Işe yaramazlar tradutor Português
196 parallel translation
Zenginler gelirler ve ölürler, sonra çocukları bir işe yaramazlar ve ölürler.
Os ricos surgem e morrem, e os filhos deles não prestam e desaparecem.
Gözünüzü açın, işe yaramazlar!
Estão vivos, seus desajeitados!
Pekala, işe yaramazlar, yukarı!
Muito bem, seus desajeitados... Subam ao mastro!
Bu silahları atın gitsin, hiç bir işe yaramazlar.
Tirem estas armas, não lhes servirão de nada.
Aslında hiç bir işe yaramazlar.
Na verdade, não serve para nada.
Zaten artık işe yaramazlar, Kid.
De qualquer modo, já não adianta nada.
Sizi işe yaramazlar.
Meninos malvados!
Size gösteririm ben, haylaz işe yaramazlar!
Eu ensino-vos a mandriar!
Bize zaman kaybettirmekten başka işe yaramazlar.
No povoado só ficaram as mulheres... e De Toro.
- Yani işe yaramazlar? - Evet, efendim.
- Então não nos servem de nada?
Akıncılar, Cylon'dan çok uzakta işe yaramazlar.
Os caças não poderiam funcionar tão longe de Cylon sem naves base.
Hiçbir işe yaramazlar.
São completamente imprestáveis.
Sadece hiçbir işe yaramazlar, o kadar.
A questäo é que eles säo... sabe, inúteis.
Uçmuşlar hepsi, işe yaramazlar.
Não dizem coisa com coisa, é inútil.
Hadi Phil. Biz işe yaramazlarız.
Então, Phil, estamos tramados.
- Sizi bir işe yaramazlar!
- Seus incompetentes!
Yaşayamazlarsa hiçbir işe yaramazlar.
Não servem de nada se não sobreviverem.
Bende asla işe yaramazlar.
- Nunca funcionaram.
Sessiz olun, sizi işe yaramazlar!
Silêncio, bando de imbecis!
Ve yaşlılar işe yaramazlar. Öyle değil mi?
E os velhos são inúteis.
Gerçek şu ki domuzlar bir işe yaramazlar.
A verdade é que os porcos não servem para nada.
İçmekten başka bir işe yaramazlar zaten.
É só para isso que eles servem.
- "Ama" işe yaramazlar içindir.
- Nem mas nem meio mas.
- Onlar işe yaramazlar.
São mesmo.
- Gündüz, işe yaramazlar.
De dia não servem para nada!
Rick Thieson ve şu işe yaramazlar gibi.
Como o Rick Thieson e aqueles falhados.
Siz işe yaramazlar hiçbir şeyi doğru yapamazsınız!
Vocês rejeitados não sabem fazer nada direito!
- Pek işe yaramazlar.
- Quase não se sente.
İnsanların direniş olmazsa hiç bir işe yaramazlar.
O teu povo não é nada se não persistente.
Çürük işe yaramazlar!
Cavity creeps!
Boşluk doldurmaktan başka bir işe yaramazlar.
Não faz muito mais que ocupar espaço.
En iyisi bu işe yaramazları Paris zavallısına vereyim. "
Talvez possa enganar as idiotas... " saindo com a falhada da Paris!
Nerdeyse senin kadar işe yaramazlar.
É quase tão inútil quanto você.
Sana yeni bir gömlek lazım. Bu çiçekli gömlekler gerçekten pek işe yaramazlar.
Dum novo guarda-roupa, isso da camisa de flanela é tudo menos lisonjeador para a tua aparência...
İmparatorluk muhafızları bir işe yaramazlar. Üç sene önce ölmeliydi.
A Guarda Real é inoperante, ele devia ter morrido três anos atrás.
İşe yaramazlar!
Não prestam.
İşe yaramazlar sürüsü!
Cambada de inúteis.
İşe yaramazlar.
São inúteis!
İşe yaramazlar.
Não valem nada.
İşe yaramazlar!
Inútil!
Evet, bu adamlar gerçekten işe yaramazlar.
De costas e dois e três e quatro. Como um cão e dois e três e quatro.
Sizi gidi işe yaramazlar!
Mandriões!
'81 Ocak. ise yaramazlar.
Janeiro de 81
İşe yaramazlar.
Aproveitadores...
Soğukkanlı olduklarını yazan kitapları yırtıp atabiliriz. İşe yaramazlar.
Esqueçamos os estudos sobre animais de sangue frio.
Hiçbir işe yaramazlar.
Nunca dá certo as trocas.
İşe yaramazlar.
Seriam inúteis.
İşe yaramazlar.
São uma merda!
İşe yarayacak. Ama şu yaramazları içeri sokabilirsin.
Vai resultar, mas talvez seja melhor tapares esse para-choques.
Lütfen götür şunları, İşe yaramazlar.
Por favor, leva-as embora. Não, não resulta.
İşe yaramazlar.
São inúteis.
işe yaradı 291
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yarıyor 218
işe yaramayacak 101
işe yaramadı 112
işe yarayacak mı 29
işe yarıyor mu 48
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yarıyor 218
işe yaramayacak 101
işe yaramadı 112
işe yarayacak mı 29
işe yarıyor mu 48