Işe yarar tradutor Português
4,914 parallel translation
- Christina işe yarar olduğunu kanıtlıyor.
- A Christina está a ser muito útil.
Bu adamlar bir gün işe yarar diye sıradan bir yazılım oluşturdular ve artık burada yaşıyorlar.
Eles programaram um software medíocre, que deve valer alguma coisa algum dia, e agora moram aqui...
Terapi ; kendimizi olmak istediğimiz kişi olarak değil, olduğumuz kişi olarak görmeye dair samimi bir isteğimiz olduğunda işe yarar.
Terapia só funciona quando temos desejo verdadeiro de nos conhecermos como somos... não como gostaríamos que fossemos.
Etki, farkında olmadığımız zamanlarda işe yarar.
Influência funciona melhor quando não estás atento.
İyi bir kukla ölü olmaktansa hayattayken daha çok işe yarar.
Um bom fantoche é mais útil vivo que morto.
Yakında ne kadar işe yarar olduğunu göreceğiz.
Veremos até que ponto você é útil muito em breve.
Bahsettiği yöntemi kullanmayı hiç istemiyorum fakat eşek şansının da etkisiyle işe yarar bir şeyler öğrenmiş olabilir.
Estou relutante em aceitar a solução dele, mas por um rasgo de sorte, pode ter encontrado algo útil.
Bana işe yarar bir şey söyle.
Diz-me algo de útil.
İşte, bu işe yarar.
Aqui. Pronto.
Mahkeme kararları işe yarar.
Estamos a tentar arranjar uma ordem judicial.
Sana bütün geleneklerini öğretebilir ve bir kaç tane işe yarar Sondiv kelime öğretir. Günün sonunda da tam bir Dinaskyu ustası olur çıkarsın.
Ela pode-te falar de todas as tradições, ensinar algumas frases úteis em "sondiv", até o fim do dia, serás uma completa perita no Dinaskyu.
Bilmiyorum. Bu kadar işe yarar hissetmek harikaydı.
Não sei, achei maravilhoso sentir-me tão útil.
Ufak tefek şeyler ama işe yarar değil.
Algumas pistas. Nada de importante.
Avukatla kadın kadına konuşsak işe yarar mı acaba?
Achas que se eu falar com esta advogada de mulher para mulher, teria algum efeito?
Aramayı yapacağım eğer işe yarar bir şey bulursam ararım.
Eu faço a busca e depois informo, caso encontre algo importante.
Sence işe yarar mı?
Achas que pode ser feito?
Bu işe yarar mı?
Isto serve?
Sevimli olacağım derken batırmak yerine neden gidip işe yarar bir şeyler yapmıyor ve Logan Sanders için bir satın alma teklifi hazırlamıyorsun?
Em vez de falhares miseravelmente em ser encantadora, porque é que não vais fazer qualquer coisa de útil e vais andado para preparares uma oferta pública para o Logan Sanders?
Bu gerçekten işe yarar mı?
Isso costuma resultar?
Suyum sadece kaderinin daha yazılmadığı kişilerde işe yarar.
A minha água só pode curar aqueles cujos destinos ainda não foram escritos.
Bin dereden su getirme, işe yarar bir şeyler söyle.
Pare de enganar e conte-me alguma coisa.
Eğer hayaletler işe yarar bir şeyler yapabilselerdi iyi bir takım olabilirdi.
Parece-me uma equipa e peras, se o fantasma também contribuir.
Eğer sabit durursan, bu daha çok işe yarar.
Funciona melhor se se mantiver quieto.
Cüretkâr bir plan ama işe yarar gibi duruyor.
É um plano arriscado mas deve funcionar.
Bazen cerrah bıçağı işe yarar, bazen de çekiç.
Há horas para o bisturi e há horas para o martelo.
Bana bazı işe yarar teknikler öğrettiler. ve bunlardan biri Lucid Rüyaydı ( * ).
Mas ensinaram-me umas técnicas que funcionaram e uma delas chama-se "sonhos lúcidos".
Bu tehlikeli bir operasyon. Ve bu adamların işe yarar yetenekleri var.
É uma operação perigosa e estes homens têm capacidades úteis.
- Dedim ya sana, her parça işe yarar.
Eu disse-te, todos os bocadinhos ajudam.
- Eski numara işe yarar.
- A cena à antiga funciona.
- Eski numara iyi işe yarar.
- A cena à antiga funciona bem.
Çok kötü şeyler yapmış olabilirsin ama işe yarar bir antiviral yapabilirsek bunların hiçbirinin önemi olmayacağını düşünmeden edemiyorum.
O doutor pode ter feito coisas horríveis, mas só penso que nada disso terá importância se o antiviral resultar.
Fakat ölüysem ne işe yararım ki?
Mas estou morto. Que uso posso ter?
Sadık ve işe yarar olduğunu bana kanıtladın.
Provaste que me és leal, e que tens recursos.
Her zaman işe yarar.
Sempre útil.
İşe yarar bir şey yok.
Nada útil.
İşe yarar bir doku yok.
Não há nada para trabalhar.
İşe yarar bir şeyler için en az sekiz saat.
- 8h pelo menos. - Tem 4h.
- İşe yarar hissederdim.
Sentia que era útil.
İşe yarar bir şey var mı?
Alguma pista?
İşe yarar bir bilgi verdiler mi?
Essas raparigas forneceram alguma informação útil?
İşe yarar mı?
Pronta para ir?
Evet. İşe yarar.
Estamos prontas.
- İşe yarar mı?
- Isto vai funcionar?
Bak bu işe yarar işte.
Isto pode servir.
Messer'a dandik bilgiler verdin, o da federal savcıya aynı dandik bilgileri verdi. İşe yarar bir muhbir olduğunu düşünmeye devam etsinler diye.
Encheste o Messer de treta, para ele passá-la ao promotor público e eles continuarem a pensar que ele é um informante fiável.
- İşe yarar ifadeler aldım. - Kimden?
Obtive uns depoimentos úteis.
- İşe yarar.
- Isso vai ajudar.
İşe yarar birşey öğrenemediğim için üzgünüm.
Sinto muito não ter visto nada de valor.
Elimde daha çok bilgi var. İşe yarar bulacaksın.
Tenho muitas mais informações que acharás muito valiosas.
İşe yarar birine gönder. Sana bir liste vereceğim.
Envia-o a algumas pessoas Eu faço-te uma lista de nomes.
İşe yarar. Artık morfin yok.
Chega de morfina.
işe yarar mı 34
işe yararsa 16
yararı yok 137
işe yaradı 291
işe yaramaz 340
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe yaramayacak 101
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yararsa 16
yararı yok 137
işe yaradı 291
işe yaramaz 340
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe yaramayacak 101
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112