English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Sen de gelebilirsin

Sen de gelebilirsin tradutor Português

157 parallel translation
Pekala, sen de gelebilirsin.
Bem, ok, também podes vir.
Sen de gelebilirsin. Gelip sana arkadaşlık edebilecek çok hoş dostlarım var.
Tenho amigos que podem fazer-lhe companhia.
Sen de gelebilirsin, işim bitince.
Não te apetece?
Öyleyse sen de gelebilirsin Korski.
Também podes vir, Korski.
Sen de gelebilirsin.
Podes vir comigo.
Sen de gelebilirsin.
Podes lá passar.
O gelirse, sen de gelebilirsin.
Se ela vier, também pode vir.
Sen de gelebilirsin, ama arka koltukta.
Ah, tu vens connosco, mas vais ter que te sentar atrás.
- Tabi ki sen de gelebilirsin. - Gelemem.
- Claro que sim, vens connosco.
Ralph, sen de gelebilirsin ama Gene evde olmayacak.
Ralph, você é bem vindo para vir. Mas Gene não estará lá.
Gelmek ister misin? Sen de gelebilirsin, istersen. Seni tanımıyorum ama gelebilirsin.
Não te conheço, mas podes vir também.
Sorun değil. Sen de gelebilirsin.
Tudo bem, pode vir também.
Sen de gelebilirsin, dadı.
Você pode vir também, babá.
- Sen de gelebilirsin. İstersen.
- Mas podes vir, se quiseres.
İstersen sen de gelebilirsin.
Tu também podes vir, se quiseres.
- Sen de gelebilirsin!
Também podes vir!
- İstersen sen de gelebilirsin.
- Também podes vir.
Hey, istersen sen de gelebilirsin.
Mas tu podes vir connosco se quiseres.
Sonra Eric, "İstersen sen de gelebilirsin" dedi.
E depois o Eric diz, "Tu podes vir se quiseres."
- Miles, sen de gelebilirsin.
- Miles, também podes ir.
tamam. sen de gelebilirsin.
Está bem. Também podes vir.
Pekâlâ, sen de gelebilirsin.
Está bem, também podes vir.
İstersen sen de gelebilirsin.
Pode vir connosco se quiser.
Sen de gelebilirsin.
Tu também podes vir.
İstersen sen de gelebilirsin?
Podes vir comigo, não podes?
- Anlatırım. Sen de gelebilirsin.
- Ou podias vir comigo.
Bekle, belki sen de gelebilirsin. Bu gece.
Espera, talvez possas vir.
Bir flört bulursan sen de gelebilirsin.
Podes vir, se trouxeres um par.
Bu gece kamp kurulacak. Sadece mezunlar için, ama sen de gelebilirsin.
Há um acampamento esta noite... e é só para os formados, mas podias vir.
İstersen sen de gelebilirsin.
Podes vir comigo.
Sen de bizimle gelebilirsin.
Mas, Joe... Podes vir connosco.
- Sen onun hakkından gelebilirsin.
Você tem de reconsiderar, George! Rápido como você é, não haverá nenhum problema.
Ayrıca sen de davetlisin, gelebilirsin.
- Depois de amanhã.
Eğer şurdaki yaşlı Harriet'i sağmayı bitirirsen... içeriye gidip üzerimi değiştireceğim ve sen de benimle şehre kadar gelebilirsin.
Se terminar de ordenhar a Enriqueta, irei me trocar e o levarei à cidade.
İstersen sen de bizimle gelebilirsin Ralph.
Pode vir connosco se quiser, Ralph.
Tabi sen de kendi görevinden istifa edip, benimle bir yıldız üssüne gelebilirsin.
E você renunciar ao seu e vir à base estelar comigo.
Sen de benimle gelebilirsin.
Porque não vem também?
Ben burada olduğum zamanlarda, sen de buraya gelebilirsin.
Quando eu lá estiver, podes entrar.
Sen de benimle gelebilirsin.
Podias vir comigo.
Birazdan dönerim. İstersen sen de benimle gelebilirsin.
Não me demoro muito, a menos que queiras vir comigo.
Sen de.. - Bizimle gelebilirsin.
- Podia vir conosco.
Sen, benim önüme nasıl gelebilirsin?
Como te atreves a encarar-me depois de tomares uma atitude tão odiosa?
Sen de benimle gelebilirsin ya da burada kalır dünyayı kurtarmaya çalışırsın!
Podes vir atrás de mim... ou ficar aqui a tentar salvar o mundo!
Yani, sen de bizimle gelebilirsin.
Tu também podes vir connosco.
İstersen sen de gelebilirsin.
Podes vir comigo, se quiseres.
O zaman sen de ben ve Dean'le gelebilirsin, olur mu?
Então podes ir comigo e com o Dean, certo?
Hepiniz mi gidiyorsunuz? - Sen de bizimle gelebilirsin.
- Poderia vir conosco.
Sen de gelebilirsin.
Você é que paga...
Çok sıkıcı bulmuyorsan sen de benimle gelebilirsin.
Podias vir comigo, se não achares muito enfadonho.
Sen de bana yemeğe gelebilirsin.
E podes ir à minha casa jantar.
Ben seninkine girmiyorum. Sen de benimkine giremezsin. Sen gelebilirsin.
Eu não posso entrar no vosso, e você não pode entrar no meu, mas tu podes entrar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]