English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Saat 5

Saat 5 tradutor Português

2,249 parallel translation
Ekrandan saat 5 : 15 ve saniye 34'ü görüyorum.
Estou a ver 5 : 15 e 34 segundos.
Saat 5,14 5,11 yap.
O meu marca 5 : 14. Então acerta-o para as 5 : 11.
Sakın bana zamanı geçti diye gün içi teslimat yok deme. Çünkü saat 5'e bana lazım. Çünkü en sevdiğim elbisem kuru temizlemede.
Preciso que vás buscar a minha roupa à lavandaria, hoje, e não me venhas dizer que te esqueceste da hora da entrega, porque preciso dela hoje às 17 : 00 e o meu fabuloso vestido está na lavandaria.
Saat 5'te mi?
Às 5 da tarde?
- Film saat 5'te.
- Passa às 5 horas.
- Saat 5'te görüşürüz.
- Vejo-te às 5.
Yarın sabah saat 5'te cipin içinde bir adam Shoken otoparkında olacak.
Amanhã, às cinco horas, um homem num jipe, estará no estacionamento de Shoken.
Tanrım, alışkanlıktan saat 5'te kapıyı kapatmışım.
Meu Deus, fechei a porta às 17h por hábito.
Küçük oğlumuz için saat 5.29'da kalkıyoruz.
Fizemos um plano de poupança para o nosso filho.
Bu sabah saat 5'te Las Vegas Bulvarı'nda ortalıkta park edilmiş şekilde bulduk.
Fomos buscá-lo esta manhã às cinco da manhã, estacionado no meio do Boulevard Las Vegas.
Tamam, yarın saat 5'te.
- Está bem. Amanhã às 17h.
Richard ile saat 5 randevum vardı.
Tinha marcação para as 5 com o Richard.
Saat 5 : 50 ve biz saat 6 da kapatıyoruz.
São 10 para as 6 e nós fechamos às 6, por isso...
Saat 5'te mavi tren restoranında :
Encontro às 17h. Restaurante Le Train Bleu :
Buna "saat 5 gölgesi" dendiğini biliyorum ama benimki erken çıkıyor.
Sei que é a sombra das 4h30, mas às vezes chega prematuramente.
Bir sabah annem Grace ile beni erkenden uyandirdi saat 5.00 gibi falan sonra marketten aldigi iki torba portakal, ananas, uzum ve kavun ile bizi agaca gonderdi.
Um dia, a minha mãe acordou-me e à Grace bastante cedo, às 5h00, e levou-nos até à laranjeira com dois sacos cheios de laranjas, ananases, uvas, melões, por algum motivo.
Saat 5 : 00'te randevum vardı.
Vim para a consulta das 17h00.
Yarın saat 5'te Suzuran'ın bahçesinde.
Meisa Kuroki ( Ruka )
O yüzden merak ediyordum da, onu yuvadan aldığında bana her zamanki gibi saat 5'te getirmek yerine 6'da getirsen olur mu?
Por isso, quando fores buscá-la à creche, em vez de trazê-la para minha casa às 5 : 00, como costumas fazer, podes ficar com ela até às 6 : 00?
Bu yüzden Salı günleri saat 5'de işten çıkmak zorundayım. Yani küçük kardeşlerimi okuldan almak için.
Então, tenho que sair às 17h nas terças para ir buscar as minhas irmãs à escola.
McCluskey'nin saat 5'e kadar birine sataşacağına, iki katına varım.
Dobro ou nada em como a Mccluskey bate em alguém pelas 5h.
Kemoterapi saat 5'te.
A quimio é só às 17 horas.
Şehir beş saat boyunca kapkaranlıktı.
A cidade esteve às escuras durante 5 horas.
Saat beşten itibaren açık olman gerek, neredesin?
Não deveria ficar aberto até às 5 : 00? Onde está?
Saat sabahın 5'i oldu bile.
Já são cinco da manhã.
- Saat sabahın 5'i.
- São cinco da manhã.
Saat çoktan 5.00 oldu.
Já são cinco horas.
Ne zaman başladığını bilmiyorum ama muhtemelen saat 11 civarı 39.5 dereceydi.
Não sei quando começou, mas provavelmente por volta das 11 estava 39.5ºC.
Eşimi 5 saat önce buraya bıraktım ama şu anda yerini kimse bilmiyor.
Deixei aqui a minha mulher há cinco horas, agora ninguém me diz onde ela está.
Bay Taylor en az 5 saat boyunca ameliyatta olacak.
Deverá saber que o Senhor Taylor vai ter no mínimo cinco horas de cirurgia.
Günün bitmesine hala daha beş saat var, tamam mı?
Temos 5 horas ainda neste dia, ok?
Paralarını kim sayıyor? Yıllarca 2.5 milyon kayıp ve birkaç saat içinde buluyorlar mı?
Quem conta o dinheiro deles, se podem perder 2,5 milhões durante anos
BR Seyahat'ten Barbara Bofferd'la işim bittikten 5-6 saat sonra.
Umas seis horas depois de ter falado com a Barbara Bofferd da BR.
5 saat sonra hala buradasın.
Já passaram cinco horas, e ainda estás aqui, não é?
Susie Joe gibi, Rachel aldığı fakat kimseye göndermediği ve 5 saat sonra öldüğü şeyle aynı tür mü?
É tipo a mesma coisa, Rachel,... tipo, Susie Joe ela recebeu, e ela não voltou a enviar,... e cinco horas mais tarde ela estava morta?
1.Gün, 5.Saat Denekler
" 1º Dia, 5h.
İnan bana, o 1,5 saat dünyada benden mutlu kadın yoktu.
Eu prometo que na próxima hora e meia, não haverá mulher mais feliz do que eu.
Beş saat içinde işte gitmem gerekiyor.
Daqui a 5 horas, tenho de ir trabalhar.
Eliza'nın tahmini varış süresi beş saat.
Chegada da ELIZA estimada em 5 horas.
Saat, sabahın beşi.
- São 5 da manhã.
1978 Ben 5 : 00 saat 15 dakika doğdu.
Nasci às 5 : 15 da manhã.
5 saat 16 dakika, babam ilan...
Às 5 : 16, meu pai disse...
Siz gidin 5 dakika eklemek için Öğretmen, siz yarım saat geç başladı.
Só mais 5 minutos. Foi uma emergência, por favor!
Dinle seni tutuklamaya kalktığımdan sadece 5 saat sonra kızın kayboluyor.
Escute, menos de 5 horas após eu prendê-la, sua filha desaparece.
Bizi iki saat bekletti ve sadece 5 dakika ilgilendi.
Ele fez-nos esperar duas horas e atendeu-nos em cinco minutos.
Sekiz saat artı yemek ve iki mola. Saat başı 5.32 eder.
Oito horas menos o almoço e duas paradas, isso dá $ 5. 32 por hora.
Jack, randevumuzu önümüzdeki hafta saat beşe alsak olur mu?
Ei, Jack, importas-te se nós mudássemos o nosso encontro da próxima semana para às 5 : 00 h,
Saat 5 : 15'te geri geleceğim. - Pekâlâ.
Óptimo.
Onun da 5 saat önce dönmüş olması gerekiyordu.
Ela devia ter voltado há 5h.
Boczov'la yarın akşam üzeri saat tam 5'te,
Encontra o Boczov amanhã à tarde.
NASA yetkilileri 1.5 saat sonra konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyecekler.
Os oficiais da NASA programaram uma conferência de imprensa daqui a uma hora uma meia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]