Kendimi berbat hissediyorum tradutor Português
185 parallel translation
Ama kendimi berbat hissediyorum.
Mas eu sinto-me mal.
Kendimi berbat hissediyorum. Diare olmuşum.
Estou com diarreia.
Kendimi berbat hissediyorum Carla.
Sinto-me mal, Carla.
Siz burada olmayınca kendimi berbat hissediyorum.
Sinto-me pessimamente sem a vossa presença.
Biliyorum, kendimi berbat hissediyorum.
- Eu sei. Sinto-me muito mal.
Bugün, Kendimi berbat hissediyorum...
É que hoje sinto-me muito mal. Péssimo.
Kendimi berbat hissediyorum.
Sinto-me péssima.
Kendimi berbat hissediyorum.
Sinto-me muito mal.
Kendimi berbat hissediyorum.
Meu Deus, sinto-me horrível.
Kendimi berbat hissediyorum Walter!
E sinto-me pessimamente, Walter!
Kendimi berbat hissediyorum. Seninle geldiğimi farz et.
Com a telha com que estou, até talvez te faça companhia.
- Teşekkürler. Kendimi berbat hissediyorum.
- Obrigado, sinto-me péssimo.
Kendimi berbat hissediyorum ; fakat sizin sayenizde, daha iyiye gidiyorum.
Me sinto horrível, mas graças a você, encontro-me muito melhor.
Kendimi berbat hissediyorum.
Não me sinto... nada bem.
Bunu her söylediğinde bana böyle her bakışında, Michael kendimi berbat hissediyorum.
Cada vez que diz isso, cada vez que me assistes dessa maneira, Michael, quero salirme de meu pele.
Kendimi berbat hissediyorum.
Sinto-me tão mal.
Kendimi berbat hissediyorum.
- Estou muito envergonhada...
Kendimi berbat hissediyorum.
Sinto-me muito mal com isto.
- Kendimi berbat hissediyorum.
- Sinto-me tão mal.
Kendimi berbat hissediyorum.
Sinto-me pessimamente.
Oh Marry ben, tanrım, kendimi berbat hissediyorum.
Marie, eu... credo. Sinto-me tão culpada.
Kendimi berbat hissediyorum.
- Sinto-me tão mal. Não te censuro.
Kendimi berbat hissediyorum!
Estou péssima, preciso de apoio!
Kendimi berbat hissediyorum.
Neste momento é o pior.
- Kendimi berbat hissediyorum.
- Sinto-me pessimamente. - Não, não.
- Tanrım, kendimi berbat hissediyorum.
- Céus, sinto-me o resto.
Kendimi berbat hissediyorum.
Sinto-me mal.
Sana çektirdiklerim için kendimi berbat hissediyorum.
E eu sinto-me mal por te fazer passar por isto.
Kendimi berbat hissediyorum, yani ona daha hiç bağırmamıştım.
Sinto-me mal. Nunca tinha gritado com ela.
Kendimi berbat hissediyorum.
Mas que chato.
Kendimi berbat hissediyorum. Lanet olsun!
Eu estou doente, caralho!
Kendimi berbat hissediyorum. Sanki hiç derdim yokmuş gibi.
Sinto-me esfolada, como se não tivesse pele!
Kendimi berbat hissediyorum.
Sinto-me numa merda.
Bu konuda kendimi berbat hissediyorum... ve çok suçlu.
Sinto-me tão mal com isso, tão culpada.
- Bu sabah. Ama birkaç gündür kendimi berbat hissediyorum.
- Desde esta manhã mas levo me encontrando mau...
Kendimi berbat hissediyorum.
Sinto-me péssimo.
Kendimi berbat hissediyorum.
Ann, sinto-me muito mal.
- Kendimi berbat hissediyorum.
Sinto-me de rastos.
Kendimi on değişik konuda berbat hissediyorum.
Sinto-me suja por várias razões.
Son bir kaç gündür kendimi berbat hissediyorum.
Tenho andado doente nestes últimos dias.
Ama berbat görünüyorum ve kendimi öyle hissediyorum.
Mas vejo-me e sinto-me horrível.
Çok berbat hissediyorum kendimi.
- Sinto-me solto.
Kendimi şimdiden berbat hissediyorum.
Nem é hora do almoço, e o meu dia já está fodido.
Evet, berbat oldugunu söyledigim için kendimi kötü hissediyorum. Biraz öyle olsan bile.
Sinto-me mal de te ter dito que foste uma droga... apesar de até ser verdade.
Yine de kendimi... berbat hissediyorum.
Mas fiquei muito chateado.
Kendimi berbat hissediyorum.
Não estou a fim, me sinto mal.
Kendimi gerçekten berbat hissediyorum!
Meu Deus, sinto-me como morta e às vezes desejava estar morta!
Evet, berbat olduğunu söylediğim için kendimi kötü hissediyorum. Biraz öyle olsan bile.
Sinto-me mal de te ter dito que foste uma droga... apesar de até ser verdade.
Kendimi o kadar berbat hissediyorum ki saatin kaç olduğunun farkında değilim.
Estive tão enfiado nos livros que perdi a noção do tempo.
- Ve ben de kendimi bu konuda berbat hissediyorum. Ama şu anda onun suç ortağını arıyoruz. - lan Sykes'ı kiralayan adamı..
- E sinto-me mal por isso, mas hoje estamos à procura do seu cúmplice, a pessoa que o contratou.
Kendimi berbat hissediyorum.
Encontro-me fatal.
berbat hissediyorum 35
hissediyorum 210
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
hissediyorum 210
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendim 56
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisine 42
kendisini 27
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendim 56
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisine 42
kendisini 27