Kendine bak tradutor Português
4,865 parallel translation
- Kendine bakıyor o.
- Ela está a cuidar de si mesma.
Kendine bak, polis tarzı saç kesimi polis tarzı kıyafet...
Olhe para si, cabelo de polícia, roupas de polícia...
- Kendine bir bak.
- Olha para ti.
- Kendine bir bak onu koruyorsun.
Oh, lá estás tu a protegê-lo.
Kendine iyi bak.
Cuida-te.
Bak benimle olmak istiyorsa kendi kendine geri dönecektir.
Ouve... Se ela quiser mesmo estar comigo, vai voltar por si própria.
- Kendine iyi bak, oldu mu?
Cuida de ti, sim?
Kendine bir bak.
- Olha para ti.
Kendine iyi bak.
Cuida de ti.
- Kendine iyi bak.
- Fiquem bem! Cuidem-se!
Kendine iyi bak, görüşürüz.
Cuida-te. Adeus!
Dinle, kendine iyi bak
Ouve, cuida-te, hein?
- Kendine iyi bak, Carl.
Toma cuidado, Carl. Vigga?
Kendine iyi bak, evlat.
Porta-te bem, miúda.
Kendine iyi bak Michael.
Até logo, Michael.
Kendine iyi bak, duydun mu?
Cuida-te, estás a ouvir?
Kendine iyi bak kanka.
Cuida-te, rapaz.
Kendine bir bak.
Olha para ti.
Tekrar konuşana kadar, kendine iyi bak Martin Bohm.
Até à próxima conversa. Tome cuidado, Martin Bohm.
Kendine iyi bak Charlie.
tenha cuidado, Charlie.
Benim tahminim, burada oturup etrafına bakıp kendine "ben doktor muyum, eş miyim yoksa bir anne mi?" diyorsun.
O meu palpite é que te sentavas aqui, pensavas em tudo, e perguntavas-te : 'Sou uma médica, mulher ou mãe?
Kendine iyi bak.
- Tome cuidado.
Kendine iyi bak.
cuida-te.
Kendine iyi bak.
Tenho de desligar. Gere isso aí.
Kendine iyi bak, Doktor Hanım.
Tome conta de si, Doutora.
Kendine bak.
Olha para ti.
Kendine iyi bak.
Cuide-se.
Kendine iyi bak Tom.
Toma cuidado, Tom.
Kendine iyi bak Maggie.
Cuida de ti, Maggie.
Kendine bir bak, yine 007 kılığına girmişsin.
Olha-me só para ti, todo bem vestidinho, como o 007. Outra vez.
Kendine iyi bak.
Passa bem.
Tamam, kendine iyi bak.
As melhoras.
Bakın kim kendine gelmiş.
Veja só quem voltou.
- Kendine iyi bak kardeşim.
- Toma cuidado, mano.
Kendine bir bak.
Olha só para ti.
Şimdi kendine bir bak.
Olha para ti...
Bir de şimdi kendine bak.
Agora, olha para ti.
- Kendine iyi bak!
- Cuida-te.
- Kendine iyi bak Chris.
- Cuida-te, Chris.
Firavun'un bakır kasesi ile, hasta insanları kendine bağladı daha sonra taşı kullanarak onların yaşam gücünü emdi.
A bacia de cobre do faraó ligou-o às pessoas doentes e depois, com a Pedra, ele aspirou-lhes a força vital.
Kendine iyi bak.
Desejo-te felicidades.
- Kendine iyi bak, Robert.
- Igualmente. - Fica bem, Robert.
Kendine iyi bak.
Fica bem.
Kendine iyi bak.
Toma conta de ti.
Kendine iyi bak Dean.
Cuida-te, Dean.
Kendine bir bak, iyi niyetli bir gangstersin.
Olha para ti, és um gangster genuíno.
Kendine iyi bak duydun mu?
Toma conta de ti, ouviste?
Kendine iyi bak!
Fica bem.
Kendine iyi bak, Jung Chung'a selamlarımı ilet.
Fica bem, envia os meus cumprimentos ao JUNG Chung.
Kendine iyi bak, tamam mı?
Toma conta de ti, ok?
Bir de kendine yeni bir iş bakıyor olabilirsin bebeğim.
Vais ter de procurar outro trabalho.
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakan 73
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakan 73
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27