Işini yap tradutor Português
1,903 parallel translation
Ya işini yap, ya da evine git.
Ou fazes o teu trabalho ou vais para casa.
Aslında, işini yapıyordu.
Na verdade, tem feito o seu trabalho.
Sen sadece işini yap.
Certifica-te de que é tudo tratado.
Unutma,... boş konuşma işini yap.
Lembra-te : prepara o teu maxilar.
Ama Sam ve ben bulma işini yapıyoruz.
Mas o Sam e eu tratamos do "encontrar".
Sadece işini yap.
Analisa o local.
Sadece işini yap sonra da boks arenasına bas git.
Apenas analisa o local. E depois vai para o raio da arena de boxe.
Sen işini yap yeter.
Faz apenas o teu trabalho.
Sadece işini yap.
Fá-lo.
Bugün Schwimmer'la olan toplantıdan başla, işini yap başka bir şey değil.
Faz o teu trabalho, nada mais.
Avukatı sadece işini yapıyor olmasın?
Não foi apenas o advogado dele a fazer o seu trabalho?
- Sen kendi işini yap, ben kendiminkini.
- Faz a tua parte, eu faço a minha.
- Mesafeli ama işini yapıyor.
Ele está distante, mas faz o seu trabalho.
Evet, Sophie bana yapabildiğin kadar az şey yap Bırak karakterin işini yapsın dedi
Sophie diz-me sempre para falar pouco para deixar o personagem actuar por ele.
Sadece işini yap ve şirketi tekrar işler hale getir.
Faz apenas o teu trabalho para meter a Companhia a andar.
Dr. Manlius işini yapıyor.
O Dr. Manlius está a fazer o seu trabalho.
Sen işini yap.
- Nora, já percebi.
Kur-an'ı Arapça okuyabiliyorsun ama hala kafirlerin işini yapıyorsun.
Citas o corão em árabe, Mas fazes o trabalho dos infieis.
Jones, işini yap!
Jones, controla-te.
Sadece işini yapıyordu.
Estava só a cumprir o trabalho dele. Pois.
Kişisel saçmalıkları bırakıp işini yap!
Deixa os teus problemas pessoais e faz o teu trabalho!
Sen kendi işini yapıyorsun.
Estás apenas a fazer o teu trabalho.
Sen sadece işini yapıyordun.
Só estás a fazer o teu trabalho, certo?
O gün golf sahasında da işini yapıyordu.
Era isso que ele estava a fazer no campo de golfe.
- Sen işini yap, tamam mı?
- Faz o que sabes, sim?
- Bilirsin, adam işini yapıyor işte.
- Sabes que ele faz o que tem a fazer.
Bu kredi kartı işini nerede yapıyorsun?
Onde fica a sede dessa operação dos cartões?
İşini yap!
Faz o teu trabalho!
Bayrağını ve işini alıp, rulo yapıp münasip bir yerine sokabilirsin.
Pegue na sua bandeira e o seu trabalho e enfie-os...
Çünkü bebek gelmeden önce işini mükemmel bir şekilde yapıyordun.
Porque eras perfeita neste lugar até teres uma bebé.
Hayır, bu, önceden işini berbat yapıyordun ; şimdi daha az berbat yapacaksın, söyleme şeklim.
É a minha maneira de dizer que fizeste um péssimo trabalho e que farás algo ainda péssimo.
İşini yap, paranı al, bunun gerisi boş.
Fazes o teu trabalho, recebes o teu dinheiro e é tudo.
İşini yap dedim lan!
Hoje não. Faz a merda do teu trabalho!
İşini yap yeter.
Faz a tua cena.
O zaman Metropolis'i temizleyerek işini süper yapıyor.
Bem, então tem feito um super-trabalho a limpar Metropolis.
Nasıl yapılacağını gösterirsen ben de bu iddia işini halletmiş olurum.
Então, importas-te de me mostrar para eu resolver esta aposta de uma vez por todas?
- İşini yapabilirsin ve iyi yap.
- O teu trabalho. E fá-lo bem.
Kocan işini iyi yapıyor.
O seu marido está a fazer um bom trabalho.
İşini çok acımasızca yapıyor!
Ele realmente sabe como dar espectáculo.
Yani Tumi'ye gidermiş gibi yap fakat Isaiah'ın satış işini organize et?
Apanhas um tipo como Tumi, mas deixas um fornecedor como Isaiah?
İnsanlar buradan bir şeyler çıkarma işini hep yapıyor.
Bem, as pessoas estão sempre a levar coisas daqui.
Hayır, çünkü o işini burda yapıyor, Ve yeni deneyler ise Boston'da.
Não, porque exerce aqui e os testes são em Boston.
İşini yap.
Faça o que tem que fazer.
Sadece işini yapıyor.
Ele está só a fazer o seu trabalho.
Sadece işini yap.
Limita-te a fazer o teu trabalho.
Gerçekten işini iyi yapıyorsun. Natalie, sen ona karşı çok sabırlısın.
Você está a fazer um óptimo trabalho.
Bence işini iyi yapıyor, sizce de öyle değil mi?
Acho que ele está a fazer um óptimo trabalho. Porquê?
Yo, bence de işini iyi yapıyor ama ona "seni seviyorum" demiyorum.
Não acha que ele... Acho que ele está a fazer um bom trabalho, mas não digo que o amo.
Önemli değil kardeş. İşini yap sen.
Não te preocupes, mano.
İşini iyi yapıyorsun.
Estás a fazer o teu trabalho muito bem.
Kesip biçme işini kim yapıyordu?
Quem fez as incisões?
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yapıyor 33
yaptım 350
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapacağız 90
yaptı 88
yaptın 100
yapıyor 33
yaptım 350
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapacağız 90
yaparsın 77
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapamıyorum 389
yapmış 19
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapamıyorum 389
yapmış 19
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yaptılar 29
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapamaz 108
yaptık 46
yapacak 54
yapacak bir şey yok 96
yapmak istemiyorum 51
yapın 121
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapamaz 108
yaptık 46
yapacak 54
yapacak bir şey yok 96
yapmak istemiyorum 51
yapın 121