Kanun böyle tradutor Português
186 parallel translation
- Kanun böyle söylüyor.
- Está nas normas.
Şehrazat'a olan tutkusunun deliliği onu bu işkenceye sürükledi. Kanun böyle.
O desejo dele por Sherazade o levou a esta tortura.
Kanun böyle.
Isto é a lei.
Kendinizi Kral ilan edemezsiniz, Çünkü kanun böyle söylüyor.
Salve o rei. Não tem o direito de proclamar-se rei. Estas são as palavras da lei :
Kanun böyle, biliyorum.
Eu sei que é essa a lei.
Kanun böyle.
- É a lei.
Kanun böyle, bir şey alman gerekiyor.
A lei diz que temos de receber algo. Decidiram seis cêntimos.
Kanun böyle.
Essa é a lei.
- Üzgünüm. Kanun böyle, karιşamam.
- Lamento, não posso interferir na lei.
- Kanun böyle.
- É a lei.
Kanun böyle.
É a lei.
- Kanun böyle Starbuck.
É a lei, Starbuck, lamento.
Kanun böyle Starbuck. Üzgünüm.
É a lei, Starbuck, lamento.
Kanun böyle!
- É a lei!
Kanun böyle. Onları sadece 24 saat tutabilirdim.
Detive-os por 24 horas, é o que manda a lei.
kanun böyle, tütsü yanıp bittikten sonra hayatta olursa, serbest bırakılacak.
Se ela viver depois que o incenso esquilo... será liberada. Procedam!
Kanun böyle diyor!
É a lei.
- Bu konuda seçme şansınız yok. Kanun böyle.
- Não tem escolha ao obrigo da lei...
Kanun böyle Jacob. Prosedür biraz alışılmadık olsa da...
É a Lei, Jacob, mesmo que o procedimento não seja muito usual.
Ama kanun böyle değil.
Mas essa não é a lei.
Kanun böyle!
É de lei!
Kanun böyle mi?
Isso é justiça?
Kanun böyle konuşmaz.
A lei não fala assim.
Bak, Ufaklık, eğer içinde anne ve baba olan bir eve sahip değilsen yetimhaneye gitmen gerekli, kanun böyle.
Olha, miúdo, se não tens uma casa com pai e mãe, vais para o orfanato. É a lei.
- O yetimhaneye ait, kanun böyle.
- Ele pertence ao orfanato. É a lei.
Alman ordusunda yağmacılar kurşuna dizilir, kanun böyle.
Nós fuzilamos usurpadores no exército Alemão.
- Kanun böyle.
- Bom, é a lei.
Üzgünüm, ama kanun böyle.
Lamento muito, mas é a lei.
Kanun böyle.
Era a lei.
Çünkü kanun böyle. Kanun olmazsa toplumda kaos olur.
É a lei e sem lei, a sociedade cairia no caos.
Herkes eşit haklara sahiptir. Kanun böyle.
Todos têm direitos iguais.
Hastaları uyarmalıyız. Kanun böyle gerektiriyor.
Temos de informar os doentes.
Kanun böyle.
- É a lei. - Sim?
Kanun böyle.
É essa a lei.
Kanun adamina böyle davranilmaz. Hesabini vereceksiniz!
Näo se trata as autoridades assim.
Yeni kanun böyle.
É a nova lei.
- Kanun böyle.
Não pode fraquejar, senhor.
Teksas'ta da böyle bir kanun olsaydı, sen dört kadınla evlenir miydin?
Se tivesses esta lei no Texas, terias quatro mulheres?
Kanun böyle söylüyor.
É a lei.
- Kanun bu, böyle yerlerde.
- Aqui, isso é lei.
Kanun koruyucularına karşı böyle konuşmamalısın.
Não devia falar assim contra os defensores da lei.
Kanun böyle.
Está na lei.
Böyle bir kanun dahi olmasaydı, ki var maalesef gerçek tehlikelerle dolu bir girişimi onaylama konusunda büyük zorluklarla karşılaşırım, ki bunun böyle bir girişim olduğunu düşünüyorum.
Mesmo que não fosse lei, o que não é o caso... acho muito difícil vir a encorajar um projeto... que traz com ele o que acredito ser um risco real.
Kanun böyle.
É a lei deles e a nossa.
Böyle bir kanun yok.
Tal lei não existe.
Kanun istatistikleri böyle diyor Ted.
Lei das probabilidades.
Kanun böyle.
E a lei.
- Ne hakkında? Şey, böyle bir aldatma, Eski Kanun Şövalyesine hiç yakışmaz.
Bom, tais decepções difícilmente servem a um calaveiro do Antigo Código.
Yapabilirsiniz ve yapmalısınız. Çünkü kanun size böyle diyor.
Podemos e devemos, porque a lei assim nos diz.
Kanun seni böyle pisliklerden korumak için var, Cosette.
A polícia está aqui para a proteger, Cosette, de criminosos como esta escumalha.
İşin aslı, bu karar varsa bile, böyle bir kanun yaratmak mahkemenin yargı hakkının ötesindedir.
De fato, o fazer isso, criaria em efeito uma falha de lei que está fora dos limites da jurisdição do tribunal.
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle bir şey yok 21
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böyle konuşma 236
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle bir şey yok 21
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böyle konuşma 236
böyle şeyler söyleme 28
böylelikle 44
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle olsun istememiştim 16
böyle gelin 49
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle bir durumda 32
böyle söyleme 179
böylelikle 44
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle olsun istememiştim 16
böyle gelin 49
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle bir durumda 32
böyle söyleme 179