Konuşuyorum tradutor Português
4,482 parallel translation
Ve ben de bu halde olmasını sağlayan, kalbini kıran kadınla konuşuyorum. Üzgünüm.
E eu estou a falar com a mulher que o deixou assim, que lhe destroçou o coração.
Bay Bohannon, İrlandalılar adına konuşuyorum. Saygısızlık etmek istemem ama yarın günlerden Pazar, Tanrıya ait bir gündür, çalışma günü değildir.
Sr. Bohannon, falando em nome dos irlandeses e com todo o respeito senhor, mas amanhã é Domingo.
Akers'la konuştum şimdi seninle konuşuyorum.
Falei com o Akers, e agora contigo.
Seninle ne diye konuşuyorum ki ben?
Porque é que estou a falar contigo?
- Ben konuşuyorum. - Bırak.
- Estou no telemóvel com ele.
Cır cır konuşuyorum, değil mi?
Estou a aborrecer-te, não é?
- Konuşuyorum.
Estou, pois.
- Ben uykumda konuşuyorum, biliyorsun. - Evet.
Sabes aquela coisa de eu falar a dormir?
Fort Wayne'de insanlarla Keith hakkında konuşuyorum.
Falei com pessoas do Fort Wayne sobre o Keith.
Abuk sabuk konuşuyorum.
Desculpe, estou a divagar.
Bu doğru, seninle konuşuyorum,... denizin mistik tanrıçası Ursula.
É isso mesmo... estou a falar contigo, Úrsula... deusa mítica dos mares.
Kiminle konuşuyorum?
Com quem estou a falar?
Biliyorum, bu yüzden bir Japon petrol tankerini batmaktan kurtarırken sizinle hologramdan konuşuyorum.
Eu sei, é por isso que estamos em vídeo conferência... enquanto evito que um petroleiro japonês se afunde.
- Müvekkilinle kayıt dışı konuşuyorum.
Estou a falar com a tua cliente não oficialmente.
- Başka bir dilden mi konuşuyorum ben?
- Estou a falar grego?
Aslında hala uykumda konuşuyorum.
Na verdade, ainda estou a falar a dormir.
Evet, kutuya geri dönmek istemiyorsan hizmetçimle konuşuyorum.
Sim, com a criada. Ou voltas para o caixão.
Ama açık konuşuyorum :
Mas para ser clara...
Polisle konuşuyorum.
Estou ao telefone com a polícia.
Evet efendim, çok iyi konuşuyorum.
- Sim, falo muito bem, senhor.
Ciddi konuşuyorum.
Estou a falar a sério.
Ne alaka. Hayat tecrübelerime dayanarak konuşuyorum ben.
Não, estou a falar, literalmente, por experiência.
Sadece bir arkadaşımla konuşuyorum.
Só estou a falar com um amigo.
Ben de şu anda hastam hakkında konuşuyorum o yüzden biraz bekle.
- Estou a falar do meu. - Vai ter de ser depois.
Dinle. Eğer onunla konuşuyorum yoksa ve emin ol o sorun, tüm bahisler kapalı!
Se eu não falar com ela, e ter a certeza que ela está bem, então, o acordo está desfeito!
Yo, farklı bir dil mi konuşuyorum?
- Meu, estou a falar inglês?
Ben konuşuyorum yaklaşık süspansiyon.
Estou a falar da suspensão.
Kanun adamı olarak konuşmuyorum çok hata yapmış kusurlu bir anne olarak konuşuyorum.
E isso não é o meu lado da lei a falar. É o lado de uma mãe que cometeu muitos erros.
- Seninle konuşuyorum.
- Estou a falar contigo.
Evet Vali, sizin hakkınızda konuşuyorum.
Sim Governador, estou a falar de si.
Kimle konuşuyorum?
Quem fala?
Dünyanın hala düz olduğunu düşünen insanlarla konuşuyorum ya!
Isto é doloroso. Amigo, estou a falar com pessoas que ainda acham que a terra é plana.
Bağışlayın, efendim. Gereksiz yere konuşuyorum.
- Claro que consegue.
Huck'ı belki biraz rahat bırakırsın derken tecrübeyle konuşuyorum.
Falo por experiência própria quando digo para teres calma com o Huck.
Ben çok konuşuyorum, Çok dinleyen birini ihtiyacım var.
Sou um tagarela, preciso de uma boa ouvinte.
Sanki bir çocukla konuşuyorum.
É como falar com uma criança.
Ben Max'le ilgili konuşuyorum.
Shh. Estou a falar da Max.
Deli gibi konuşuyorum.
Isto parece uma loucura.
Bak, büyük konuşuyorum.
Vou gabar-me.
Ben konuşuyorum.
- Não, não. Eu estou a falar.
Kontrol kulesiyle konuşuyorum.
Estou ligado à torre de controlo.
Biliyorum, bu benzersiz bir fırsat derken Aven Exem'daki herkes adına konuşuyorum.
E sei que falo em nome de todos na Avinex quando digo, que é uma oportunidade única.
Kiminle konuşuyorum?
Com quem falo?
Seninle konuşuyorum!
Estou a falar contigo!
Ve bir köpekle konuşuyorum.
E eu estou a falar com um cão!
Bu akşam insanın onuru ve demokrasinin kaderi için konuşuyorum.
Fala-vos, hoje, pela dignidade do Homem e o destino da Democracia.
Diğer hatta başkasıyla konuşuyorum.
E eu estou na outra linha.
Çok mu konuşuyorum ben?
Estou a falar demasiado?
Onunla konuşuyorum.
Falei com ela.
Affedersin, yarim saattir konusuyorum herhâlde.
Desculpa, estou a falar há meia hora. Não faz mal.
Seninle konuşuyorum.
Vamos brincar no labirinto?
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmak istemiyor musun 16
konuşacaksın 18
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmak istemiyor musun 16
konuşacaksın 18
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236