Işte buydu tradutor Português
676 parallel translation
Beklediğim şey işte buydu! - Öyle mi?
Era disto que eu estava à espera!
Haklısınız, efendim. Orada biraz önce yaptığım işte buydu.
Era o que eu estava a fazer ali há pouco.
Bay Blessington'ın benimle yakınlaşmasını sağlayacak garip teklif işte buydu, Bay Holmes.
E foi essa a proposta estranha com que ele me abordou.
Blessington'ın paniklemesine ve evi korumaya çalışmasına sebep olan haber işte buydu.
Foi a notícia da sua libertação que provocou o pânico ao Blessington e o fez pôr grades na casa.
Av partinize katılmamın nedeni işte buydu, dostluğumuzu pekiştirmek!
Mas eu acompanhei-vos na caçada para reforçar a nossa amizade.
Ludwig'in yapacağını bildiğim hatası işte buydu. Kılık değiştirmesi aşırı başarılıydı!
Era o erro que sabia que Ludwig cometeria.
- İstediğim işte buydu.
- Era isso que eu queria ouvir.
Katalogumdaki altı numara, işte buydu.
Era isto o número seis do meu catálogo.
İşte, senin suçluluk kompleksini harekete geçiren buydu. Onu öldürdüğünü düşündün.
Foi isso que te perturbou, que começou o teu complexo de culpa que te fez pensar que o tivesses morto.
Buz gibi suyun içindeyken kendime durmadan sorduğum da buydu işte.
Foi isso que perguntei a mim próprio quando estava naquela água gelada.
Ama hepsi buydu işte, bahane.
Mas isso é tudo que era : uma desculpa.
İkramiyem buydu işte.
Tinha ganho este prêmio.
İşte tartıştığımız sorun buydu.
Essa é a complicação que estávamos discutindo quando...
İşte bilimsel çalışacağız dediğim buydu..
É assim que se faz : Um trabalho científico.
Bilimsel çalışmak dediğim buydu işte, anladın mı şimdi?
E vamos largar tudo, logo agora?
Bu adam için demek istediğim buydu işte.
Esse homem está completamente louco.
İşte senin hakettiğin buydu. Bok çuvalı!
Para que aprenda a não te meter comigo, desgraçado!
Steno öğreneceğim. Bu ilişkinin baştan beri eksiği buydu işte!
É isso que falta aos romances logo desde o início.
İşte, onu indirmenin en kestirme yolu buydu.
Foi a forma rápida de o pôr lá em baixo.
İşte buydu, dün gece gördüğüm rüyanın aynısı.
Isso... Esse é o sonho que tive ontem à noite.
Olması gereken buydu işte.
Era assim que devia ter sido.
- İşte hissettiğim buydu.
Lembras-te desta sensação?
- Maske takıp tasarruf hesabımdan 15 £ çektim. İşte sorun buydu.
- Ter de entrar com uma máscara e pedir 15 libras da minha conta, esse é que foi o problema.
İşte kardeşimin söylemek istediği buydu.
É isso que o meu irmão quer dizer.
İşte benim kafamı karıştıran bir başka mesele de buydu.
Digamos que é uma ponta solta que tenho de atar.
Shirley, işte benim şüphelendiğim de tam buydu.
Shirley, era precisamente disto que eu suspeitava.
- "Maymunun Pençesi" İşte buydu.
- "A pata do macaco". Era esse.
İşte istediğim aynen buydu.
Justo o que eu precisava.
İşte duymak istediğim, buydu!
Era o que eu queria ouvir.
Başınıza iş açan buydu işte.
É o jovem que lhe deu tanto trabalho.
İşte sorun buydu.
Foi esse o problema.
İşte buydu!
É este!
"Bu silah benim kanuni gücüm!" Evet, buydu işte!
Esta pistola, é minha vara legislativa.
İşte söylemeye çalıştığım buydu.
É isso que eu disse. Para começar, deveria tê-lo limpo.
Öğrendiğim buydu işte.
Foi tudo que eu aprendi.
İşte yaptığım şey buydu kaçmak ve saklanmak.
É isso o que tenho feito... a correr e a esconder-me.
Güzel. İşte istediğim buydu.
Assim é que eu gosto.
Dediğim buydu işte.
É o que lhe disse.
Korktuğum buydu işte.
Já temia isso.
Hayalimdeki öpüşme buydu işte.
- É como sonhei que beijos deviam ser.
Londra ısrarımın tam nedeni buydu işte.
E é por isso que vou voltar para Londres.
- İşte olanlar buydu.
- Foi o que aconteceu.
ingilizce konuşulan her yere telefon ettim. işte senin hatan buydu.
Isso é óptimo, Peg, mas, sabes, acho que me magoei a sério.
Umutsuzca aradığı mektup buydu işte.
Era esta carta que ela estava desesperado para encontrar.
İşte görmek istediğim de buydu, antreman yapan boksör.
É isso que eu gosto de ver, um lutador em treino.
İşte bahsettiğim şey buydu.
Viu? Era disso que eu falava.
Biliyor musun, Marge, hep olmasını istediğim buydu işte.
Sabes, Marge, isto é como eu sempre quis que fosse.
Cennet buydu işte.
Pensei "Isto é o Paraíso".
İşte benim söyleyeceğim de buydu!
- É isso que quero dizer.
Küçük işim buydu işte.
O recado era isso.
Ölüm bizi ayırana dek. Evlilik dediğin şey buydu işte.
Aquilo é que foi um casamenro.
buydu 53
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
işte böyle 2360
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
işte böyle 2360
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buyrun 44
işte buradasın 421
işte bu o 68
işte budur 84
işte bu yüzden 206
işte o kadar 74
işte bu yüzden buradayım 17
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buyrun 44
işte buradasın 421
işte bu o 68
işte budur 84
işte bu yüzden 206
işte o kadar 74
işte bu yüzden buradayım 17
işte burdayız 23
işte buldum 50
işte burda 115
işte buyur 31
işte geliyor 764
işte bu harika 123
işte öyle 69
işte buradayız 137
işte bütün mesele bu 21
işte o 399
işte buldum 50
işte burda 115
işte buyur 31
işte geliyor 764
işte bu harika 123
işte öyle 69
işte buradayız 137
işte bütün mesele bu 21
işte o 399