Saat tradutor Português
72,155 parallel translation
120 saat sonra eve geliyorsun.
Daqui a 120 horas, estarás em casa.
New York, John F. Kennedy Havaalanı'na varış için 11 saat kaldı.
A chegada ao aeroporto JFK, Nova Iorque, será dentro de 11 horas.
- Bir saat geçti üstünden sonra iki, üç.
Passaram-se uma, duas, três horas.
Bu insanların birkaç saat önce hayatta olması tuhaf değil mi?
Não achas estranho que estas pessoas estivessem vivas há umas horas?
Festival çadırımız 24 saat açık kalıyordu.
O nosso pavilhão estava aberto 24 horas.
Başka çadırlar sekiz saat falan açıktı.
Todos estavam abertos umas oito horas.
Bir saat geridesin.
Estás uma hora atrasado.
Yarım saat içinde.
Daqui a 30 minutos.
Yarım saat son hız giden iki tren için çok uzun bir süre değil mi?
Trinta minutos parece muito tempo para dois comboios a todo o vapor.
Saat üç.
Às três horas.
Hayır, saat üç yönünde.
Não, às três horas. A direção.
... her gün, her saat bağlıyız.
... ligado sempre.
Yarım saat önce geleceğini söylemiştin.
Disseste que estarias cá há meia hora.
Sanırım geçen hafta birkaç saat uyudum.
Acho que dormi umas horas na semana passada.
Bir saat gecikti.
Chegou uma hora atrasado.
Bir saat önce güzeldi.
Estava bom há uma hora.
Haftada iki gece, iki saat.
Um par de horas, um par de noites por semana.
Yarım saat, 45 dakika sonra, kutuyu alıp açtım, içinde kasetler ve bir mektup vardı.
Meia hora, quarenta e cinco minutos depois, fui à caixa, abri-a e lá estavam as cassetes e uma carta.
Bir saat telefonda beklettiler!
Estive em espera uma hora!
İki saat önce de iki bira.
Duas cervejas há duas horas.
Babamda kalıyorum, bana saat koydu.
Hoje fico em casa do meu pai e há recolher obrigatório.
- Bizimkiler birkaç saat evde olmayacak.
Os meus pais só chegam daqui a umas horas.
Birincisi, saat yediye beş var, ikincisi, yedi aslında dokuz demek.
Primeiro, são 18h55. E segundo, sete quer dizer nove.
Vardiyaları 12 saat sürüyor.
São turnos de 12 horas.
Bir saat önce var olmayan bir adayı bulup Kaptan Flint'i öldürmek gibi bir lüzumsuzluk yapacaktık.
Há uma hora, estávamos numa missão de tolos para capturar o Capitão Flint e encontrar uma ilha que não existe...
Yanında kalırdım. Ama bir saat. Ama bir gün.
Mas ficarei aqui contigo por uma hora, um dia, um ano,
Saat geç oldu.
Está a ficar tarde.
Çünkü Daryl naşladıktan hemen birkaç saat sonra Sherry'nin de gitmiş olması çok manyak bir tesadüf olmuş.
Porque devo dizer, é a puta de uma coincidência, a partida dela horas depois do Daryl arrancar.
Bir saat içinde haracın iki katını getiririz.
Damos o dobro do tributo dentro de uma hora.
Oraya varmamız birkaç saat sürer, değil mi?
Leva duas horas para chegar lá, certo?
Her şeyi büyütür, bir saat konuşup 20 dakika ortalık dağılırken etrafta atlayıp sıçrarlar.
São rainhas do drama que só ficam falando e ficam pulando enquanto tudo explode.
Sizce, şu anki gördüğünüz vaziyete göre son 24 saat içinde ağır fiziksel aktivite yapmış olmabilme imkanı var mıdır?
Na sua opinião, a condição em que o vê neste momento, ele teria sido capaz de efectuar uma actividade física extenuante nas últimas 24 horas?
