Olay ne tradutor Português
2,718 parallel translation
Olay ne biliyor musun?
E sabes uma coisa?
Olay ne?
Qual é o problema?
- O zaman olay ne?
- Então como sabe?
Olay ne yani?
- Bem... - O que há agora?
4 yıl önce Yemen'de olan olay hakkında ne biliyorsan bize anlat.
Diz-nos o que sabes. Há uns quatro anos atrás, estávamos no Iémen.
- Olayın içinde olmayı istemedim, ne demek istediğimi anlıyorsanız.
Não me quis envolver, se entende o que quero dizer.
Sheldon'ın seni çıplak görme olayı ne?
Que história é esta do Sheldon te ter visto nua?
Duygusallık içermeyen seks olayı hakkında ne düşünüyorsun?
Qual é sua opinião sobre sexo casual?
Ne yaşta olursa olsun bir çocuğu kaybetmek yıkıcı bir olay ama...
Perder uma criança em qualquer idade é devastador, mas...
Ben sıradan seks olayı hakkında bir erkeğin ne düşündüğünü merak etmiştim. Böyle, ben aştım onları havasındaydı ki hiç samimi gelmedi bana. Çünkü adını bile bilmeden seni Fiji'ye davet etmiş bir adam yani.
Eu precisava da opinião de um homem sobre sexo casual, e ele estava agindo como se não gostasse, o que pensei que era mentira, já que sem saber o seu nome, ele a convidou para Fiji.
Ama kardeşini öldüren adamı bulmanda sana yardımcı olmazsam ne olayım.
Mas vou culpar-me se não te ajudar a encontrar o filho da mãe que matou o teu irmão.
Peki öyleyse, hani şu uyurken boğazını kestiğin adam olayına ne diyeceğiz?
Então vamos chamar de quê quando cortás-te a garganta daquele gajo enquanto dormia?
Şu an ne olduğunu anladıysam ne olayım.
Eu não sei o que foi isto.
İş hayatıyla, özel hayatı ayrı tutma olayı ne oldu?
E aquela conversa de separar o profissional do pessoal?
Seni yakalamasaydım o not olayını bana ne zaman söylemeyi düşünüyordun?
Quando é que me ias contar que ela tinha aquele memorando? Não ia.
Ne olayı?
Que assunto?
Ne kadar uzakta olursam olayım benim evim senin yanın küçük kızım.
Não importa quão longe eu estiver, a minha casa é onde estiveres, filhota.
Olayın ne peki?
Então, qual é o esquema?
Bu olayın ne gibi iyi sonuçları olacak?
Que bem pode resultar disso?
Olay kapandığına göre... Ne hakkında konuşmak istiyordun?
Agora que o caso acabou... sobre o que querias falar?
Ne yaptın ona? Olay o değil.
Esse não é o ponto.
On üzerinden oy verecek olursak buralarda tuvalet olayı ne durumda?
Ei, ouve, numa escala de um a dez, quão má é a situação da casa de banho por estes lados?
Bu olayın burayla başkent arasında ne kadar yankı uyandıracağı hakkında bir fikrin var mı senin?
Fazes ideia de quantos alarmes vão ser disparados aqui e na capital?
Bu yeni ebeveynlik teorilerine ben de tamamen inanıyorum diyemem ama bana yanlış yaptığımı söylemesine izin verirsem ne olayım.
Não sei bem se acredito nestas novas teorias de educação... mas raios me partam se a vou deixar dizer que estão erradas.
- Bu olay ne kadar tehlikeli ki hem?
Afinal quão perigoso é esse trabalho?
Tamam, peki iki olay mahallindeki kimyasal kokusuna ne diyeceksiniz?
Que tal o cheiro químico em ambas as cenas do crime?
- Anladıysam ne olayım.
Não faço a menor ideia, porra.
Gerçekler dünyasına dönersek olay yerine ait ne buldunuz?
Então, se voltarmos ao campo dos factos, o que encontraste no local do crime?
Will, ne hissettiğini anlıyorum, ama bu kararı almak için fazlasıyla olayın içindesin.
Percebo o que estás a sentir, mas estás muito próximo deste caso para decidires.
Burada yargılanacak kişi ben değilim. "İlk taşı atan" olayına ne oldu?
Francamente, não me cabe julgar, mas então e a ideia de quem atira a primeira pedra?
Olay ne?
O que aconteceu?
Bir daha üstümde zırhla suya girersem ne olayım!
É a última vez que nado com isto vestido!
Ne olup bittiğini öğrenmeden ölürsem ne olayım!
Não podemos morrer antes de descobrir o que se está a passar! Ei!
Aslında, olay vücuduna ne soktuğu değil ne sokmadığı.
Não é o que tinha no corpo e sim, o que não tinha.
Ne fotoğraflarım var ortalıklarda bilmiyorum. Kim bilir neleri manipüle edip olayı sulandırdılar. Neler olduğunu ortaya çıkarmalıyız.
Não sei que fotos minhas há pelo mundo, não sei o que foi manipulado e alterado e vamos tentar descobrir o que aconteceu, mas quero saber o que aconteceu principalmente para garantir...
İşte bana ne kadar aptal olduğumu söyledikleri sırada... -... olayı sana döndürürüm.
Então, assim que se concentraram em chamar-me estúpido, virei as coisas na tua direção.
Aile içi şiddet olayı sanıyordum. Ne olmuş?
Pensei que era uma chamada doméstica.
Ölümü beni üzdü onun ölümüyle, bu tür durumlarda ne düzgün bir veda yapabildiğimi ne de kötü hissetmeme sebep olan ve pişmanlık duyduğum bir olayın bir parçası olmayı becerebildiğimi fark ettim.
A morte dela perturbou-me. E perante aquela circunstância, a minha incapacidade de me despedir como deve ser e de tomar parte naquilo foi algo que me custou e que sempre lamentei.
Olayın benim durumumla ne alakası var?
Não tem a ver com o que está acontecendo comigo.
Tamam, peki bizim olayımızdaki rujda ne var?
Certo, o que tem isso a ver com o nosso caso?
Onunla yanmıyorsan ne olayım.
Deves estar a arder.
- Ne? - Evet, olay yerinde cesedini bulduk.
O quê?
- Sonra ne yaptınız? - Aidikoff olayını çözmek için bir şeyler düşünüyorduk.
Tentamos pensar numa solução para este problema Aidikoff.
- Kırık cam olayından ne haber?
Alguma explicação para o vidro partido?
Çocuklar, ne yaptıysam o hafta sonu Atlantic City'deki büyük olayı hatırlayamadım.
Meninos, juro que não me lembro de qual era o grande evento.
Bu olayın bir kenara bırakıp bir daha bahsetmemeye ne dersin?
Culpemos a pressão atmosférica e não falemos mais disso.
Başka nasıl konuşabilirsin? Hapishane olayı ne olacak?
Como pensas que hás de falar com ele?
Ne yazık ki dediklerimin hepsini hatırlıyorum en azından Jessica olayında haddimi aştım.
Infelizmente, lembro-me de tudo o que disseste, o assunto da Jessica, passou a linha.
Biliyorsam ne olayım.
- Vais saber.
Ne bu olay için ne başka bir şey için öne çıkmanın sırası değil.
Agora não é a hora para seres a cara disto ou de outra coisa.
Ne olayı?
O quê?
olay nedir 74
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
nepal 33
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139