Kendi işine bak sen tradutor Português
330 parallel translation
Kendi işine bak sen.
Meta-se nos teus assuntos!
- Kendi işine bak sen.
- É melhor meteres-te na tua vida.
Kendi işine bak sen.
Mete - te na tua vida.
- Sen kendi işine bak.
Ela falará no momento certo.
Sen kendi işine bak, ben de benimkine.
Agora, mete-te na tua vida e deixa-me tratar da minha.
Sen kendi işine bak da canavar kaçmasın. O çok tehlikeli.
Meta-se na sua vida e veja se ele não sai daí.
Sen kendi işine bak.
Meta-se na sua vida.
Sen kendi işine bak İsveçli.
É a miúda dele. Mete-te na tua vida, Sueco.
Sen kendi işine bak.
- Trata da tua vida!
Sen kendi işine bak.
Não metas o bedelho.
Sen kendi işine bak, ben de kendi işime
Você tem o seu trabalho, senhor, e eu tenho o meu.
Sen kendi işine bak!
Meta-se na sua vida!
Sen kendi işine bak, evlat!
Vai cuidar da tua vida, miúdo!
Sen kendi işine bak.
Tinha pensado em ti para o lugar.
- Sen kendi işine bak.
- Ouça, limite-se a cuidar de si.
Sen kendi işine bak!
Não se meta no que não é da sua conta!
Sen kendi işine bak!
Cuida da tua vida!
Sen kendi işine bak.
Meta-se na sua vida!
Sen kendi işine bak!
Não se meta comigo!
Sen kendi işine bak!
Mete-te nos teus assuntos!
Sen kendi işine bak git de mercimekleri ayıkla.
Limpa as lentilhas.
- Kendi isine bak sen...
fala por ti, espécie de...
Sen kendi işine bak!
Mete-te na tua vida!
- Sen kendi işine bak.
Mete-te na tua vida!
- Sen kendi işine bak.
- Cuide da sua vida.
Sen kendi işine bak!
Näo é da sua conta!
- Sen kendi işine bak.
- Mete-te na tua vida.
Sen kendi işine bak kızım.
Mete-te na tua vida, rapariga.
- Sen kendi işine bak!
- Não sejas intrometida.
Sen kendi işine bak, ben de kendiminkine.
Você trabalha do seu lado e eu trabalho do meu.
- Kapa çeneni ve kendi işine bak, sen.
Cale a boca e tome conta da sua vida!
Sen kendi işine bak, şovu ben idare ederim.
Tu fazes o trabalho, mas sou eu quem manda.
- Sen kendi işine bak, John.
- Não se meta, John.
Kendi işine bak sen!
Meta-se na sua vida!
Sen kendi işine bak yabancı.
Preocupe-se com os seus assuntos, estrangeiro.
Sen kendi işine bak.
Ponha na cauda!
- Kahya efendi, sen de kendi işine bak.
E o Sr. Intendente em sabichão.
Sen kendi işine bak babalık!
Tu, velho, vai à vida!
- Sen kendi işine bak tamam mı?
O que é? Tenha interesse apenas por suas coisas, hã.
Sen kendi işine bak!
Mete-te no raio da tua vida!
Sen kendi işine bak asker!
Mete-te na tua vida, soldadinho!
Sen kendi işine bak, ben de kendi işime bakayım.
- Faz o teu trabalho que eu faço o meu.
Sen kendi işine bak!
O que te interessa? Merda!
Ve sen, kendi işine bak!
E, depois, em primeiro, ocupa-te dos teus assuntos.
- Sen kendi işine bak, evlat!
- Mete-te nos teus assuntos, rapaz!
- Sen kendi işine bak.
- Porque não te metes na tua vida?
Sen kendi işine bak yoksa...
Mete-te na tua vida ou...
Şimdi sen kendi işine bak, akşam yemekte görüşürüz.
Agora vá cuidar dos seus, e eu vejo-te no jantar.
Sen kendi işine bak.
Mete-te na tua vida.
Sen kendi işine bak.
Tu lidas com isto a tua maneira.
Ve sen de, kendi işine bak.
E tu, volta ao trabalho.
kendi işine bak 85
bak sen 266
bak sen şuna 23
bak sen şu işe 62
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
bak sen 266
bak sen şuna 23
bak sen şu işe 62
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendim 56
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendim 56
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163