Underhill çiftliğine doğru 1 saat içinde yola çıkacağız karanlık basmadan varacağız, doğudan yaklaşıp, göze çarpmayacağız ana evi kontrolümüz altına alıp Billy'nin planını uygulayabileceğimiz bir kamp kuracağız.
Partimos para a plantação Underhill dentro de uma hora, chegamos antes do anoitecer, aproximamo-nos a Este, eliminamos os supervisores, asseguramos a casa principal e, ao fazê-lo, estabelecemos um acampamento com capacidade para o plano do Billy.
Birkaç saat içinde bir düzine adam asarsanız pişmanlık beklemek biraz fazla belki de.
Quando se condena uma dúzia de homens em doze horas, talvez remorso seja pedir muito.
Birkaç saat içinde vali ve karısı farklı gemilerle, çabalarımıza destek bulma amaçlı yelken açacaklar.
Numa questão de horas, o Governador e a mulher embarcarão em navios separados procurar ajuda para os nossos esforços.
Destek bulmak için bir saat içinde yola çıkacak. Savaşı İngiltere adına kazanmak için Nassau'daki hâkimiyetini güvene almak istiyor mutlaka.
Daqui a uma hora desaparecerá, irá à procura de ajuda, sem dúvida, para conseguir proteger Nassau, e ganhar a guerra por Inglaterra.
Bir saat içinde hisara nakletmek için yiyecek ve malzeme hazırlamasını istediğimi söyle. Hisara mı?
Dizei-lhe que reúna toda a comida e provisões que consiga transportar para o forte na próxima hora.
Saat dokuz yönüne hedefler...
Mísseis a chegar aos meus nove, alto...
Şu tarihte 24 saat içinde bu iki numara arasında yapılan...
Preciso da transcrição de uma chamada entre estes dois números
Kontrol etmek için bir saat kadar önce aradı.
Ele ligou há cerca de uma hora, para acompanhar.
Gece saat 4'te mi?
Às 4 da manhã? Porquê?
İçeri giren kadın siz adımı listeye ekledikten iki saat sonra geldi.
Aquela mulher que acabou de entrar... Ela chegou aqui duas horas após ter colocado o meu nome na lista.
72 saat boyunca kilitli kalacak.
Ele vai estar isolado por 72 horas.
Patlamadan dört saat önce çekilmiş.
Tirado quatro horas antes da explosão.
O pis kokulu trenle buraya gelmem bir saat sürdü.
Demorei uma hora a chegar aqui, naquele comboio mal cheiroso.
Patlamadan dört saat önce çekilmiş.
Foi tirada quatro horas antes da explosão.
En az 12 saat daha baygın olacağını söylediler.
Disseram que irias dormir pelo menos mais 12 horas.
Bunun sonucunda Bay Quinn'in Franny ve bakıcısını bir kaç saat boyunca rehin aldığı olay yaşanmış.
Isto levou ao incidente no qual o Sr. Quinn manteve a Franny e a ama dela como reféns durante horas.
Patlamadan önceki gece, Sekou'nun ertesi gün süreceği minibüsle birkaç saat uğraşmış.
A noite anterior à explosão, ele passou várias horas a mexer na carinha que o Sekou Bah iria conduzir no dia a seguir.
Kalktım, saat sabahın üçüydü.
E levantei-me.
Saat 11 : 35.
São 11h35.
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 18 42
saat 9 217
saat 1 132
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 18 42
saat 9 217
saat 1 132
saat 2 157
saat 22 41
saat 5 177
saat 8 244
saat 20 32
saat 21 38
saat 07 28
saat 10 325
saat 13 39
saat kaçta 135
saat 22 41
saat 5 177
saat 8 244
saat 20 32
saat 21 38
saat 07 28
saat 10 325
saat 13 39
saat kaçta 135
saat 17 40
saat 3 195
saat 19 45
saat 7 206
saat 11 234
saat 14 39
saatler 39
saat 06 26
saatim yok 18
saat geç oldu 36
saat 3 195
saat 19 45
saat 7 206
saat 11 234
saat 14 39
saatler 39
saat 06 26
saatim yok 18
saat geç oldu 36