Kabul edelim tradutor Português
600 parallel translation
Ve bu çikolataların altın olduğunu kabul edelim.
Faz de conta que este chocolate é o ouro.
Sence kabul edelim mi Nate?
Apostamos, Nate?
İkimizin de birer eş olarak başarılı olamadığımız gerçeğini kabul edelim.
Devíamos admitir que nenhuma de nós foi bem sucedida como esposa.
Bak, Martha, şunu kabul edelim.
Vê, Martha, vamos encarar a situação.
Şunu kabul edelim. Kimse seni olmamış bir cinayet yüzünden asmaz.
Afinal, não podem enforcá-lo por um crime que não aconteceu.
Kabul edelim, hiç iyi değil.
Isso não é bom.
Kabul edelim ki bizden çok ileriler.
Nós conseguimos dar isto entretanto a eles, eles estão bem distante à frente de nós.
- Bahsini kabul edelim.
- Vamos alinhar no seu jogo!
Hemen böyle düşünmeyin. Gerçek olduğunu kabul edelim.
Vamos supor que é genuíno.
Kabul edelim ki, onun için bir manşetim. Senin içinse bir dava.
Para ele sou uma notícia e para si, uma boa promoção.
Ama kabul edelim kızlar, evden fazla uzaklaşmadık.
Mas na realidade, miúdas, não nos afastámos muito da casa.
Ama bunun yerine... gelin daha da büyüyelim, hiç olmadığımız kadar güçlü olalım. Gelin, onları aramıza kabul edelim.
Mas... ao invés disso... deixem que cresçam cada vez mais... que sejam cada vez mais grandiosos...
Pekala, yalan olduğunu kabul edelim. Madem yazdıkların yalandı, Fantomas seni neden kaçırdı!
Supondo que era uma mentira, porque é que o Fantomas o raptou?
Kabul edelim, burada olduğun için şanslıydın.
Tem sorte em estar aqui.
Bu kağıdı ateşkes kabul edelim.
Chamemos a este papel um tratado de paz.
Dava açmasını engellediğini kabul edelim. Konuşmasını engelleyemezsin.
Podes evitar que ele me processe, mas não que ele fale.
Onu kabul edelim.
Vamos vë-la.
Kabul edelim, hayranlık uyandırıyorsunuz.
Sejamos sinceros, és adorável.
Max, kabul edelim. Asla bulamayacağız.
Max, vamos admiti-lo, nunca a vamos encontrar.
Kabul edelim Roger, bu elbise senin için yaratılmış.
Vamos aceitá-lo, Roger, esse vestido és tu.
İçgüdümüzü dinleyerek mahkumun hikayesinin yanlış olduğunu kabul edelim.
Vamos partir do princípio, como é de senso comum, que o que o réu diz é falso.
Kaptan, kabul edelim ki, birbirimize kolayca güvenmiyoruz.
É um facto que não confiamos uns nos outros, Capitão.
Her şey bir yana, bir çocuk nasıl olur... Artık kabul edelim, bu bizim hatamız.
Depois de tudo, no que uma criança se torna... sinceramente, é culpa nossa.
Kabul edelim : Karma evlilik yok.
nada de casamentos mistos.
Görüşmeyi kabul edelim.
Vamos marcar a reunião.
Kendimizi bu görev için hazırlayalım ve kabul edelim ki eğer İngiliz İmparatorluğu ve milleti bin yıl daha yaşarsa, herkes aynı şeyi söyleyecektir : "
Vamos então dedicar-nos a esta nova tarefa e comportar-nos de modo a que se o império britânico e a sua Commonwealth durarem mil anos, todos irão dizer :
Kabul edelim.
Por que não a damos?
Bu düşüncen bizi pek bir yere götürmedi. Bunu kabul edelim.
Bem, temos que aceitar que essa linha de pensamento não nos levou muito longe.
Şunu kabul edelim, erkekler farklıdır ve bayanlar bunu anlamazlar.
Temos que aceitar isto, os homens são diferentes. E as mulheres não percebem.
Çünkü şunu kabul edelim ki orada yapayalnız olacaksın.
Porque, convenhamos... Você estará sozinha lá.
Öncelikle, prensip olarak gizemli yabancının var olmadığını kabul edelim.
Por enquanto, imaginemos que o misterioso desconhecido não existiu.
Kabul edelim. Hepsini düzdüm. Ben böyleyim.
Vamos enfrentar, transei com todas.
Bunun çok iyi hazırlanmış bir oyun olmadığını kabul edelim...
Supondo que isto não é um refinado truque...
Kabul edelim Alvy.
Alvy, temos de enfrentar isto.
Onun için şöyle kabul edelim, 110 yapıyordunuz.
Diga-mos que iam a... 110.
Böyle park etseydi... Sağ farının arabamın tam kaportasına yönelik olduğunu, yararlı hiçbir ışık göndermediğini kabul edelim.
Se ele parasse assim, o farol direito apontaria para a mala do meu carro, não dando luz útil.
Kabul edelim ki onun bebeği olamaz rahmi olmadığından, ki bu kimsenin suçu değil, Romalıların bile. - Ama bebek sahibi olmaya hakkı var. - İyi düşündün, Judith.
E se concordares que ele não pode ter bebés por não ter útero, o que não é culpa nem dos romanos mas que tem direito de ter bebés?
Kabul edelim. Bazı insanlar... buraya yakışmıyor.
Convenhamos, há pessoas... que não pertencem cá.
Kabul edelim.
Sejamos francos.
Kabul edelim, ondan hiçbir şey isteyemezsiniz.
Aliás, não o podem tentar convencer de nada.
Herhangi bir perakendeciyi kabul edelim, galeri gerçekten perakendecidir, onlar genellikle canlı gibi görünüyorlar onlar satılıklar ve halka arz ediliyorlar.
Qualquer marchand, e deixemos isto claro, uma galeria é realmente um marchad, está sempre buscando algo inovador, com o que possa comercializar, e vende-lo ao seu público.
Bunu kabul edelim.
Aceita isso.
Ama, kabul edelim ki, aptalca bir plan.
Mas é um plano estúpido, é preciso que se diga.
Kabul edelim.
Vamos admiti-lo.
Şunu kabul edelim, bazı kadınların erkeklerle sorunu vardır.
Reconheçamos. Algumas mulheres têm problemas com os homens.
Kabul edelim artık.
Encaremos a realidade :
Tamam ama kabul edelim enerji alanınız olağanüstü ama hala biraz çalışma istiyor.
Convenhamos, o campo de energia é extraordinário, mas precisa de ser trabalhado.
Bence önerisini kabul edelim.
Acho que devíamos aceitar a oferta.
Kabul edelim, böyle anlarda pek iyi olduğu söylenemez.
Embora ela não fosse grande coisa, nestas alturas.
Şunu kabul edelim.
Por favor, amigo.
Kabul edelim, bencil bir hırsızdım.
Encaremos os factos.
kabul 421
kabul etmiyorum 51
kabul ediyorum 504
kabul et 275
kabul ettim 24
kabul ediyoruz 31
kabul edildi 218
kabul edemem 51
kabul etti 41
kabul ediyor musun 60
kabul etmiyorum 51
kabul ediyorum 504
kabul et 275
kabul ettim 24
kabul ediyoruz 31
kabul edildi 218
kabul edemem 51
kabul etti 41
kabul ediyor musun 60