Kontrol ettim tradutor Português
2,274 parallel translation
Ben de mesajları tekrar kontrol ettim ben de o ikinin bir olduğunu düşünseydim bu bana verdiğin numaranın yanlış olduğu anlaşılacaktı.
Então voltei as mensagens. E se dois era um, então o primeiro código que me deste estava errado.
Pek tabii, memeli hayvanlarda uyguladığım doku naklini çok sıkı kontrol ettim. Özellikle fareler üzerinde yaptığım denemelerde sonuçlar mükemmel oldu.
Naturalmente, levei a cabo um rigoroso controlo de qualidade, nos tecidos implantados em mamíferos... especialmente, em ratos atímicos... e os resultados, têm sido fantásticos.
Kontrol ettim.
Estava a verificar.
Sigortayı kontrol ettim.
Têm os seguros. Eu verifiquei.
Dün gece kontrol ettim.
Verifiquei ontem à noite.
Elektronik postamı kontrol ettim.
Estive a ver os meus e-mails.
Kontrol ettim, temiz.
Está como novo.
İki kez kontrol ettim.
Eu verifiquei duas vezes.
Kapıları üç kere kontrol ettim.
Já verifiquei as portas.
Tanık Koruma'yı kontrol ettim.
Verifiquei a Protecção a Testemunhas.
Hayır, seninkini kontrol ettim.
Não, já verifiquei.
Meteoroloji tablolarını kontrol ettim.
Verifiquei os gráficos do Serviço de Climatologia.
Sanırım Washington'daki bütün pizzacıları kontrol ettim.
Tive que verificar as pizzarias chiques da cidade.
Henüz değil. Ama Jerome'un dün gece bulunduğu yerleri kontrol ettim.
Ainda não, mas verifiquei onde o Jerome estava na noite passada.
Kurbanımızın parmak izlerini kontrol ettim.
Processei as digitais da vítima. Ele é o Zalman.
Yo. 4. katı kontrol ettim.
Verifiquei o 4º andar.
Güvenliği kontrol ettim.
Alguém de dentro, se calhar? Verifiquei com a segurança.
Mali durumlarını kontrol ettim.
Verifiquei as suas finanças.
Alışverişi doğrulamak için Lance'in kredi kartı hareketlerini kontrol ettim. Gözüme bir şey çarptı.
Carreguei a actividade do cartão de Lance para confirmar a compra e outra coisa chamou-me a atenção.
Kontrol ettim.
Eu verifiquei.
DMV'yi, IRS'yi ve Sosyal Güvenliği kontrol ettim.
Bem, verifiquei o DETRAN, a Receita Federal e o INSS.
Ayrıca konuştuğumuz gibi, eyalet polisini de kontrol ettim.
E estou a confirmar com a polícia estadual enquanto falamos.
İkisini CODIS'ten ve parmağı da AFIS'ten kontrol ettim.
Passei os dois pelo CODIS, verifiquei o dedo pelo AFIS.
Onu çoktan kontrol ettim. Galeri karanlık.
O salão é escuro.
- Az önce kontrol ettim.
Eu verifiquei.
Dosyanızı kontrol ettim.
Eu vi o seu ficheiro.
Mesai kayıtlarını kontrol ettim.
Verifiquei o registo.
Kurbanın telefon kayıtlarını da kontrol ettim. Tefecimiz onu arıyormuş.
Vi os registos de telefone da vítima, e pude ver que o agiota lhe ligou.
Lagrangian'nın değişmezliğini kontrol ettim.
Eu verifiquei a invariância do teu Lagrangian.
- Palavra. Kendim kontrol ettim.
Eu próprio a verifiquei.
Yapabilirsin. Ben kontrol ettim.
Podes, sim, eu verifiquei.
Sonra çekmeceni kontrol ettim.
Revistei a gaveta da tua secretária.
Hem içeriyi hem dışarıyı kontrol ettim.
Verifiquei dentro e fora.
Bay Wolynetz, hem içerideki hem de dışarıdaki atık sularınızı kontrol ettim. Su oluklarınızı inceledim. Üstelik burada daha fazla kirletici madde var.
- Sr. Wolynetz, verifiquei os seus resíduos líquidos dentro e fora, verifiquei o seu sistema de escoamento, e aqui fora ainda tem mais agentes contaminantes.
İki kez kontrol ettim Jethro.
Já o analisei duas vezes.
Bütün yolcuların uçuş programlarını kontrol ettim.
- E já verifiquei manifestos de voo - e todos os passageiros...
Ticari, özel ve askeri bütün uçuş kayıtlarını kontrol ettim.
Verifiquei todos os voos comerciais, privados e militares.
Kontrol ettim.
Testei duas vezes.
Eczaneyi kontrol ettim, bayan Parkson.
Confirmei com a farmácia, Sra. Parkson.
Dün güneşin doğuşunu kontrol ettim.
Eu verifiquei a hora do nascer do sol ontem à noite.
- Cep telefonumu kontrol ettim.
Verifiquei o meu telemóvel.
Tüm boşlukları bodrumu, tavan arasını ve tüm odaları kontrol ettim.
Verifiquei todas as aberturas, o sótão, o porão, todos os quartos...
Tashih Bölümü'nü kontrol ettim. Shunt hâlâ içeride.
Verifiquei o estabelecimento prisional, e o Shunt continua preso.
Kingston'un tüm banka hesaplarını kontrol ettim.
Verifiquei todas as contas do Kingston.
Anahtar algoritmalardan birini değiştirmiş. Kontrol ettim.
Alterou um dos algoritmos principais.
Kontrol ettim, zararsızlar.
Já o inspeccionei, e estou certo que é inofensivo.
Ben kontrol ettim.
Eu examinei-o.
- Merhaba, ben Mick Haller mesajlarımı kontrol ettiğimde fark ettim ki Frank, öldürülmeden hemen önce beni aramış.
Sobel, aqui é o Mick Haller. Escute, acabei de verificar as minhas mensagens, acontece que o Frank ligou-me mesmo antes de ser morto.
Kayıtlarını kontrol ettim hiçbir şey yok.
Vi o cadastro, está limpo.
Sam, kontrol ettim. Nükleer Acil Destek Ekibi herhangi bir hareketlilik saptayamadı.
Sam, fiz uma verificação.
Kontrol ettim bile.
Já verifiquei, a maioria é equipamento de exames.