English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ I ] / Işte bu

Işte bu tradutor Português

39,718 parallel translation
İşte bu, işte bu.
Isso mesmo, isso mesmo.
- Pekâlâ, işte bu yüzden bunu yapıyorum.
Por isso estou a fazer isto.
- Walter, işte bu...
Walter, é isso, a terra.
Ve onun adı işte bu.
E este é o nome dele.
- Sessiz kalma sebebim, işte bu tepkin.
A tua reacção foi o motivo de não falar.
Meyve ve sebzeler işte bu kadar etkili.
É para verem como as frutas e os legumes são poderosos.
O ve Şef Boden gibi bir adamın arasındaki fark işte bu.
É a diferença entre ele e um gajo como comandante Boden.
Araba kapanmadı ve kapıları da açılmadı düşündüm ve "işte bu!" dedim.
O carro trancou, não conseguia abrir as portas e eu só pensava : "É o fim."
Ama bulduğum bir şey işte bu.
O que encontrei... foi... isto.
Ama Ragnar Lothbrok'un oğlu olmak ve yüceliğe erişmek işte bu zor.
Ser filho de Ragnar Lothbrok, e encontrar grandeza... Isso é que é difícil!
Doğru kararı vereceğinden işte bu kadar eminim.
É esse o grau de certeza que tenho de que irás fazer a escolha certa.
İşte bu yüzden olabildiğince hızlı şekilde Toby ve Paige'e haber uçurmanın yolunu bulmalıyız.
É por isso que precisamos de tentar avisar o Toby e a Paige o mais depressa possível.
İşte bu işime yarayabilir.
Consigo trabalhar com isso.
İşte aradığın adam bu.
Este é o homem que vais procurar.
İşte bu, Griffin.
É isto, Griffin!
Bu işte iyisin ama.
É bom nisso, sabe.
"Tanrı bizi bu yola yöneltti tatlım, kullansana işte."
É o caminho que Deus nos deu, querida, usa-o.
" Olmaz, bu işte
Ele disse : "Nem penses... estás por tua conta."
İşte bu.
Aqui está.
Öyle mi? İşte bu yüzden sana gizli görev vermedim.
Eis o motivo pelo qual nunca será uma agente infiltrada, é uma péssima mentirosa.
Bu da işte öyle oldu.
Este seguramente.
İşte bu yüzden, hızlı hareket etmemiz gerekiyor.
Por isso, é que temos de agir rapidamente.
İşte bu çok kötü.
Este aqui não me parece nada bem.
- Sorun da bu işte.
Bem, é esse o problema.
İşte bu çok ilginçti.
Bem, isto foi interessante.
Bu iki katına çıkarsa, ne yapıyorsan bırak ve yardım iste.
Obtém o dobro, largue o que está fazendo e encontre ajuda. Obrigado.
İşte bu yüzden, William ve Beth için özel bir liste yok.
Foi por isso que não fiz uma lista para vocês.
Sen de devam et. Çünkü gerçekten bu işte, gayet iyi bir metal ceketli andavalsın.
Tu também, pois estás ótimo no teu papel de idiota chapado.
Gerçekten babası ile tanışmak istiyor. İşte bu yüzden buradayım.
Quer muito conhecer o pai dele e foi por isso que eu vim cá.
İşte bu yüzden Scorpion'un buraya gelmesi lazım, Walter biliyorum alıştığımız vakalardan değil ama Ralph'ın arkadaşı.
Por isso a Scorpion tem de vir. Walter, sei que este não é um caso comum, mas ele é amigo de Ralph.
Ve o tabletin bu işte bir payı var.
E o tablet tem um papel nisso tudo.
İşte bu kötü haber.
Isto é muito mau.
İşte bu yüzden fıçıları devireceksin.
Por isso tu vais empurrar.
İşte bu yüzden içeri girmeniz gerek.
Por isso tem de entrar.
Of, iste bu.
Sim, raios.
Iste bu.
Foda-se.
- Iste bu.
- Foda-se, sim.
Iste bu oje.
Isto é verniz.
Iste sizin derinliginiz bu.
Eis a vossa profundidade.
- Bu iste çok iyi.
- Ela tem tanto jeito para isto.
İşte bu.
Impressionante.
İşte aşk bu.
Agora, isso é amor.
- İşte bu yavrum.
Na mosca.
Bu işte iyi olduğunu söylemem gerek.
Devo dizer que você é muito bom nisto.
İşte benim müthiş fikrim bu.
Essa é a minha grande ideia!
İşte bu bir ışın kalkanı. Bakın!
Este é um escudo de raios.
- İşte yarasalar bu yüzden saldırdı.
Por isso é que os morcegos atacaram.
İşte bu.
É isso.
İşte bu kadar güçlü olman gerek.
É esta a força que tens de ter.
Bu işte bir mantık göremiyorum.
Não vejo a lógica disso.
İşte bu, gördün mü? Eski zaman Rock'n Roll'u.
Rock'n'roll de antigamente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]