Intikam mı tradutor Português
2,047 parallel translation
Ne istedin intikam mı?
O que foi? Vingança?
Benden intikam falan almayacak mısınız siz?
O que é isto? Não vão vingar-se de mim?
Sevgilimin intikamını aldım.
Ponham-se a andar! Vinguei a minha dama.
İntikam mı alıyorsun?
Isto é vingança?
Şimdi Ebor Camelot Prensi Arthur'dan intikamımızı alacağız.
- Agora, Ebor podemos obter vingança do Príncipe Arthur de Camelot.
Bana birkaç gün daha ver ben de bu ülkedeki herkesin İran'a karşı intikam çığlığı atmasını sağlayayım.
Dêem-me mais alguns dias, e todos neste país vão clamar vingança contra os iranianos.
Ancak nihayet, intikamımı alabileceğim.
Agora, posso finalmente ter a minha vingança!
Ve haklısın. İntikamını almana yardım edecek insanlar tanıyorum.
E tens razão... conheço pessoas que podem ajudar-te a vingares-te.
Sanırım Jane'in içeri tıktığı biri intikam alıyor.
Penso que alguém que o Jane prendeu está a vingar-se.
İntikam konusunda nutuk çekmen biraz iki yüzlülük olmadı mı sence de?
Hipocrisia tua fazeres um sermão sobre vingança, não achas?
Bunca yıldır intikam peşinde koşmama yardım ediyorsun?
Todos estes anos estiveste a ajudar a vingar-me?
Red John benim ve ondan intikamımı alacağım.
O Red John é meu, e vou ter a minha vingança.
İntikamımı alacağım!
Terei a minha vingança!
Düşmanlarımız intikam dileyecekler.
Os nossos inimigos querem vingar-se de nós.
Ama intikamımı da alacağım.
Mas terei a minha vingança.
Ama intikamımı da alacağım.
Mas irei vingar-me.
Ben de intikamımı almaya geldim.
E eu estou aqui para me vingar.
Bu şişko beni incitti ve intikamımı alacağım!
Esta balofa magoou-me e terei a minha vingança!
Son olarak kaçacak delik arayan insanlardan intikamımı almış olacağım.
Então terei minha vingança. Porque os humanos estarão numa roda de fogo!
İntikam planımı bozdunuz.
Tu frustraste o meu plano de vingança.
Bu yüzden, intikamım acı olacak.
E por isso, eu me vingarei.
Ben hayvan olsam intikam alırdım.
Acho que eles agora querem vingança.
Güzel elinin ve güzel ayağının intikamını alacağım.
Eu vou vingar a tua linda mão e o teu lindo pé.
Tapınağı ziyaret etmeyi bıraktığımız için, bizden intikam alıyor.
Desagradámos a deusa da Floresta. Agora, ela está a vingar-se!
Artık mesajımız anlaşılır hale geldi. İntikam zamanı.
E agora que a nossa mensagem foi totalmente compreendida, está na hora da vingança!
İlk intikamımızı, bu hainden alacağız.
Este traidor será o primeiro a pagar!
Horvath, tuvalette ona yaptığımın intikamını aldı.
É a vingança do Horvath pelo espelho da casa de banho.
İntikam almak için asla bu kadar ileri gitmezdim ama bu ulusun devamlılığını sağlamak için her şeyi yapardım.
Eu nunca iria tão longe por vingança, mas para assegurar a sobrevivência desta nação, eu faria qualquer coisa.
İsyan mı? Yoksa İntikam mı?
Rebelião ou vingança.
Bu daha karmaşık bir durum, GIGN'den olduğumuzu öğrendiler ve korkarım ki, bir adamım tarafından vurulan Machoro'nun intikamını almaya çalışacaklar.
- Para eles está mais complicado. Descobriram que somos do GIGN, e tenho medo que se vinguem da morte de Machoro, sobre quem um dos meus homens atirou há 4 anos.
- İntikam mı?
- Vingança?
Benden bu şekilde sen intikam almak mı istiyorsun ve eşimden de?
Ele quer se vingar de mim como este e minha esposa?
Prens intikamını almaya gidiyor Yalvarırım, bana bu iyiliği yap
O príncipe que há de vingá-lo I Eu imploro, por favor faça-me este sabor
İntikam mı?
Compensação?
Sıskalıktan tırmığa dönmeden önce sopalarımızla intikamımızı alalım.
Vinguemos isto com os nossos bastões antes de ficarmos reduzidos a ripas.
Bir öpücük. Sürgünüm kadar uzak. İntikamım kadar tatlı.
Um beijo longo como o meu exílio doce como a minha vingança.
Serinkanlı gerekçelerinizle öfkemi ve intikam duygularımı yatıştırmaya heveslenmeyin.
Não desejais apaziguar as minhas raivas e vinganças com o vosso raciocínio frio.
Ben ölmeden önce oğullarımın intikamını almalısın yoksa arkadaşın benimle birlikte ölür.
Tem de vingar os meus filhos antes da minha morte. Senão, o seu amigo morrerá comigo.
Ama intikamımı aldım.
Mas eu vinguei-me.
- İntikam zamanı, adamım.
- Vingança, manos.
Bu köpekler, yavrularımı inciterek intikam alacaklarını söylediler.
Esses cães disseram que se iam vingar nos meus filhos.
İntikamımızı almak için bizi soyup soğana çevirecek.
Ele roubará a nossa vingança.
Sefillik içinde geçen hayatımın intikamını aldım.
Vinguei-me antecipadamente por uma vida desgraçada.
İntikam almaya mı geldin?
Vieste por vingança?
Sanırım intikam.
Vingança, suspeito eu.
size Ahab'ın yanındakileri nasıl cehennemden cehenneme canavardan intikam almak için sürüklediğini anlatmadılar mı?
Não disse como ele será arrastado para o inferno, e irá arrastar todos os que estiverem com ele para procurar vingança sobre a besta, que desconjurou a sua alma e a sua pele, para sempre!
ve istediğimi yaparım lanet canavar sana kör içgüdülerle saldırdı böyle bir yaratıktan intikam almaya çalışmak kutsanmaz bana kutsanmaktan bahsetme eğer beni aşağılarsa güneşe saldırırım.
O que atrevo... ordeno... e o que ordenar, farei! Uma besta idiota e bruta que o atacou pelo instinto selvagem. Procurar vingança sobre tal criatura?
Öldürebilseydim intikamım daha acı olurdu.
Se pudesse vingar-me mais, matá-los-ia a todos.
Sen de intikamını mı alacaksın?
- Então, vai retribuir o favor?
Keşke intikam planları yaparak harcadığım bütün o yıllar geri gelse.
Gostava de poder reaver os anos que passei a arquitectar a minha vingança.
İntikam almama yardım etsen yeter.
Apenas ajude-me a conseguir vingança.