Sizin mi tradutor Português
2,935 parallel translation
Şu broşürler sizin mi bayım?
- Esses panfletos são seus?
Bunlar sizin mi?
São seus?
Peki bunlar sizin mi?
Então, aquilo é seu?
Sizin mi?
É seu?
- Büyük boy sosis sizin mi?
- Quem pediu um cachorro gigante?
Bu araba sizin mi?
Este carro é seu?
- Evet Bunlar sizin mi?
São os teus tanques?
- Sizin takip ettiğiniz şey mi?
- Era isso que tentavas localizar?
Sizin bu filminiz tüm lise yaşantınız İnternet'te mi yayınlanıyor?
Esse... Está gravando suas experiências no colégio para colocar na internet?
Sizin uyku vaktiniz geçmedi mi?
Já não passou da vossa hora de dormir?
- Sizin için çantayla ilgileneyim mi?
- Quer alguma ajuda? - Obrigado.
Sizin için mi bizim için mi?
Para si ou para nós?
- Sizin de gelmenizi arzu ederiz, değil mi, Poldek?
Gostaríamos que viesse. Certo, Poldek?
Bunun herhangi bir sebebi var mı, yoksa bu daha çok sizin ne gördüğünüzle mi alakalı?
Há alguma razão para isso ou é apenas o que vocês vêem ou...
Orası sizin doğduğunuz şehir mi?
- É a tua cidade natal?
- Burası sizin mekân, değil mi?
É o teu território, certo?
- Sizin eşiniz mi?
- Desculpe, ela pertence-lhe?
- "Sizin gibiler" mi?
- "Descrimina-vos"?
Sizin hiç başınıza geldi mi?
Já aconteceu consigo?
Sizin için mi?
Para si?
- Burası sizin eviniz mi?
- Você mora aqui?
- Bu adam sizin gözetiminizde mi?
- Está a cuidar deste homem?
O sizin eşiniz mi?
Ela é sua esposa?
Dr. M, sizin dersinizi de mi astı?
Dr. M. Ele também faltou à sua aula?
Bu... bu sizin için büyük bir macera gibi, değil mi?
Isto é... isto é uma emoção para vocês, não é?
Sence benim sizin gibi bir kodamanla konuşmamı isterler mi?
Acha que me visitavam se eu falasse com um gestor de investimentos?
Bunun parası sizin cebinizden mi çıkacak bizim mi?
Isto vai sair do seu orçamento ou do nosso?
Efendim, ben böyle mi ifade ederdim bilemiyorum ama sizin benzetmenizi kullanacak olursam bu modelin bize gösterdiği şey müziğin sesinin kısıldığıdır.
Não sei se poria as coisas nesses termos, mas permita que clarifique, recorrendo à sua analogia, aquilo que este modelo revela é que a música, por assim dizer, está a abrandar.
Robbie Sullivan şu an sizin evde mi yani?
O Robbie Sullivan está na tua casa agora?
Sizin aranız iyi mi?
Você dois estão bem?
Ve bunu ona bildirmek sizin işinizdi, değil mi?
E o seu trabalho era avisá-lo, certo?
Sizin keskin nişancınız gibi yetenekli biri işini yapmak ister değil mi?
Alguém habilidoso como o teu atirador gosta de fazer negócios.
- Sizin sesiniz değil mi bu?
- Não é a sua voz?
Efendim, o sizin vasiyetiniz mi?
Senhor, esse é o seu testamento?
- Eduardo Apadaca sizin arkadaşınız değil mi?
- Eduardo Apodaca é seu amigo? - Você viu-o?
"Sizin gibiler" mi?
"A tua raça?"
Bu sizin gösteriniz mi? Evet.
É este a tua apresentação?
Neden, sizin içinizden sadece ben okula gittiğim için mi?
Por que, sou o único que tenho educação?
O sizin uzaktan amcanız değil mi?
Ele não é seu tio distante?
Bu binayı güvenli tutmak sizin işiniz değil mi?
Bem, não é o seu trabalho manter o prédio seguro?
Meslektaşmı kötülemek istemem ama sizin boksör olduğunuzu biliyordu, değil mi?
Não quero desmerecer o trabalho de um colega, mas ele sabia que era um boxer?
Fakat beni, sizin arkadaş olmanızdan daha fazla hiçbirşey mutlu edemez, değil mi Frank?
- Está bem. Nada... Nada me deixa mais feliz do que vos ver amigos.
Bu sizin, öyle değil mi?
Isto é seu, certo?
- Sizin için saat biraz geç değil mi çocuklar?
É tarde demais, não é?
Yani sizin bir planınız var, değil mi?
Vocês têm um plano, certo?
Pardon, Benton caddesindeki inşaat sizin bölgede mi?
Desculpa, rua Benton... o local faz parte da sua área?
Sevgili, saygılı ustalarım sizin zarafetlerinizle ortaya çıkacak filmler unutulmadığı sürece akıllardan düşmeyecek bir sanat eseri yaratmayı deneyelim mi?
Então, meus nobres e aprovados bons mestres, que nos empenhemos em criar um trabalho com arte que, guiado pelo vosso encanto, seja acarinhado enquanto o cinema fôr lembrado.
Demek, sizin "eğlence" anlayışınız, bir evliliği bitirmek, öyle mi?
é acabar com um casamento?
Bu sizin emriniz mi? Majesteleri?
É a vossa ordem, Vossa Graça?
sizin için. - dinle sen Jo'nun erkek arkadaşısın değil mi?
- Ouve, és o namorado da Jo, não és?
Sizin küçük Veda'nızı kastediyorum ve benim Sammy'mi.
Bom, a sua pequena Veda, obviamente, e o meu Sammy.