Seninki gibi tradutor Português
618 parallel translation
Nabzım düzgün atıyor seninki gibi. Hiçbir bozukluk yok sesimde, ateşimde.
O meu pulso bate como o vosso, canta o mesmo ritmo saudável.
Seninki gibi.
Como você.
Emekli olunca, kendime seninki gibi küçük bir çiftlik alıp yerleşeceğim.
Quando me reformar vou comprar uma quinta pequena igual à sua.
Polis karakolu yaptım baba. Tıpkı seninki gibi.
É uma delegacia, pai, como a sua.
# Seninki gibi
Como o teu
Williams ve Markette gibi heriflerle seninki gibi beş paralık oyunları...
Pensas que foi fácil convencer Williams e Markette... a jogarem numa espelunca como a tua?
Benim de kalbim, seninki gibi korkudan titriyor.
Estou a tremer por dentro tanto como o senhor.
Seninki gibi bir geçmişi olan bir adam niçin gösteri kızlarının ayak işlerine koşturan biri durumuna düşsün?
Por quê, um homem com os seus antecedentes, foi reduzido a fazer recados a miúdas de espetáculo?
- Suratı seninki gibi mi? - Hayır, düzgün.
Com o rosto marcado, como eu.
Seninki gibi bir sadakat, sadece bağlılıktan bir sebebe dönüşür.
Lealdade como a sua nasce da dedicação à causa.
Keşke seninki gibi basit bir yaşantım olsaydı, şu harika çocuklarla birlikte...
Se tivesse uma vida simples como a sua, com crianças maravilhosas...
Seninki gibi alengirli davalarda, onlardan uzak dur, kafa derini istiyorlar.
Um caso picante como este? Tente pô-las de fora e elas te escalperão.
Otobüsler dürüst insanlarla dolu. Ama bir noktada... Doğrusunu istersen... seninki gibi güzel bir tekneyi tercih ederim.
Os autocarros estão cheios de pessoas honestas... mas, a certa altura, para dizer a verdade... é melhor andar com um belo barco como o seu...
Oğlanın saçları tıpkı seninki gibi öne taranmış.
O boneco tem o cabelo para a frente, como tu.
Evet, kızın perçemi de tıpkı seninki gibi.
É, e a boneca tem franja como a tua.
Seninki gibi trombon gibi bir burunla horlamasan tuhaf olurdu.
Com uma penca dessas, estranho seria que não ressonasses.
O'nu esir alacağım. O'nun da akıbeti seninki gibi olacak.
Eu o farei prisioneiro, e seu destino será igual ao teu.
Seninki gibi yaptırdım.
Mandei prepará-la como a tua.
Onlar da, seninki gibi bir hikaye uydurabilirdi.
Podem inventar uma história como a tua.
"Paris seninki gibi büyük bir aşk için çok küçük."
Ele está em Paris e como dizia o poeta : "Paris é pequena de mais para aqueles que se amam loucamente."
Seninki gibi çalışan akılların olduğu bir dünya bulduk - mantıklı, duygusuz, tamamıyla pragmatik.
Encontrámos um mundo de mentes como a sua, Lógicas, frias, completamente pragmáticas.
Kesinlikle seninki gibi eli hafif değil ama ücreti seninkinden daha az.
Pode não ter o teu toque mas é mais barato que tu.
George ve seninki gibi değildi.
Não como você e o George.
Kan kandır, seninki gibi yeşil bile olsa.
Sangue é sangue, mesmo quando é verde.
Seninki gibi binlerce vaka oldu.
Há milhares de casos como o seu.
Daisy. Daisy, Daisy, sana ne yaptığımı söylemediğim için ihanete uğramış ve incinmiş hissedebilirsin. Ama seninki gibi bir vaka bir milyon yılda bir gelir.
Daisy, pode se sentir traída e magoada por não lhe ter contado o que estava fazendo... mas um caso como o seu só acontece em milhões de anos... e, Daisy, nós temos uma grande aventura à nossa frente.
Ellerim, seninkilerle aynı renk. Yüreğim seninki gibi soluk olsa kendimi hor görürdüm.
Minhas mãos estão da cor das vossas mas envergonhar-me-ia, se meu coração fosse tão alvo.
İnsanın seninki gibi bir kıçı olursa, bir şey hissetmez ki.
Escute, com um rabo como o seu, você não sente nada.
Ve tabii seninki gibi alçak seviye modelle, şey, sadece bir elektrik süpürgesi gibi çekip alıyor.
E é claro que um modelo rasteiro como o seu os acumula como um aspirador.
Seninki gibi bir karım olsa, hayatımı batakhanelerde geçirmezdim.
Não apalpei uma dúzia assim. Se fosse minha, não passava a vida em bordéis.
Seninki gibi sıkıntıları olan insanları tedavi ediyormuş.
Vá a gente que passou pelo mesmo que você.
Ve seninki gibi modern bir grup... -... geceyi şenlendirir.
E acredito que um grupo atual como o seu... poderia levá-la velada.
Şimdi seninki gibi görünüyor!
Anda ver! Agora é como o teu!
- Seninki gibi bir silahla.
- Tem uma arma como a sua. - As tarefas.
Seninki gibi bir ruh ölemez.
Um espírito como o teu não pode morrer.
Tüm çocuklarımız sana benzer, saçları seninki gibi güzel olur.
E as crianças serão todas parecidas contigo com um cabelo lindo.
Seninki gibi sapik bir beynin eglence anlayisi bu mu?
É assim que um cérebro doentio como o teu se diverte?
Benim kanım da seninki gibi kırmızı, beyaz adam. Bana bir daha "kaffir" deme.
O meu sangue é vermelho como o teu.
Seninki gibi bir lakap. Yıllarca insanları Bölge'ye getirdi. Kimse onu durduramazdı.
Chamava-se, então, simplesmente Mestre.
Seninki gibi bir şey.
Algo parecido.
Acı veren ilişkim seninki gibi bir kaç hafta sonra bitti.
Tal como a sua, a minha triste união terminou passadas algumas semanas.
Topçu, seninki gibi.
Artilharia, como o teu.
Seninki gibi, ama daha büyük.
Como o seu, mas maior.
Ayrıca seninki gibi gazeteler de çete hakkında yalan şeyler yazıyor. Onları Robin Hood gibi gösteriyor. Bu da pek yardımcı olmuyor.
Há jornais como o seu que escrevem mentiras sobre o bando... dizem que são como o Robin dos Bosques, não há muito a fazer.
Sonunda herkesin seninki gibi özel bir işi olacak.
Excepto os dos trabalhos especiais como o senhor.
Seninki gibi bir 44'lüsü varmış.
Uma automática. O tipo tem uma.44 como a tua.
Bu sayede yobazların, seninki gibi, köpeklere nefret aşılamasını durdurmuş oluruz.
Talvez isso impeça os fanáticos de investir ódio e tempo em cães como o seu.
İsabella'nın kocası olarak düşünecek ve... mutluluğumdan memnuniyet duyacaksın... benim seninki için duyduğum gibi.
Pensarás em mim como o marido da Isabella... e ficarás contente pela minha felicidade... assim como eu pela tua.
Seninki de benim mesleğim gibi. Bokstan bahsediyorum. Para için yapıyoruz değil mi?
Se percebi bem, praticas boxe como eu ando na vida...
Nuredin'in saçı ipek ipekti seninki ise domuz gibi!
Quem é você? Nur Eddin tem cabelos lisos como seda. Você parece um porco.
- Biz kafamızı patlattık, ama seninki hala taş gibi.
Só estava preocupado com o caso. Não me surpreendia se com você se passasse o mesmo.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46