Kıyamet günü tradutor Português
296 parallel translation
Denizlerin ötesinden dağ gibi gelir. Karaya doğru ilerler. Kıyamet günü gibi.
Ergueu-se do mar como uma montanha... vindo... vindo em direcção à terra, como se fosse o Dia do Juizo Final.
Kıyamet Günü. Korkunç kehanetler... Bir kadın bir dana başı doğurmuş.
Existem presságios horríveis uma mulher deu à luz uma cabeça de bezerro.
Kıyamet Günü.
Dia do Julgamento Final.
Kıyamet Günü, belki.
O Dia do Juízo Final talvez...
Kıyamet Günü.
Dia do Juízo Final.
- Kıyamet günü silahı.
- A Máquina Apocalíptica.
Kıyamet günü sistemimiz olabileceğini biliyorlar.
Sabem que podemos ter um sistema de apocalipse.
Kıyamet günü yaklaşıyor.
O juízo final está próximo.
Eninde sonunda kıyamet günü gelecek.
Esperai pelo Juízo Final!
"Kıyamet günü." Sadece git ve resmet.
"Juízo Final". É só pintar.
Dinle! Kıyamet günü bu!
O "Juízo Final" é para isso mesmo.
"Kıyamet günü" nü resmedeceğim.
Vou pintar o "Juízo Final".
Kıyamet Günü gelecek!
O Dia do Juízo Final virá!
Ve Kıyamet Günü geliyor!
O Dia do Juízo Final está a chegar!
Kıyamet Günü geldi günahkarlar.
Chegou o Dia do Juízo Final, seus pecadores.
- Kıyamet günü bile mi?
- Até no dia do juízo final?
- Özellikle kıyamet günü.
- Particularmente dia do juízo final.
Bones, hiç kıyamet günü makinesi diye bir şey duymuş muydun?
Bones... já ouviu falar da máquina do Dia do Juízo Final?
Yıllar önce birisinin bir savaşta kullandığı kıyamet günü makinesi.
Uma máquina do Juízo Final, usada por alguém numa guerra há muitos anos.
Hidrojen Bombası kıyamet günü makinesiydi.
XX, a bomba H era a máquina do Dia do Juízo Final.
Tanrım Vincenzo Pomella kulunun ruhunu tüm günahlardan arındırman için sana yalvarıyoruz... Arındır ki ; kıyamet günü azizler arasındaki yerini almak için tekrar dirilebilsin.
Senhor, oramos... para que libertes a alma deste teu servo Vincenzo Pomella... de todos os laços de pecado... para que na glória da ressurreição... ele possa erguer-se de novo para viver entre os santos.
Bunu kıyamet günü ödeyeceksin!
Vai pagar por isto no dia do Julgamento Final.
Bir çeşit kıyamet günü aleti mi evlat?
Algum enviado do Apocalipse?
Onların Kıyamet Günü silahı.
A arma mortífera deles.
- Tek soru sormadan arkadaşlık teklifi ettiler - Kıyamet günü için tekrar güçlendiğimi hissediyorum - Rahip Faria'ya verdiğim sözü tutmak için
Ofereceram-me sua amizade sem fazer perguntas, até o dia que me senti com forças para cumprir a promessa que fiz ao abade Faria.
Tam olarak Kıyamet Günü değil.
Não era mesmo o fim do mundo.
Nihai kıyamet günü silahı.
A arma do fim do mundo.
Kıyamet günü geldiğinde dirilip doğruluncaya dek
Então, até o julgamento que tu mesmo fazes,
- kıyamet günü geldi.
- chegou o dia. - Reverendo, venha!
Kıyamet Günü olduğunu söyleyenler...
Está a ser chamado O Dia do Julgamento pelos...
Yağmura çıkarlarsa şehir biter. Kıyamet Günü!
Se eles saem para a chuva, a cidade vai ruir.
Tanrı'nın orduları Kıyamet Günü'nü bekliyor.
Os exércitos do Senhor... estão à espera do dia do juízo final.
Sizleri, burada Kıyamet Günü geldiğinde, kalplerin sırrı açığa çıktığında, cevaplamak durumunda kalacağınız üzere, evlilikle biraraya gelmenize engel teşkil eden herhangi bir zorluğun bilincinde iseniz, şimdi itiraf etmeye çağırıyorum.
Peço e encarrego os dois a responder, tal como será no... dia do juízo final, quando os segredos de seus corações... surgirão, que se souberem de algo que impeça esta união... confessem agora.
Kıyamet Günü'nde onu doğrudan cehenneme gönderme.
Quando estiver ante ao Senhor no dia do julgamento... não o envie directamente para o inferno.
Biliyor musun... Kıyamet günü Tanrı'nın ilk önce seni alacağından eminim.
Sabe aposto que o Senhor vai embirrar contigo, no dia do Juízo.
Kıyamet günü.
O dia do Juízo.
Kıyamet Günü'nde Tanrı için bir, fedakarlık yapmanız... ödüllendirilecek.
No Dia do Julgamento Final ficareis bem contente de teres poupado ao menos uma vida para oferecer a Nosso Senhor!
Ölümden sonra dönüş, Kıyamet Günü, Cennet ve Cehennem.
A Ressurreição, o Dia do Juízo, o Céu e o Inferno.
Ofislerin Kıyamet Günü Danışmanlık adında bir firmaya kiralandığını biliyoruz. Şef, düşünüyordum.
Os escritórios estão alugados à empresa "Consultora Apocalipse".
Daily Planet'in seni Kıyamet Günü Danışmanlık'la alakalı... neler olduğunu anlayana kadar balayı süitine koymasını istiyorsun. - Teşekkürler, şef.
Queres que o Daily Planet te ponha na suite nupcial até conseguirmos perceber o que se passa na Consultora Apocalipse?
- Kıyamet Günü Danışmanlıktan bir şey var mı?
- E a Consultora Apocalipse?
Kıyamet günü birkaç ay önce taşınmış... ofislerinin 5 yıllık kirasını önceden ödemişler.
A Apocalipse mudou-se há alguns meses pagou um aluguer adiantado de cinco anos.
Deponun kira kontratı... Kıyamet Günü Danışmalık üzerine.
Armazém alugado à Consultora Apocalipse.
Kıyamet Günü!
O Dia do Julgamento Final!
Tövbe ettiriniz. Yoksa kıyamet günü cehennem ateşinde yanacaklar.
Se arrependerão, pois queimarão no fogo do inferno no Dia do Julgamento!
Kıyamet Günü'ne dönüştü.
Parecia a noite do Julgamento.
Kıyamet Günü yüzünden.
Por causa do Apocalipse.
Kıyamet Günü nedir?
O que sabe sobre o Apocalipse?
Kıyamet günü silahı.
Um mecanismo de destruição.
Kıyamet günü geldi.
- É o dia do juízo final.
O zaman kıyamet günü yaklaştı demektir.
Mas a vossa notícia não é verdade.