco mais.
Biri kapıya gelse ve babamın katil olduğunu söylese ona inanır mıydın?
Se alguém vier à porta e disser que o pai é um assassino, acredita?
Böyle bir şeyi gördüğümü söyleseydim annem bana inanır mıydı çok merak ediyorum.
Imagino se a minha mãe acreditaria se eu dissesse que vi algo assim.
Tüm olay seni sinirlendirmek değildi, buna inanır mısın?
Acreditas que o meu objectivo não era deixar-te zangado?
İnan bana, şu anda ne kadar kötü hissetsen de,... her zaman daha kötüsü vardır, tamam mı?
Confia em mim, tão mal quanto te sentes agora, hásempre algo pior, sim?
- Sen inanır mıydın?
- E tu, acreditavas?
Bishop canavarlara inanır mısın?
Bishop... acreditas em monstros?
inanılmaz 1325
inanıyorum 283
inanın 122
inanılmazsın 87
inanılmazdı 150
inanılmazdın 22
inanılmaz bir şey 125
inanıyorum ki 68
inanın bana 383
inanılmaz biri 32
inanıyorum 283
inanın 122
inanılmazsın 87
inanılmazdı 150
inanılmazdın 22
inanılmaz bir şey 125
inanıyorum ki 68
inanın bana 383
inanılmaz biri 32