Korkuyorsun tradutor Português
4,190 parallel translation
- Pilot olduğun için seninle ilgileneceğimden korkuyorsun.
Estás com medo que me apaixone por porque és piloto.
Ne yani, koca, kötü Silas'tan mı korkuyorsun?
Porquê? Tens medo do malvado Silas?
Biraz tedirgin olmak hepimizin yararına olur bir de gelmiş sen bana korkmaktan bahsediyorsun. Sen o kadar korkuyorsun ki olman gereken yerden 2000 kilometre uzaktasın.
Ganharíamos todos em preocuparmo-nos um pouco e falas tu de medo, quando estás tão longe de onde deverias estar.
Neden kilise konularından bu kadar korkuyorsun?
Porque tens medo das coisas da igreja?
Ve senden sonsuza dek nefret edeceğinden korkuyorsun.
E tens medo que ele te odeie para sempre.
- Ama benden korkuyorsun.
- Mas tens medo de mim.
Yine tekme atar diye mi korkuyorsun?
Estás com medo de ela bater-te outra vez?
Bir şeyden mi korkuyorsun, Cam?
Estás com medo de alguma coisa, Cam?
Sen onu kaybetmekten korkuyorsun.
Tens medo de perdê-la.
Fikrini değiştireceğinden mi korkuyorsun?
Tens medo de mudar de opinião?
- Anlıyorum. Bana dokunmadan duramayacağından korkuyorsun.
Tens medo de não conseguir tirar as mãos de cima de mim.
Felicity, madem bu kadar korkuyorsun neden ön koltukta oturmakta ısrar ettin?
Já falta pouco. Felicity, se tens tanto medo, porque é que insistes em sentares-te nesse lugar?
Riske girmeyi kabul eden ben olduğum hâlde sen onlardan benden daha çok korkuyorsun.
Tem mais medo deles do que eu e sou eu que estou disposto a correr o risco.
Neyden korkuyorsun, Erin?
O que temes, Erin?
Neden sordun? Operanın, insanı ayartıcı etkisinden mi korkuyorsun?
Teme a influência corruptível da ópera?
Öğrenirse bir şey yapar diye mi korkuyorsun?
Acha que se ele suspeitar ele fará alguma coisa?
Neden korkuyorsun?
O que receia?
Ne, orada biriyle tanismasindan mi korkuyorsun?
Tens medo que ela conheça outra pessoa?
su an neredeyse her seyi görmezlikten gelirsin. Çünkü en nihayetinde yalniz olmaktan korkuyorsun.
Neste momento, estás disposta a ignorar tudo, porque tens pavor de ficar sozinha.
Korkuyorsun.
Estás com medo.
Benimle İngilizce çalışmaktan mı korkuyorsun?
Tens medo apenas de praticar Inglês comigo?
Monroe'dan korkuyorsun, ve iyi bir sebebin var.
Tens medo do Monroe... e com bons motivos.
Onun gibi olmaktan mı korkuyorsun?
Estás com medo de transformares-te nele?
Olmayacak şeylerden korkuyorsun.
- David, tu tens medo de coisas que nunca aconteceram.
Belki de yaptığım şeyi anlayamadığın için korkuyorsun.
Talvez estejas assustada porque não percebes o meu trabalho.
Yaptığın her şeyden sonra duygularını tekrar açtığında hissedeceğin suçluluk ile yüzleşmekten korkuyorsun.
Depois de tudo o que passaste, receias enfrentar a culpa que sentes, se voltares a recuperar as tuas emoções.
- Neden korkuyorsun?
- O que receias? - Receio-te a ti.
İşe yaramasından mı korkuyorsun?
Estás com medo de dar certo?
Hayır, uçmayı sevmiyorsun çünkü eğlenmekten korkuyorsun.
Não, tu não gostas de voar porque tens medo de te divertir.
Elçi olmaktan korkuyorsun.. Kurşun yemekten korkuyorsun.
Medo de ser o mensageiro, medo de te sacrificares.
Sana sırtını döneceğinden korkuyorsun.
Estás com medo de ele se virar contra ti.
Neden bu kadar korkuyorsun?
Por que estás tão assustado?
Korkuyorsun sandım.
Pensei que estavas a ficar com medo.
Duygusal bir bağ kurmaktan korkuyorsun.
Com medo de fazer conexões emocionais.
Onunla ise her zaman korkuyorsun, kalbin hızlanıyor, titriyorsun.
E com ele, estás sempre assustada, com o coração aos saltos... Até a Terra estremece!
Gizli kimliğini keşfederim diye mi korkuyorsun, Süper Danny?
- Porquê? Estás com medo que eu descubra a tua identidade secreta, Super Danny?
Bir şeyler çalmamdan mı korkuyorsun?
- Achas que roubei alguma coisa?
Küçük anlaşmamıza karşı çıkacaklarından mı korkuyorsun?
Com receio que discordem do nosso acordo?
O kadar korkuyorsun, değil mi?
Tens medo, não é?
Seni FBI'a vereceğimden korkuyorsun.
Temes que eu te entregue ao FBI. Não te preocupes.
Evet. Çünkü bizden korkuyorsun.
É porque tem medo de nós.
Onun gitmesinden korkuyorsun, çünkü bir başına kalmak istemiyorsun.
Estás assustado porque ele se vai embora e não queres ficar sozinho, pois não?
Sahtekârlıktan mı korkuyorsun?
Vais mesmo preocupar-te com uma falsificação?
Kimden korkuyorsun?
Porquê? De quem é que tens medo?
Ne? Onu sevmeyeceğimden mi korkuyorsun?
- Ela é real para ti.
Yani şimdi benden hoşlandığını bildiğim için artık senden hoşlanmayacağımdan mı korkuyorsun?
Por isso agora estás preocupada que agora que sei que tu gostas de mim que vou deixar de gostar de ti?
Aynı kaderi paylaşmaktan mı korkuyorsun?
Com medo que partilhes o mesmo destino?
Bence bu seferki sana evet diyecebileceğinden korkuyorsun.
Acho que estás assustado por que esta ai pode dizer sim.
Hayır, söylemedin çünkü oraya gidebilirsin ve bunu söylemeye korkuyorsun.
Não, não a querias ter, porque talvez queiras ir para lá e tens demasiado medo de o dizer.
Ondan korkuyorsun.
Você teme-o.
Sen korkuyorsun.
Tu aterrorizas, eu...
korku 183
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63
korkuyordum 55
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63
korkuyordum 55