Harika bir şey tradutor Português
2,513 parallel translation
Bu harika bir şey!
É fantástico.
Harika bir şey yarattın, Edgar.
Construíste algo fabuloso.
Harika bir şey bu.
É incrível.
Vay canına, bu harika bir şey.
Isto é tão incrível.
Bu harika bir şey. Tamam.
Isto é demais!
Bence harika bir şey. Gerçekten, ne yapacakmış?
- Acho que é perfeito.
Düşündüğün zaman harika bir şey.
É brilhante quando pensas a esse respeito.
Artık dünya çapındasın ve bu harika bir şey ama ortalıkta olduğundan fazla geri planda kaldın.
Agora estás a agir globalmente, que é... espectacular, sinceramente, mas passaste mais tempo nas sombras do que alguma vez passaste na ribalta.
Bu harika bir şey.
Isso é incrível.
Bana biraz müsaade edin, size harika bir şey göstereceğim.
Dá-me um minuto e vou-te deixar que vejas uma coisa muito fixe.
Harika bir şey ya.
Isto é perfeito.
Bence harika bir şey bu.
Isto é fantástico.
Kanserin iyileşmesi harika bir şey ama umarım başka biri yapmıştır.
Sobreviver ao cancro é fixe, mas desejei que outra pessoa o fizesse.
Harika bir şey!
Parece incrível.
Sizin ve ailenizin yaptığı şey, çok harika bir şey.
O que o senhor e a sua família estão a fazer é fantástico.
Harika bir şey olacak, değil mi?
Tem que ser algo incrível, não é?
Hepimizin bir araya gelip tek bir aile olması harika bir şey.
Este momento é um bom momento para nos juntarmos e sermos uma família.
Bu, harika bir şey.
Isto... é uma maravilha.
Bence yaptığın harika bir şey.
Eu acho bem o que estás a fazer.
Kouki... Bu yaptığın harika bir şey.
Kouki, foi muito bonito o que fizeste.
Bence bu düşündüğün şey gerçekten ama gerçekten harika bir şey.
Acho que é simplesmente maravilhoso o que estás a planear. Acho mesmo.
Kesin izlemeniz gerek bunu. Harika bir şey.
Têm mesmo que ver isto.
Harika bir şey.
É uma coisa tão fixe.
Bu harika bir şey!
Isto é fantástico!
Bu harika bir şey, bu telgraf, Ivan.
Isto é importante, este telegrama, Ivan.
Bu harika bir şey teşekkürler!
Isto é tão fantástico! Meu Deus, Pattie!
Ne moral oldu, harika bir şey.
Óptimo, é maravilhoso.
Harika bir şey söyleyeceksen, başka tabii.
A menos que seja algo maravilhoso.
Bana harika bir şey mi söyleyeceksin?
Tens uma coisa maravilhosa para me dizer?
Bu harika bir şey olmazdı ama benim ölmemden daha iyi.
Não seria agradável mas antes elas do que eu.
Adam harika bir şey yapmış.
O tipo fez uma coisa fantástica.
Karate bana her tür karatenin aynı olduğunu öğretti ve bu harika bir şey.
O karaté é para proteger. É por isso que todas as formas de karaté começam por repelir um ataque.
Harika bir şey tüm hayatını vermek istediğin insanı bulmak.
É maravilhoso encontrar aquela pessoa por quem se quer dar a vida.
Hemingway de ilk bölümleri okudu, harika bir kitap olacağını düşünüyor ancak bir noktada bir şey öneriyor.
Hemingway também o leu e crê que pode ser um grande livro, - mas ele sugeriu uma mudança.
Söylemeye çalıştığım şey şu ki ; başkanın eşi başka bir hastaneyi seçmiş olsa da bizler bu hayal kırıklığımızı unutup harika bir gün geçirebiliriz hâlâ.
O que quero dizer é que mesmo, que a primeira dama tenha escolhido outro hospital, enfrentaremos a decepção, e ainda teremos um óptimo dia juntos.
Merak etmeyi gerektirecek bir şey yok. Harika.
Não há motivo para se preocuparem.
Tamam, Clark'la bunu inceleyip, cinayet aletine benzer bir şey bulmaya çalışacağım. Harika.
Vou conferir com o Clark e ver se precisa de ajuda com alguma coisa que se pareça com a arma.
Kötü bir şey, biliyorum ama ben hala yaşıyorum ve bu günün hayatımın en harika günü olması lazım.
É horrível, eu sei, mas ainda estou viva e este devia ser o dia mais maravilhoso da minha vida.
İnsanların benden sürekli bir şey bulmamı istemeleri, ama asıl hazinenin tamamen başka bir yerde olması harika.
É espantoso como as pessoas me pedem para encontrar alguma coisa, mas... muitas vezes, o verdadeiro tesouro é outra coisa completamente diferente.
Bu, birinin "Bender bir harika'dan" sonra ardımdan söylediği en iyi şey.
Isso foi o mais parecido com "O Bender é o maior" que alguém, além de mim alguma vez disse.
Harika bir şey.
É incrível.
- Dokunulmazlıkmış, harika. - Yerinizde olmak istemezdim. Neticede bu da yeni bir şey sayılmaz değil mi?
- É, é chato estar no vosso papel, mas acho que não é novidade.
Harika bir yer, çünkü fanlarımdan bazıları orada içkimi ve her istediğimi alıyor, yani iyi bir şey.
É fixe, porque eles pagam bebidas e tal.
Harika bir şey bu.
É espantoso.
Sana bir şey almak, harika bir his.
É óptimo oferecer-te presentes!
Doktor harika bir şey oldu.
- Doutor...
Ve doğaüstü bir merhamet ve erdem gibi şeylerden bahseden bir tanrı olgunuz var, hayat hep olduğu gibi kutlanmak yerine iğrenilmesi gereken bir şey ve beden de harika değil, berbat bir şey.
E temos uma divindade que fala sobre a graça e virtude sobrenatural e tudo, mas a vida é algo para ser, por assim dizer, desprezada ao invés de celebrada e um corpo como algo mais horrível do que incrível.
Yapmayın, bunun gelmiş geçmiş en harika şey olduğunu düşünen bir tek ben miyim?
Vá lá, serei a única pessoa a pensar que esta pode ser a coisa mais porreira de sempre?
Eğer şu anda kibar bir şey söylemek istersen bu harika olabilir.
E seria ótimo se me dissesses algo simpático agora.
Şey, bu bir ilişki için harika bir temel sence de öyle değil mi?
Que bela base para uma relação, não achas?
Yapacak bir sürü şey var, harika.
Há imensas coisas para fazer! Vai ser ótimo!
harika bir şey bu 19
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir haberim var 16
harika bir parti 25
harika bir fikir 163
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
harika bir haberim var 16
harika bir parti 25
harika bir fikir 163
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26