Sence de tradutor Português
7,699 parallel translation
Bunu yapıyor olmamız biraz çılgınca değil mi sence de, David?
Estamos loucos ao fazermos isto agora, David?
Benim gibi çıkıntılı dudakları var ve şu derin bakan gözler... Öyle değil mi sence de?
Tem lábios cheios como eu e este olhar inquisitivo...
Sence de öyle değil mi?
Não acha? Eu acho.
Bize barış önermek için yanlış insan değil misin sence de?
Não és o homem errado para vir aqui falar de paz?
Sence de biraz tehlikeli değil mi?
Não achas que isso é um bocado perigoso?
Tobias'ı bana ver. Burası sence de onun için biraz soğuk değil mi?
Aqui em baixo está muito frio para ele.
Sence de yakışıklı değil mi?
Não o achas giro?
Kimmie cahilin teki, sence de öyle değil mi?
A Kimmie é "lixo" branco, não achas?
Sence de öyle değil mi? Bence öyle.
Eu acho que sim.
Garrett üzerine biraz fazla geliyor, sence de öyle değil mi?
O Garrett está a atacar com as armas todas, não está?
Fakat, iyi olan her şey daha da iyi hale gelebilir. Sence de öyle değil mi?
Mas tudo o que é bom poderia ser melhor, não achas?
- Sence de böylesi daha iyi olmaz mı?
Isto faz sentido para si? Sim.
Sence de böyle bir bağlılık yemini yalnızca bir kese altına değer öyle değil mi?
Acho que tal lealdade vale um mero saco de ouro, não achas?
Batı'nın en iyi korunan işletmesinin patlamanın olduğu gece 9.30 ile gece yarısı arasında hiçbir kamera görüntüsü elde edememesi, sence de biraz garip değil mi?
Não acha estranho que as instalações mais bem guardadas do hemisfério ocidental... não tenha nenhuma gravação do exterior do edifício... entre 21h30 e as 00h00, e logo na noite da explosão?
Baksana sence de seksi değil mi?
Meu, não é uma brasa?
- Kocaman adamın çocukların dibinde yeri eşelemesi biraz sapıkça görünmez mi sence de?
Um homem crescido a cavar os pés de crianças parece um pouco pervertido, não achas?
Sence de çalışanlar onca duman içinde boğulmaz mı?
Será que o pessoal não vai sufocar com todo esse fumo?
Sence de bunu engellemek gerekmez mi?
Mas devemos parar de tentar?
- Mutlu edeceğini düşündüm. Affedersin, Bapu ama sence de onların mutluluğu bu saraydan daha önemli değil mi?
Eu pensei que ia fazê-las felizes mas pelo que eu sei Bapu este palácio é mais importante do que a sua felicidade?
Sence de ben bu öykünün kötü adamı mıyım?
Vês-me como o vilão?
Sence de çok yazık değil mi?
É uma pena, não achas?
Sence de öyle değil mi?
Não concorda?
Sence de öyle değil mi? Gerçekten mi?
Apenas me parece certo sussurrar, não achas?
- Sence de öyle değil mi?
Não achas?
Sence de bu çizgi roman saçmalığını çok ciddiye almıyor musun?
Não acha que levou, os quadrinhos longe demais?
Baba esprileri için biraz erken değil mi sence de?
É um pouco cedo para fazer piadas de pai, certo?
Sence bir çoban köyünde kurt yetiştirmek doğru bir şey mi?
Achas isto correto? Criar um lobo numa aldeia de pastores?
Sence 95'teki Batı Afrikalılar ticareti geri almaya mı çalışıyor?
Achas que os africanos de 1995 estão a querer voltar ao negócio da "carne"?
Bu surat hapiste hayatta kalır mı sence?
Achas que tem cara de quem sobrevive na prisão?
Sence bir erkeğe çıkma teklif edebilir misin?
Achas que eras capaz de convidar um rapaz para sair?
Sence ip kullanan birine mi benziyorum?
Tenho cara de quem usa lã?
Sence ben trafiği durdurabilir miyim?
Então achas que eu sou capaz de parara o trânsito?
- Sence köftede ne vardı?
O que estava na bôla de carne?
- Sence yalan mı söylüyorum?
- Acha-me capaz de mentir?
Sence dönüp spor ayakkabı dükkânında çalışan biriyle çıkar mı?
Achas que ela vai namorar alguém que trabalha numa loja de ténis?
Sence bir sebebe ihtiyaçları var mı?
Acha que precisam de motivos?
Hafıza kartları ve DDA makineleri dolu laboratuvarın sence buna yeter mi?
O teu pequeno laboratório, com os teus cartões de memória e as máquinas ESP?
Sence Qasim'in bir şekilde Harry'ye şey yaptırması ihtimali nedir?
Achas que é possível de alguma forma o Qasim dar-lhe a volta?
Sence bu sefer onu rahat bırakmamı ister miydi?
Achas que ele quer ser deixado de lado?
Denetçi, 8 bin dolarlık Domino's Pizza faturasına ne diyecek sence?
Como é que o auditor vai reagir a uma conta de $ 8,000 gastos na Domino's Pizza?
Sperm bankasına bağışta bulunanlar formları dürüştçe mi dolduruyor sence?
Pensas que toda a gente é honesta quando preenche esses questionários nos bancos de esperma?
Yani sence "Geyşayı Geri Getir" de bizi tamı tamına doğru bir şekilde mi anlattın?
Pensas que pintaste um retrato preciso nosso em "Trazer de Volta a Gueixa."?
Bina nereden geldi sence?
De onde é que achas que veio o edifício?
Bunu sence daha ne kadar yapacağız Gram?
Quanto tempo crês que temos de fazer isto, Gram?
Sence bir Nuh Gemisi'ne ihtiyacım olabilir mi?
Acho que vou precisar de uma arca.
Babamın tek kelime etmeden çekip gitmesinin sebebi beş sene önce, sekiz yaşındaki bir çocuğu yakalamaman mı sence?
Tu achas que o pai nos abandonou sem dizer nada porque não derrubaste outro jogador de 8 anos... há 5 anos atrás?
Nine, kızı tekrar görecek olurlarsa hikâyedeki aile ne yapmalı sence?
Avó, o que acha que os pais dessa história deviam fazer, se vissem a menina de novo?
- Ne bu sence, İngiliz kahvaltı çayı mı?
- É chá inglês de pequeno-almoço?
Bundan sağ çıkabilir mi sence?
Achas que há alguma hipótese de ele sobreviver a isto?
- Bir nedene ihtiyaçları var mı sence?
- Achas que precisam de um motivo?
Yani sence bu şehirin pis çukurlarına girebilmek için çok mu risk alıyorum?
Acha que me vou arriscar... - nesta droga de país?