English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ K ] / Kurallar böyle

Kurallar böyle tradutor Português

388 parallel translation
- Çok üzgünüm. Komiser ikinizi ayrı ayrı görmek istiyor, kurallar böyle.
Lamento, mas o comissário quer ouvi-los em separado.
- Çünkü kurallar böyle. - Eminim öyledir.
- Por que não pude comer?
Kurallar böyle.
São as regras.
Kurallar böyle.
Está no regulamento.
Kurallar böyle, John.
É o regulamento, John.
- Üzgünüm ama kurallar böyle.
- Lamento, mas é o regulamento.
Kurallar böyle baylar.
São estas as regras.
Yazmayı bilmiyorsanız, işaretinizi koyun, kurallar böyle.
Basta fazer sua marca.
Kurallar böyle.
Regulamento.
Kurallar böyle.
Regras da casa.
Kurallar böyle. 10 saat de, 10 saniye de sürse fark etmez.
É o regulamento. Não importa se são 1 0 horas ou 1 0 segundos.
Kurallar böyle Bayan Bruce.
- São as regras.
Herkes! Kurallar böyle.
São as regras.
Kurallar böyle.
São ordens.
- Kurallar böyle.
- As regras são essas. És um vilão.
Kurallar böyle.
Não posso ajudar.
Kurallar böyle.
- As regras são estas.
Kurallar böyle. Ve seni uyarmalıyız ki birimiz hep doğruyu söyler, diğeri de hep yalan atar.
É o que estás nas regras, e devo avisar-te... um de nós apenas diz a verdade... e o outro mente sempre.
Kurallar böyle.
Não o permite a lei.
Perdelikler derhal kapatılmalı. Kurallar böyle.
O regulamento manda ter as cortinas corridas!
Bak kurallar böyle
Sabes, existe uma regra...
Kurallar böyle.
Não se pode mudar.
Ben şu Frankenstein'nın kocaman ayağında topa vurdum.Kurallar böyle.
Joguei a minha no pé do Frankenstein. São as regras.
- Üzgünüm, kurallar böyle.
Sinto muito, são as regras.
Kurallar böyle.
As regras são estas.
Kurallar böyle. Üç hafta üç haftadır.
Regras da casa, 3 semanas são 3 semanas.
Kimse atılmış falan değil.Kurallar böyle.
Ninguém é eliminado. São essas as regras.
Böyle şarkı söylemek de kurallarınızdan biri mi?
Uma das vossas regras é cantar assim?
- Kurallar mı böyle?
- É uma ordem?
Kurallar böyle.
É o regulamento.
Ev kurallarını böyle kolay değiştiremezsin.
Não pode mudar as regras assim.
Şirket kuralları böyle.
São as regras da companhia.
Pokeri böyle oynamak doğa kurallarına aykırı.
É antinatural jogar póquer assim.
- Bu evin kuralları böyle.
- São as regras da casa.
Oynadığın oyun böyle, Helen. Kuralları ben koymadım.
Não sou eu quem faz as regras do jogo.
Böyle bir zaman makinasıyla bile bilincimizi koruyarak zamanda atlamalar yapmak doğanın kurallarına uygun mu?
A natureza conjectura para que, mesmo com uma máquina do tempo não se possa intervir, para por exemplo, impedir a nossa própria concepção?
Buranın kuralları böyle.
São as regras.
Böyle adamları yakalamak için onların kurallarına göre oynamalısınız. Yani kural tanımamalı.
Só se apanham homens destes seguindo as suas próprias regras e as regras não existem.
- Bizden böyle bir şey... - Kuralları biliyorsunuz.
O senhor conhece as regras da Bolsa, Sr. Duke.
- Oyunun kuralları böyle.
- Faz parte do negócio.
Çünkü kurallar böyle.
Porque é a regra.
Üzgünüm, Rick. Restoran'ın kuralları böyle.
Lamento, mas são as regras da casa.
Senin için zor olacak ama, bundan böyle sana kurallar koyacağım.
Eu sei que é difícil para si, mas eu estipulei uma lista de regras.
Kuralları böyle.
São as regras.
Usta kuralların böyle olduğunu söyledi.
Fá-lo apenas. São os desejos do Mestre.
Dükkan kurallarını böyle hiçe sayacağını hiç sanmazdım.
Nunca te imaginava capaz de cometeres tamanha infracção da política de lojeiros.
Kurallar böyle.
- São as regras.
Yarışma kuralları böyle.
Faz parte das regras do concurso.
Bu evin kuralları böyle, bayım.
- Essa é a regra da casa.
Böyle biryerin kendi kuralları vardır. Mantıklı olmaları gerekmez.
Qualquer lugar como este tem as suas regras Elas não precisam de fazer senso.
Sadece bu duvarlar arasında yaşayanlar girebilir. Ah. Böyle kuralları takar mısın?
Obedeces sempre às regras?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]