Ne harika tradutor Português
2,872 parallel translation
Vay.Ne harika bir yer.
Que lugar óptimo.
Merhaba! Sizi görmek ne harika.
É tão bom vê-lo.
Ne harika!
- Que chato.
Ne harika bir fikir!
Que ideia maravilhosa!
Ne harika bir akşam!
Que grande noite!
Aman ne harika.
Bem, obrigadinho, miúda.
Başka ne harika biliyor musun?
E sabes o que rima com impressionante?
Ne harika olurdu ama.
Isso seria ótimo!
Özür dilemek için ne harika bir yol!
Que forma excelente de pedir desculpa.
# Bizler için ne harika bir şeydir
É o que faz de nós, humanos, tão fenomenais
Sen imparatorlukta çıkardığım işten ne kadar gurur duyduğundan bahsettin ve ve Bass Sanayi'deki yönetimin başına geçerek ne kadar harika bir iş yaptığımı söylüyordun.
Tu a dizeres que estavas orgulhosa do meu trabalho na empresa. E tu a dizer que bom trabalho tinha feito ao dirigir a empresa.
Keşke hayatını ne kadar harika idare ettiğini görebilseydi...
Só queria que ela visse como estás a portar-te bem agora.
Sadece Brookly'nin iğrenç şeylerden kurtulmak için harika bir yer olduğunu söylemek istedim çöplüğündeki tekrar kullanılabilecek şeyleri atmayıp, işe yarayacağı belirsiz amelelerden oluşan büyük bir zincir mağazası açmaya kalkışmayacaksan, ama, ne olursa olsun, beni ara.
Queria dizer-te que Brooklyn é bom para evitar os olhares desagradáveis. A não ser que não faças reciclagem ou abras uma loja com práticas de trabalho duvidosas. Mas telefona-me.
Lacrosse'u özellikle de baş başa bir akşam yemeğinden sonra daha çok sever ve biz büyürken herkes ikimizin birlikte ne kadar harika olduğumuzu söyleyip duruyordu.
Ela adora lacrosse. Especialmente, se for antes de um jantar no Per Se e de toda a gente dizer que somos perfeitos um para o outro.
Ona "Gemide Yaşam" ı açıkla. Gemide yaşamanın ne kadar harika bir şey olduğunu anlat.
Explicar-lhe o "Viva a Bordo", e dizer-lhe como é maravilhoso viver na nave.
Ne harika değil mi?
Que espectáculo!
- Harika bir fikrim var. - Ne?
- Tenho uma óptima ideia.
Eminim buraya ne kadar harika bir iş çıkardığımı söylemek için çağırmamışsındır. - İyi.
Sei que não me chamaste aqui para me dizeres que me saí bem.
- Harika. Ne işi?
Óptimo.
- Harika. - Bakalım ne kadar dayanıklısınız.
Certo, vamos lá então.
Birlikte ne kadar harika olduğumuzu.
- Quão bons somos juntos.
Bayım, gelin de görün! Harika bir şey! Ne oldu?
- Chefe, venha ver isto, é espantoso!
Bu sabah Carl yatağıma kapuçino getirdiğinde bunun ne kadar harika bir şey olduğunu ona sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu ve hastalandığımdan beri bana ne kadar iyi davrandığını düşündüm.
Esta manhã, estava a pensar, quando o Carl me trouxe o café à cama, na sorte que tinha em tê-lo a meu lado, e como tem sido amável comigo desde que adoeci.
Elbise bedenin bir azaldığında ne kadar harika hissedeceğini düşün.
Pensa como te vais sentir bem quando diminuíres um número do vestido.
Kör birisine, renklerin ne kadar harika olduğunu söylemek acımasızlık olur.
Seria simplesmente cruel, como dizer a um cego o quão bonitas são as cores.
Ne kadar harika, değil mi?
Que bom, certo?
Pekâlâ, harika planmış. Şimdi ne olacak?
Óptimo, grande plano.
İnsanlar birine fikrini sorduklarında aslında tek duymak istedikleri ne kadar harika olduklarıdır.
Quando essas pessoas pedem opiniões só querem ouvir que são génios.
Harika sonuç çıkarılabilir güçlerini kullanıp sorunu çözmeme yardım etmeye ne dersin?
Que tal usares os teus maravilhosos poderes de dedução para me ajudares a resolvê-lo?
- Bu harika. - Ne oldu?
Isto é ótimo.
Ne kadar da harika bir kadın.
Ela é uma mulher maravilhosa.
House, ne cehennemdesin sen? Harika.
House, onde é que está?
Ne kadar harika olduğunun farkında olmaman seninle ilgili sevdiğim 5,000 şeyden sadece biri.
A ignorância que tens do quão fantástica és é uma das 5000 coisas que adoro em ti.
Harika. Şuna bak ne çok ödül.
- Fixe, olha para isto.
Bence gerçekten harika olan ne biliyor musun?
Você sabe o que eu realmente acho maravilhoso?
Harika! Ee Wyatt, ne iş yapıyorsun?
É fantástico!
Ne? Harika.
Como?
Harika, bu ne şimdi?
- Óptimo! - E agora?
Aman ne harika.
Isso é óptimo.
Ne kadar harika bir şey.
O quê? Uma invenção incrível...
Bu harika ne yapabilirsin biliyor musun?
Fantástico, mas sabe que mais? Pode tirar-me daqui. - Não sabe se já tenho varíola.
Harika bir fikir. - Ne dedin?
- É uma óptima ideia.
Burası harika mı ne?
Este lugar é óptimo, não é?
Güzel. L'enclume için, ve aslında, L'enclume ile ne istiyorsan söyleyebilirsin. Çünkü korkunçtan harika bir hâl alıyor.
Para L'enclume e basicamente, com L'enclume podes dizer o que quiseres porque vai do terrível ao maravilhoso.
Öyle bir popoyla harika bir kot bulmanın ne demek olduğunu bildiğinizden de eminim.
Com um rabo assim, sabe como é encontrar os jeans perfeitos.
Bunu ne amaçla kullanırım bilmiyorum ama harika gidiyor!
Não sei como vou usar isto, mas é excelente material.
harika. Sonra ne yaparız?
Que vamos fazer logo?
Zaten sana harika olduğunu düşündüren şey ne ki?
O que te faz pensar que és assim tão fixe?
Nesi harika? ' - Ne sinir bozucu.
Maravilhoso porquê?
Yüzlerce kişi bana ne kadar harika biri olduğumu söylecek.
Centenas de pessoas a dizer o quão fenomenal acham que sou.
- Ne oldu? - Harika!
- O que foi que aconteceu?
ne harika bir fikir 18
ne harika değil mi 29
harika 10247
harikasın 412
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harikasınız 87
harika bir adam 26
ne harika değil mi 29
harika 10247
harikasın 412
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harikasınız 87
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika bir kız 40
harikaydın 273
harika biri 117
harikadır 84
harika olurdu 53
harikaydınız 54
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika olur 206
harika bir kız 40
harikaydın 273
harika biri 117
harikadır 84
harika olurdu 53
harikaydınız 54
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika olur 206